İzmir yaralarını sarmak için buluştu

ÇAĞLA GENİŞ
İzmir, 18 Ağustos’ta Karabağlar’da çıkan orman yangınıyla sarsılmış, kısa sürede Menderes ve Seferihisar ilçelerine de sıçrayan alevler tam 51 saat sonra kontrol altına alınmış, kentin akciğerleri küle dönmüştü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, büyük yangının yaralarını sarmak için önemli bir katılımcı demokrasi adımı attı. İzmirliler yangın alanlarından biri olan Menderes ilçesine bağlı Efemçukur Devedüzü mevkiinde ‘Orman İzmir’ başlığı altında ve ‘Gel, Gör, Koru’ temasıyla gerçekleştirilen buluşmada bir araya geldi.



ALİ İSMAİL’İN AİLESİ KATILDI
Toplantıya Başkan Soyer’in yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP’li İzmir milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, akademisyenler, uzmanlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşların yanı sıra Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş, Taksim Gezi Parkı protestoları esnasında yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve babası Şahan Korkmaz da katıldı. Anne ve baba Korkmaz’ın 18. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Yaz Eğitim Kampı ile birlikte buluşmaya katıldığı belirtildi. Görüşlerin tek tek dinlendiği oturumda önemli mesajlar veren Başkan Soyer, yangında zarar gören alanın 5 bin hektardan fazla olduğunu yinelerken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın imar çıkışını da yanıtladı. Soyer ayrıca, yangında 278 üreticinin arazisinin zarar gördüğünü tespit ettiklerini ve zararların karşılanması konusunu İzmir Büyükşehir Belediye meclisinde gündeme getireceklerini de sözlerine ekledi. Soyer, “Bu bir heves değildir. Bir fidan dikelim vicdanımızı rahatlatalım değil. Biz bu hikayenin farklılığı, nasıl koruyacağımızı, sahip çıkacağımızı ve bundan sonra bu tür felaketler yaşamamak için neler yapacağımızı karar altına alacağız” ifadelerini kullandı.



5 BİN HEKTARIN ÜZERİNDE
Programın açılış konuşmasını yapan Soyer, “Gel, gör, koru demiştik, geldiniz gördünüz ve koruyacağınıza dair inancımız pekişti. Bugün 30 Ağustos yani bu topraklarda huzur içinde yaşayalım diye atalarımızın gözlerini kırpmadan can verdikleri günün 97. yıl dönümü. Atalarımızın kanına, canına, aziz hatıralarına sahip çıktığınız için hepinizi kalbimin olağanca sıcaklığıyla selamlıyorum. Bu topraklardan umudumuzu kesmememiz için çok nedenimiz var. Bugün İzmir için Türkiye için çok anlamlı bir başlangıç yapacağımıza inanıyorum. Büyük bir felaket yaşadık. Kimileri 500 diyor ama biz ölçtük, biçtik 5 bin hektarın üzerinde alanın yandığını biliyoruz” diye konuştu.
BU BİR HEVES DEĞİL!
Başkan Soyer, şöyle devam etti: “Burada uzmanlarımız sunumlar yapacak. Biz de onları meclise getireceğiz ve karar alacağız. İzmir’in seçilmiş en büyük karar organı İzmir Büyükşehir Belediye meclisidir. Bu bir heves değildir. Bir fidan dikelim vicdanımızı rahatlatalım değil. Biz bu hikayenin farklılığı, nasıl koruyacağımızı, sahip çıkacağımızı ve bundan sonra bu tür felaketler yaşamamak için neler yapacağımızı karar altına alacağız. Bir fidan dikip vicdanını rahatlamak isteyen varsa bilsin ki bu mümkün değil. Vicdanımızı, güç birliğiyle bu toprakların tek bir yeşil otuna kadar sahip çıkınca rahatlatacağız ve çocuklarımıza bir vatan bırakacağız...”



