İzmir uluslararası toplantıya talip

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bilim insanlarını bir araya getiren kongrede deprem tehlikeleri, iklim değişiklikleri, kuraklık, taşkınlar ve tsunamiler gibi konular tartışıldı. TUJJB çatısı altında bilimsel komisyonlar tarafından gerçekleştirilen faaliyetler, kongre sayesinde ilk defa ulusal ölçekte ve tüm komisyonların katılımıyla gerçekleşti. TUJJB komisyonlarının tamamının temsil edildiği kongre, Uluslararası Jeodezi ve Jeofizik Birliği’nin (IUGG) 2023 toplantısına Türkiye adına aday olan İzmir için ulusal ölçekte provası niteliğini de taşıdı. 2019 yılında Kanada’nın Montreal şehrinde düzenlenecek buluşmada birlik üyesi 60 ülke 2023 yılı organizasyonu için Türkiye, Almanya ve Japonya arasında bir seçim yapacak. Oylama sonucunda Türkiye’nin seçilmesi durumunda dünyanın her noktasından bilim insanı İzmir’e gelecek ve genel kurula Fuarİzmir ev sahipliği yapacak.

İHTİYAÇLARA CEVAP VERECEK

Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği Bilimsel Kongresi (TUJJB-BK) Yerel Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Orhan Polat, “Kongrenin yapılması planlanan mekanımız Fuarİzmir her halükarda tüm ihtiyaçlara gani gani cevap verebilecek düzeyde. İzmir’in 2023 için iyi bir aday olduğunu düşünüyoruz. Güzel ve önemli bir prova oldu bu kongre. İlki düzenlendi, çok disiplinli bir organizasyon. Çok farklı alanlarda katılımcılar bildiri göndererek destek verdi. Toplam bildiri sayımız 118’di. Çin’den de bir bildiri geldi” dedi.

KALAFAT: HAZIRLIK OLDU

Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü ve Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Doğan Kalafat, “Oldukça faydalı geçtiğine inanıyorum. 2023’te yapılacak toplantı için de bir hazırlık oldu. Bu tür toplantıların çok sık yapılması lazım. Farklı disiplindeki akademisyen ve öğrencilerin bu tür toplantılarda verdikleri bildiriler gelecekte oluşacak iş birlikleri, çoklu bilimsel konulardaki yaklaşımlar, modellerin geliştirilmesi, veri paylaşımı ve birlikte bilgi üretme açısından çok faydalı. Aynı konu üzerine farklı alanlarda çalışan bilim insanları, birbirlerinin çalışmalarından haberdar oldu. Son yıllarda deprem zararlarının azaltılmasına yönelik jeodezi, sismoloji ve jeofizik alanlarında çalışmalar oldukça ilerledi. Bütün bu çalışmaların sonucunda, doğal afetlere duyarlı bir toplum haline gelebilmemiz için, bu toplantılardan çıkan sonuçların açık dersler verilerek vatandaşların da bilgilendirilmesi gerek. Afet kültürü yüksek bir toplum haline gelebilmemiz için bu tür toplantıların çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. HABER MERKEZİ

Haber Merkezi