İzmir Tabip Odası’ndan kurul tepkisi: Deneyimimiz hepsinden fazla!

Salgınla mücadele tedbirlerinin etkili uygulanması amacıyla oluşturulan İl Pandemi Kurulu’nda sağlık meslek örgütlerinin yer almamasını eleştiren İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Sürenkök, “Mesleki, bilimsel ve yereldeki olağandışı durumlar konusundaki deneyimimiz hepsinden fazla” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 01.04.2020 07:44
  • Güncelleme Tarihi : 01.04.2020 07:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir Tabip Odası’ndan kurul tepkisi: Deneyimimiz hepsinden fazla! haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınına karşı Türkiye’de de mücadele süreci devam ediyor. Salgın kapsamında alınan tedbirlerin etkili şekilde uygulanması amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla tüm illerde olduğu gibi İzmir’de de Vali Erol Ayyıldız başkanlığında oluşturulan İl Pandemi Kurulu oluşturuldu. Kurulda sağlık meslek örgütlerinden temsilcilerin yer almaması ise tartışmalara yol açtı. Konuya ilişkin açıklama yapan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Sürenkök, duruma tepki gösterdi.



ÖNÜMÜZDEKİ 3-4 HAFTA SIKINTILI!
Salgında en önde mücadele eden hekimler ve sağlık çalışanlarının sorunlarını yetkililere iletmek, çözüm bulmak için çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Sürenkök, “Salgının yayılmaması için alınan tüm tedbirlere rağmen, önümüzdeki 3-4 haftanın sıkıntılı geçeceği kesin. Salgına karşı bu savaşta en önde mücadele veren sağlık çalışanlarının şimdilik moral ve motivasyonları iyi ama ilerleyen günler için hazırlıklı olmalıyız. Defalarca söylediğimiz için tekrar olacak ama tekrarında fayda var. Bu salgının ülkemize ne zaman sıçrayacağı ve nasıl seyredeceği bu işin uzmanları tarafından belliydi. Bu ülkenin konu ile ilgili resmi otoritesi olan Sağlık Bakanlığının ilgili kurum ve kuruluşlarla yapmış olduğu hazırlıkları, şu an yaşadığımız sorunlara çözüm buluyor olsa bile, önümüzdeki günlerdeki hasta ve kayıplarımızın artış hızına yetişemeyeceği belli. Bu konuda oldukça deneyimli Ankara’da Türk Tabipler Birliği (TTB), illerde tabip odaları ve uzmanlık dernekleri ile daha güçlü bir dayanışma oluşturulmalıydı. Hala yapılabilir ve zararın neresinden dönersen kardır. Bu birlikteliğe yerel yönetim temsilcileri de mutlaka katılmalı ve daha etkili tedbirler bir an önce alınmalıdır” dedi.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI GETİRİLMELİ
Yapılması gerekenler hususunda önerilerini sıralayan Sürenkök, “Bulaşma hızını azaltmak için acilen sokağa çıkma yasağı getirilmeli. Virüs ile mücadele yoğun ve artmış bir şekilde sürerken daha fazla sağlık iş gücüne ihtiyaç olacak. Sağlık çalışanlarının özellikli alanlarda çalışma koşulları hala yeterli değil. Korunma tedbirleri kapsamında kullanılacak ekipmanların yetersizliğinin yanında başta hekimler olmak üzere hastanede sağlıklı ortamlarda dinlenme şartları yok. Hekimler 24 saatlik nöbetlerde kimi zaman uygun şartlar olmadan çalışıyor, fizyolojik ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Virüslü hastaya temas etmiş sağlık çalışanın, kendini karantinaya alacağı hastane yakınında; dinlenme ya da kalma alanları hala oluşturulmadı” ifadelerini kullandı.

‘TEMİZ HASTANE’ VURGUSU
Kentte zorunlu olarak hastaneye gitmek zorunda kalan hastaların da olduğuna dikkat çeken Sürenkök, “4 milyon nüfuslu İzmir’de, zorunlu olarak hastaneye gitmek durumunda kalan vatandaşlarımız olacak. Kalp krizi geçiren hastalarımızdan, böbrek taşı düşüren, kolu bacağı kırılan hastaya kadar binlerce hastanın sağlık hizmeti alması gerek. Peki bu hastalarımız nereye gidecek? Hastalarımızın bir kısmı, kendilerine de virüs bulaşır korkusuyla hastanelere gitmezken, bir kısmı da hastanelerden sağlık hizmeti alamıyorlar. Vakit geçirmeden İzmir’de 3 ya da 4 hastanenin, ‘temiz hastane’ olarak normal hastaya değil ama pandemi dışı zorunlu hastalara hizmet vermesi gerekiyor. Bu konuda İzmir İl Sağlık Müdürü, Çiğli Eğitim Hastanesi ve Buca Seyfi Demirsoy Hastanelerini ayırmış olduklarını İzmir Tabip Odası Başkanı’na iletmiş ama bunu, ben bile bilmiyorsam halkımız nereden bilsin. Bu bilgi, genel duyuru yolları ile halka duyurulmalı, ayrıca sözü edilen o iki hastaneye kuşkulu dahi olsa, hiç vaka alınmamalıydı. Oysa her iki hastaneye de şüpheli vakalar yatırılmakta, test pozitif çıkarsa sevk edilmekte. Bu hastanelerde test pozitif vakaların hastanede kaldığı süre içindeki bulaş riski yok mu sayılacak?” ifadelerini kullandı.

İZMİR TABİP ODASI NEDEN YOK?
Sürenkök, koronavirüs salgını kapsamında alınan tedbirlerin en etkili şekilde uygulanması amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla İzmir Valisi Erol Ayyıldız başkanlığında oluşturulan Pandemi Kurulu’na ilişkin de eleştirilerde bulundu. Hiçbir sağlık meslek örgütü temsilcisinin yer almadığı kurulun kentteki sorunlara bütünlüklü bir çözüm üretemeyeceğini savunan Sürenkök, şunları söyledi: “Bu kurulda sağlık meslek örgütleri neden yok? İzmir Tabip Odası neden yok? Bilmiyoruz. İzmir Tabip Odası’nın mesleki, bilimsel ve yereldeki olağandışı durumlar deneyimi şu anda o kurulda olan herkesten daha fazladır. Ayrıca bir ildeki salgın, afet gibi durumlarda var olan, Vali Erol Ayyıldız başkanlığındaki İl Hıfsısıhha Kurulu’nun daimi üyelerinden birisi İzmir Tabip Odası’dır. Sayın yöneticilere İzmir Tabip Odası’nın 6023 sayılı yasa ile kurulmuş, görevi ‘halkın sağlığını korumak’ olan bir kamu kuruluşu olduğunu hatırlatmak isterim. Bu salgınla başarılı bir savaş, ancak ortak akıl ve ortak mücadele ile olur. Halkın sağlığı kimsenin keyfi kararları ile tehlikeye atılamaz.”