Sayfa Yükleniyor...
ERDN İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mansur Erden ile İzmirde ilk inşaat projesi olan Larissa Göl Evleri üzerine konuştuk
ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ
Erden İnşaatın sahibi Mansur Erden, İzmirde değil belki de Türkiyede ilk olacak bir projeye imza attı. Menemende gerçekleştirilen Larissa Göl Evleri Projesinin yüzde 80lik dilimi 1+1 dairelerden oluşuyor. Bunun yanı sıra 2+1, 3+1 olmak üzere alıcılara seçenekler de sunuluyor. Toplamda bin 200 konutun inşa edileceği projede kişiye uygun taksitlendirme imkanları ile kişi kira öder gibi ev sahibi olabiliyor.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1965 Senesi Ankara doğumluyum. Ziraat Fakültesi Mühendislik bölümü mezunuyum. Öğrenim hayatımı tamamladıktan sonra ailemle birlikte iş hayatına atıldım. Gayrimenkul sektöründe 62 yıllık bir tecrübeye sahip ailenin mensubuyum. Aile olarak, ticari hayatımızda Ankara, İstanbul, Kocaeli, İzmir ve benzeri illerde yatırımlarımız oldu. İnşaat sektöründe, devamlı suretle arsa üretiminde bulunduk. Larissa Göl Evleri projesine de bu niyetle girmiştik. Süreç içerisinde burayı inşaat projesi olarak değerlendirmek istedik. Bunun içinde birçok yerel ve uluslararası firma ile görüştük. İstediğimiz çapta bir dönüş alamayacağımıza karar verdikten sonra kendi ekibimizi toplayarak, projeyi gerçekleştirmeye karar verdik. İnşaat sektörüne dahil olduk.
Larissa Göl Evleri projesinden biraz söz edecek olursak, nasıl bir projedir?
Projenin bugünkü nihai konseptine ulaşmasında mimar Özer Araser ve Emre Arazın büyük katkıları oldu. Günümüz demografik yapıyı göz önünde bulundurarak 1+1 dairelerin yoğunlukla bulunduğu bir proje gerçekleştirdik. Bu projenin en büyük özelliği; 40 bin metrekarelik bir arazi üzerinde tamamı bize ait, yerli sermaye ile yapılacak olmasıdır. İçerisinde bin 200 konut bulunacaktır. Yüzde 80i 1+1 dairelerden olmak üzere. Diğer önemli bir özelliği ise dikey orman özelliğini içerisinde bulunduracak olmasıdır. Genç yaşam konseptini içerisinde barındıracaktır. Projenin içerisinde insanların günlük yaşantısını kolaylaştırabilmek adına günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir çember oluşturmaya karar verdik. Sitenin içerisinde 32 ünitelik bir agora projelendirdik. Çarşının içerisinde; kuru temizlemesinden tutun da marketine kadar her türlü günlük ihtiyacı karşılayabilecek bir ünite tasarladık. Bir anfi tiyatromuz da olacak. 250 kişi kapasiteli. Projenin içerisinde bir cep sineması, sosyal donatıların yanında bowling salonu, açık kapalı yüzme havuzu, basket sahası, sauna, yürüyüş yolları, gezinti, barbekü, bisiklet alanları, tüm bunların hepsi tasarlandı. Dev bir projede olmazsa olmaz her şeyi düşündük. Yeşil enerji kullandık. Doğayı düşündük. Hayvan sever dostlarımız için barınak tasarladık. Önemli bir ayrıntı olan ulaşımı da düşünerek, ücretsiz servis koyduk. Evlerimizi küçük olarak tasarlamamızın bir sebebi de insanların ortak yaşam alanlarını paylaşmasını istememiz. Bu sebepten sosyal donatılara çok önem verdik. Öngördüğümüz diğer bir hizmet ise kat hizmetleri bunu gerçekleştireceğiz. Beş yıldızlı bir otel kıvamında olacak. İnsanların zamanlarının değerli olduğunu biliyoruz. Bunlar bizi farklı kılan unsurlardan sadece birkaç tanesi
İnsanlara 135 bin Türk lirası gibi cüzi bir bedelle ev sahibi olma olanağı sunuyorsunuz. Bu kadar kaliteli bir yaşam nasıl böyle bir fiyata olabiliyor?
Her şeyden önce böyle bir fiyat verebiliyor olmamızın sebebi: projeyi gerçekleştireceğimiz arazinin tamamı ile bize ait olması. Bu bizi bir adım öne taşıyor. Normal şartlarda böyle bir projeyi kat karşılığı bir firma ile anlaşırsanız, en az yüzde 35-40 gibi bir marj vermeniz gerekiyor. Satış kısmında müteaahite vereceğimiz bant kısmı direkt tüketiciye kullanmayı uygun gördük. Prensip olarak ilk projemiz prestij projemiz olsun istedik. İnsanların güvenini kazanmak amacımız oldu. Birinci hedefimiz asla para kazanmak değil.
Bu proje ile İzmirlilere ne vaat ediyorsunuz?