İMAR ELEŞTİRİSİNE YANIT VERDİ
Soyer, yangın felaketinin ardından bölgede “1 metrekaresini bile imara açtırmayacağız” açıklamasını yapmış, ilgili yasayı örnek gösteren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dağ’dan da, “Alanda bulunduğu kısa süre içerisinde ‘Yanan alanları imara açmayacağız’ şeklinde bir açıklama yapan belediye başkanı, konuyla ilgili cehaletini ortaya koymuş oldu” çıkışı gelmişti. Dağ’a yanıt veren Soyer, “Birileri bunu cahilce bulabilir ama 1 metrekaresini bile imara açtırmayacağız, asla açtırmayacağız” dedi. THY uçakları tartışması üzerine sorulan bir soru üzerine de konuşan Soyer, “Uçakları bakanlığa sorun. Ama bu alanları imara açmak isterse çelik zırh gibi karşısında duracağız” dedi.



AĞACIN SİYASETİ OLMAZ
Soyer, “Biz, Orman Genel Müdürlüğümüzle, Orman Bölge Müdürlüğümüzle ve Tarım Bakanlığımızla birlikte çalışacağız, tüm kamu kurumlarıyla beraber çalışacağız, hiç kuşkunuz olmasın. Ağacın, fidanın, ormanın siyaseti olmaz. Bunlar İzmir’in ortak değeridir. İzmir’den Türkiye’ye böyle bir ders vereceğiz; ‘Biz, ağacımız, ormanımız için kimliğine, siyasetine, dinine, etniğine bakmadan el ele verebiliriz, bu topraklara hep beraber sahip çıkabiliriz’ diyeceğiz” açıklamasında bulundu.
BÜYÜKŞEHİR KARŞILAYACAK
Soyer, yangında 278 üreticinin arazisinin zarar gördüğünü tespit ettiklerini ve zararların karşılanması konusunu İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündeme getireceklerini de sözlerine ekledi.
EN GELİŞMİŞ İTFAİYE TEŞKİLATI BİZE AİT
Ayrıca Başkan Soyer, “Tüm İzmirliler iftihar edebilirler ki en gelişmiş, en modern itfaiye teşkilatı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Yangının söndürülmesinde büyük emek verdiler, hepsine çok teşekkür ediyorum” dedi.
VATANDAŞLARDAN ÖNERİLER
Başkan Soyer’in konuşmasının ardından uzmanlar, yanan alanlar ile ilgili önümüzdeki süreçte yapılması gerekenler ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Sonrasında ise vatandaşlar yanan alanlar ile ilgili görüş ve önerilerini dile getirdi.


BELEDİYE AĞAÇLANDIRMA YAPAMAZ
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Doğanay Tolunay ise “Türkiye’nin en büyük yangınlarından biri 2008 yılında Manavgat’ta yaşandı. 18 bin hektar alan yandı. Buranın 3 katı büyüklüğünde bir alan yandı. Onlarca uçak ve helikopter aynı anda kullanıldı. Yangın için önemli olan yerden müdahaledir. Yangın büyüdükten sonra son noktayı yerden koymak zorundasınız. Bunları güçlendirmemiz gerekiyor. 28 yıldır mesleğin içindeyim. Uçak mı helikopter mi diye tartışılır. Ama bu tartışmaları bırakarak Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğünün yangına müdahale ekipmanlarını oluşturması gerekiyor. Şunu söyleyeyim; buralarda belediye ağaçlandırma yapamaz. Buralar müdürlüğün yetki alanı içine giriyor. Belli bir enerji var, İzmir’i yeşillendirmek istiyorsunuz. El birliğiyle İzmir’in içinde yeşil alanlar için enerjiyi kullanmalıyız” diye konuştu.
9 EYLÜL’DE BAĞIŞ KAMPANYASI BAŞLATACAĞIZ
Yanan alanlar ile ilgili mecliste almayı planladıkları kararlar ve yangının yaralarını sarmak için başlatacakları kampanya hakkında bilgilendirmede bulunan Soyer, “3 bin 800 hektar orman kazandırmaya kararlıyız. Bakanlıktan, valilikten kimden izin alınması gerekiyorsa kamudan talep edeceğiz. Yepyeni bir ağaçlandırma sahası yapacağız. Bununla beraber Avrupa yeşil başkenti hedefini İzmir'in önüne koyacağız. Yapacağımız her şeyi mutlaka stratejik planın içine koyacağız” dedi.

