İzmir siyasetinde ‘İdlib’ tartışması

AHMET TOPRAK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in Suriye’nin İdlib kentindeki operasyonlardan art arda gelen acı haberler üzerine yaptığı açıklama AK Parti cephesinden tepkilere neden oldu. Başkan Soyer, “Türkiye’nin içine kapanmış, dünyayla kavgalı bir konumda olmasını kabullenemiyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize gösterdiği yolda, nefesimiz yettiğince ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Soyer'in mesajlarına AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve Büyükşehir Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’dan sert tepki geldi.  Sürekli, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, işi gücü bırakmış; içerde ve dışarıda terörü yok etmek için verdiğimiz her mücadeleye karşı çıkmanın kitabını yazıyor” ifadelerini kullanırken, Hızal da, “Sayın Soyer, bilmediği konularda daha fazla konuşup milletimizin hassasiyetlerini hafife almaktan vazgeçmeli ve asıl işi olan İzmir’e bakmalıdır!” mesajını verdi. Bu tepkilerin ardından ‘İdlib’ tartışmasında son açıklama Soyer’e destek veren ve AK Parti cephesinden gelen mesajlara tepki gösteren CHP İl Başkanı Deniz Yücel’den geldi.



SÜREKLİ: İŞİ GÜCÜ BIRAKMIŞ
Soyer’in mesajlarına ilk tepki AK Parti cephesinden tepki geldi. AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, sosyal medya hesabından yayınladığı mesajında Soyer’i eleştirdi. Sürekli, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, işi gücü bırakmış; içerde ve dışarda terörü yok etmek için verdiğimiz her mücadeleye karşı çıkmanın kitabını yazıyor. Hatırlatmak isteriz ki; dün atalarımız, vatan olmak uğrunda can vererek biz evlatlarının geleceğini kurtardı. Bugün Mehmetçiğimiz de bu vatanın bütünlüğünü koruyarak tüm evlatlarımızın geleceğini kurtarmanın mücadelesini veriyor. Bu yolda verilen mücadeleyi baltalayarak genel siyaset yapmak yerine; kurtuluş ve kuruluşun şehri olan İzmir'in hak ettiği yerel hizmetleri hayata geçirmeye kafa yormalılar” dedi.



O BEBEKLERİ GÖRMEZDEN Mİ GELELİM?
Öte yandan Soyer’in mesajlarına Büyükşehir Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’dan da tepki geldi. Hızal sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sayın Soyer, bilmediği konularda daha fazla konuşup milletimizin hassasiyetlerini hafife almaktan vazgeçmeli ve asıl işi olan İzmir’e bakmalıdır! Suriye tarafından atılan havanlarla sınır şehirlerimizde kaybettiğimiz canları aklımızdan silip, sınırlarımızı korumayalım mı? Suriye’de üzerine varil bombaları yağan bebekleri görmezden mi gelelim? Kendisi bu konularda oturduğu yerden ahkam kesmenin ne kadar beyhude bir hareket olduğunu gayet iyi bilse de tribünlere oynamak kendisinin alışkanlığı haline geldiği için vazgeçemiyor. Sayın Soyer’in, garantör ülke konumunda olan Türkiye’nin, bölgede yaşayan kardeşlerimizin canını ve sınırlarımızı korumak amacıyla gerçekleştirdiği her harekatta böyle çığırtkanlık yapması doğru değildir. Geçtiğimiz 9 yıl içerisinde Suriye yönetimi ve diğer garantör ülkeler ile yapılan görüşmeler, çağrılar ve girişimler hükümetimizin barışçıl çözümlerinin en büyük örneğidir. Hükümetimizin dış politikalarını cahilce eleştirme gafletinde bulunan Tunç Soyer’in aklını İzmir’de yaşayan vatandaşlarımıza hizmet etmeye harcaması temennimizi yinelemekte fayda görüyorum" ifadelerini kullandı.

YÜCEL’DEN AK PARTİ’YE TEPKİ
Yücel mesajında, “AKP’li yetkililerin Büyükşehir belediye başkanımız Sn. Tunç Soyer’in gayet insani ve evrensel değerler çerçevesinde yapmış olduğu açıklamayı farklı yerlere çekerek, Büyükşehir Belediye Başkanımızı hedef göstermesi, AKP’nin yıllardır uyguladığı ‘Karşıtlık üzerine, kamplaşma, kutuplaşma ve hedef gösterme üzerine’ yapmış olduğu siyaset anlayışının tipik bir örneğidir. Vatanını seven, milletini seven, bayrağını seven, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden herkes, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ diye haykırmalı. Maceracı dış politikanın ve hamasetle yürütülen siyaset anlayışının ülkemize fayda sağlamadığını artık herkes görmeli. Şunu herkes bilsin ki, Suriye tezkeresi bir savaş tezkeresi değildir. Suriye tezkeresi TSK’ya terörist unsurlara karşı sınır ötesi operasyon yetkisi veren bir tezkeredir. Bu yetkinin kötüye kullanılmaması ve Mehmetçiğin göz göre göre ateşe atılmaması gerekir. Tezkerenin genişletilmesi meclisin iradesi olmadan mümkün değildir” açıklamasında bulundu.