Proje içerisinde 15 bin 300 metrekare doğal bir gölümüz var. Binalarımız tamamen bu gölün etrafına konumlandırılacak. İçerisinde balıkları, kaplumbağaları olan doğal bir yaşam söz konusu. Taş bezeme dizaynları yapılmış vaziyettir. Gerçekten sakin bir yaşam, kaliteli hayat istiyorsanız tam size göre. Şehirlerin gelişmişlik düzeyi insanların yaşam kalitesi ile doğru orantılıdır. Bu proje ile insanların yaşam kalitesine ve şehre katkıda bulunmak istedik.
Folkart, Türkerler, Yücesoy gibi büyük inşaat firmalarının olduğu bu piyasada firmanızı ne şekilde konumlandırıyorsunuz?
Ticari hayatımızda veya bu projede hiçbir zaman kimseyi rakip olarak görmedik. Yaptıklarımıza, yapacaklarımıza odaklanmış durumdayız. Bizim için esas olan projenin sağlık bir biçimde nihai sonuca ulaşmasıdır.
İleriye dönük yatırımlarınız yine İzmirde mi olacak?
Farklı illere de yatırımlar yapacağız. Asıl olarak bir gayrimenkul şirketiyiz. Arsa yatırımcısıyız. Birçok şehirde yatırımlarımız var. Bu proje ile beraber inşaat sektörüne girmiş bulunuyoruz. Diğer yatırımlarımızı da kendimiz gerçekleştireceğiz.
Bugün 135 bin TLye projenizden aldığımız bir daire bize ilerleyen yıllarda ne gibi bir kar sağlayacak?
Arsa yatırımcısı olmam sebebiyle, yaptığım tüm yatırımlar ileride kişilere kazandıracak vaziyette. Bu projenin satın almasını 10 yıl önce yapmıştım. Bu sebeple çok önceden envanterimize kattığımız bir alandır. Bu arsayı satın aldığım zaman herkesin bana güldüğü bu arsa, şimdi herkesin gıpta ile baktığı bir alan haline geldi. İki sene sonra kimsenin hayal edemeyeceği bir noktaya gelir. Bu tip projeler başladığı durumdan itibaren prim yapar. Sebebi şudur: burası gelişmeye müsaittir. Gelişmeye müsait alanlar da yatırımcılar için ideal bir alandır. Bu şartlar altında projeye bakacak olursanız, bugün 1 lira koyduğunuz zaman gelişen süre içerisinde para daimi olarak artacaktır. Altmış iki yıllık gayrimenkul yatırımcısı olarak, hayatım boyunca gayrimenkule yatırdım. Her zaman kazandım. Bunun tartışılacak bir yanı yok. Dünyada ve Türkiyede gayrimenkul daima kazandırır. Kaybetmeyecek tek sektör budur.
Sizden sonra bölgeye farklı firmalar gelerek yatırımlar yapmaya başladı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet maalesef böyle oldu. Bin 200 konutu tamamladıktan sonra etrafa genişleme planlarımız vardı. Daha büyük boyutlara getirecektik. Bizden hızlı davranan arkadaşlarımız oldu. Sağ ve sol tarafımızda bulunan genişleme alanlarımız satın alındı. Bu arkadaşlar sektörde olmalarına rağmen, ileriyi görebiliyorlar. Bizim varlığımızdan dolayı dönüp bakmadıkları arazileri satın aldılar. Yine de bizim gelişmemizi bekleyecekler.
Ulaşım açısından projeyi ele alacak olursak neler söylersiniz?
Yatırım yaparken, uzun bir süre İzmirde yatırım alanları gezdik. Yatırım yapmak sadece ulaşım ile ilgili bir durum değil. Birçok boyuttan yatırımımızı ele aldık. Netice itibariyle şehrin en çok gelişmeye müsait olan kısmı kuzey aksı karşımıza çıktı. Bunun gelişmeye müsait diğer bir alan Torbalı. Ancak orası biraz daha karasal. Burası denize daha yakın olduğu için bizi cezp etti. Foçaya 15 dakika, Menemene 5 dakika mesafede. Bu süreci ücretsiz servislerimizle rahat bir şekilde atlatacağız. Bugünkü konjektür de ulaşılamaz diye bir mesafe yok. Burası her gün ulaşılabilme konusunda mesafe kaydediyor.
Eklemek istedikleriniz?
İnsanlar 135 bin lira fiyatımıza şaşırıyorlar. Ancak bizim şirket olarak ana amacımız para değil. Esas olan bizim marka yaratmamız, insanlar üzerinde güven oluşturmamız. Çünkü; ilk projemiz bin 200 konutla başlıyor. Sonrakileri varın siz tahmin edin. Biz her zaman parayı kazanırız. Amacım para kazanmak olsaydı, yine arsa alıp satmaya devam ederdim. Projeye maddiyattan çok manevi olarak bakıyorum. Devamını getirmek istiyorum.
Foto altı: Erden İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mansur Erden, Mesele sadece konut yapmak değil, yaşam kalitesini artırarak, insanlara katkı sağlayabilecek yaşam alanları oluşturmak dedi.
Haber Merkezi