İzmir’de 9 Eylül’den itibaren bağış kampanyası başlatacaklarını belirten Soyer, “İzmir’de gördüğümüz en büyük eksiklik, herkes kendi başına iyi şeyler yapması ama koordineli olmadığı için çölde kum tanesi oluyor. Biz bu kum tanelerinin koordinesini yapacağız. 9 Eylül günü çok büyük bir destek konseri yapacağız. Vatandaşlarımız Fuar’da, konserleri 10 TL bedelle izlenecek. Konserlerde sanatçılar bir kuruş almayacak. Bu paralar bağış kampanyasına aktarılacak. Bağış toplaması ile ilgili mecliste bir karar çıkarmayı çıkaracağız. Bunu da valilimiz izin aldıktan sonra hayata geçireceğiz. 9 Eylül günü başlayacak konserlerin paraları yanan alanlara ağaçlandırma yapılacak. Bunu da haritalarla konser alanına koyacağız.  Kim nereye ne kadar ağaçlandırma yapmak istiyorsa yer göstereceğiz. Su havuzları yapacağız. Toplanan bağışlarla ne kadar havuz yapılacağını göreceğiz. 9 Eylüle kadar bu fikirleri oluşturup İzmirlilerin taktirini sunacağız. Bunu bağışları her gün mutlaka duyuracağız. Ne kadar biriktiğini tüm Türkiye görebilecek. Biz de bunları göreceğiz. 9 Eylül’den sonra günlük şeffaf bir kampanya başlatacağız” diye konuştu.
HER DOĞAN BEBEK İÇİN BİR FİDAN
“İzmir doğan her çocuk için bir fidan dikeceğiz” diyen Soyer, “Çocuklar fidanlarıyla büyüyecek. Hoş geldin bebek paketiyle olacak. Yeni doğan İzmirliler ağaçlarıyla birlikte büyüyecek. Bağış yapılabilecek noktalarından biri de yangın sensörleri… Isıya dumana duyarlı sensörler alacağız. Ne kadar alabiliriz bakacağız. Tüm orman köylerinde yangın istasyonları kuracağız. En çok dile getirilen eğitim meselesinde ise eğitim. Daha önce dediğimiz gibi bu bir nefes değil. Bir fidan dikip vicdanımızı rahatlamayacağız. Bu uzun bir soluklu bir yolculuk… Bunun sürdürülebilmesi için eğitim şart. Çocuklarımıza yangın dehşeti göstereceğiz. Bir açık hava müzesi yaparak yangın felaketini göstereceğiz. Ben İzmirlilerin bu hassasiyetin örnek olacağını düşünerek çok çok teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.
KARACA: İZMİR KÜLLERİNDEN DOĞACAK
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise, şunları söyledi: “Böyle bir ortamda bulunmaktan dolayı onur duydum. Bu vesileyle kurtuluşun göz bebeği İzmir’den herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum. Burada çok kıymetli önerileriniz oldu. Bu coşkulu katılım doğamızın hakları için hepimiz için umut oldu. Sizler, İzmirliler her zaman cesaretin simgesi oldu. İzmir her zaman küllerinden doğdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanlarımızla bütün doğaseverlerle yer altı, yer üstü varlıkları için mücadele veren dostlarımızla İzmir küllerinden doğacak. Tıpkı 9 Eylül’de olduğu gibi… Hepiniz ülkemize umut oldunuz.”


GÜLSÜM ONAY'DAN PİYANO RESİTALİ
Program sonrasında dünyaca ünlü piyanist Gülsüm Onay’ın piyano resitali gerçekleşti. İzmirlilere müzik ziyafeti sunan Onay’ın performansı sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olağanüstü meclis toplantısı yapıldı. Geçtiğimiz günlerde Kaz Dağları’ndaki altın madenine karşı başlatılan mücadele devam ederken kamuoyunun oluşturduğu tepkilere destek veren ünlü piyanist Fazıl Say alana gelerek mini bir konser vermişti.