İzmir’de suya zam yok

E. ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Kurulu’nun 2018 yılı Kasım ayı toplantısının ikinci birleşimi Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti.  Toplantıda 2019 Mali Yılı Performans Programı ve 2019 Mali Yılı Bütçe Taslağı ve ekleri görüşüldü. İZSU’ya 2019 yılı için yaklaşık 2.5 milyar liralık bütçe ayrılırken; kentte suya yüzde 15 oranında zam yapılması teklifinin komisyona geldiği fakat Başkan Aziz Kocaoğlu’nun, “2018 rakamlarıyla 2019 yılına devam edilsin” önerisi sunduğu öğrenildi. 2018’de uygulanan su tarifesinin, yeni yılda da geçerli olması kararlaştırıldı. 1 Ocak 2019’tan itibaren İstanbul’da 20 metreküp su konutlarda 110 lira 40 kuruş, Ankara’da 142 lira 60 kuruş, İzmir’de ise 96 lira 20 kuruş olacak. Yeni yılda 1 milyar 34 milyon 681 bin liralık yatırım yapmayı planlayan İZSU’nun 2019 yılı faaliyetlerinde öne çıkan çalışmalar arasında kanal, içme suyu ve yağmur suyu hatlarının yapımı, içme suyu ve atık su ar ıtma tesislerinin işletilmesi ve Büyük Körfez Projesi kapsamında tarama çalışmaları yer aldı.
KENDİNE ÇALIŞTI NE DEMEK
İZSU Genel Kurulu toplantısında söz alan AK Partili Meclis Üyesi İmet Tunç, ‘Kentinden çok kendine çalışan başkan’ ifadesini kullanınca Kocaoğlu, “Kentinden çok kendine çalışan dediğin zaman olmuyor. Varsa hırsızlık, yolsuzluk, şerefsizlik onu delillendirirsin. Kendine çalıştı ne demek?” dedi. Tunç ayrıca, “Atık sular körfeze döküldü. Kokuya bilimsel bir açıklama yapılmadı. Geçmişteki bahanelerin arkasına sığınıyorsunuz. Ama halkımız bunlara yeter diyor. İzmirliler 14 yıldır gereken yatırımları göremiyor. İnsanlar önümüzdeki seçimlerde gereken tercihi gösterecektir.  Kötü yönetilen İZSU’nun önümüzdeki dönemde sorunları çözmesi zordur. Son 5 yılda suya 13 kere zam yaptınız. Su ve kanal hizmeti götürmekten çok zam yapan İZSU’nun bir an önce toparlanmasını ve Türkiye’nin üçüncü büyük kentine yakışır bir kurum haline gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
EŞEKLE SU TAŞITTINIZ
AK Parti Grup Başkanvekili Ali Kökoğuz ise, “İZSU’nun sorumsuz davranışları nedeniyle İzmirli vatandaşlarımız talep ve şikayetleri konusunda kime başvuracaklarını bilememektedirler. Karşılarında muhatap bulamamaktadırlar. İZSU’n var mı derdin var çünkü; İZSU yapılan şikayetleri, kulak arkası yapar anlamamazlıktan gelir. Sokaklar su arızası ile kaynar, milli servetimiz boşa gider aldıran olmaz. Yazılır, telefon açılır, bildirim yapılır dikkate alınmaz. Defalarca şikayetleri konusunda tweet atan vatandaşlarımızı, İZSU Twitter’dan engeller. Özel numaralardan İZSU yetkilerine ulaşılsa dahi sonuç alınamaz. Nedir, nedendir tamiratların gecikmesi, neden haftalarca sürer anlaşılmaz. Günlerce arıza sürer, sokaklar göle döner, ihbar ve şikayet alınmadığından vatandaş mahalleli balık yetiştiriciliğine soyunsak mı diye düşünmeye başlar. İZSU dağıtım şebekesinin kayıp kaçak oranı, büyük ve korkunç rakama ulaşmış durumda olduğundan, kaybolan milli servetimiz için hiçbir şey yapılmamaktadır. Bazı ilçe ve mahallelerde su şebekesi niçin yapılmaz? 21’inci yüzyılda, 2018 yılında İzmir’in bazı mahallelerinde zor günler yaşayan İZSU şebeke hattından 4 ay su alamayan vatandaşlar, çözümü eşekle, el arabası ile ve motosikletle su taşıyarak ihtiyaçlarını gidermeye çalışmışlardır” şeklinde konuştu.
SEN İSTEMİYORSAN BIRAKMAYIZ YA
Yüzülebilir Körfez projesi üzerinden Kocaoğlu’na eleştirilerde bulunan Kökoğuz, “Siyasi ömrünüz yetmeyecek” dedi. Kocaoğlu, “Nasıl?” diye sordu. Kökoğuz bunun üzerine, “Bırakacağım dediniz, bırakıyorsunuz ya” cevabını verdi. Kocaoğlu ise, “Sen istemiyorsan bırakmayız ya” yorumunu yaptı. Kökoğuz da, “Yüzülebilir körfez projesinde doğru konuşmadığınız ortaya çıkacak” diye konuştu. Kocaoğlu da “Ben her zaman doğru konuşurum” dedi.
HAKSIZLIĞA GELEMİYORUM
İZSU’nun faaliyetlerine yönelik gelen eleştirileri yanıtlayan Kocaoğlu,  İstanbul ve Ankara’dan zaman zaman örnekler verdi. Kocaoğlu, “Bende şeker falan yok. Ben haksızlığa gelemiyorum. Bende şeker tansiyon falan bir şey yok. Ben de kısa birkaç bir şey söyleyeyim. Dere ıslahı bitmiyor dediler. Dere ıslahı bitmez. Körfezin temizliği de bitmez. Niye? Derelerden pislik gelecek biteviye, döne döne temizlenecek. Siz sanıyorsunuz bir defa dere temizleniyor bir daha para harcanmayacak. Kanalizasyon ve arıtma yatırımını Türkiye Cumhuriyeti’nde en fazla yapmış ilden bahsediyorsunuz. İstanbul yüzde 45’imizde, Ankara yüzde 5 buçuk 6’mızda! Çevreye bu kadar yaptık. Bitti mi? Hayır, bitmeyecek. Arıtma ilaveler geliyor. Kent büyüyor. Biz peşinden koşmaya çalışıyoruz. Her konuda eleştirebilirsiniz. Ama rakamlar çevre konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımları ortadan kaldırmak mümkün değildir” dedi.
ÇERÇEVELETİP DUVARA ASARSINIZ
Kocaoğlu, “Şeffaflık konusunda ise bu belediyeden daha şeffafını bulursanız çerçeveletip evinizin, iş yerinizin duvarına asarsınız. ‘İZSU çalışmıyor’ diyorlar. Muhalefet bunu söyleyecek! 1 milyon 700 bin civarında 24 saat kesintisiz içilebilir su vermeyi hedeflemişiz. Çok zam yapan belediye söylemi var. Tüketici fiyat endeksi artışlarına göre her ay diğer iller gibi zam yapmadık.  2019 yılında da İZSU’nun fiyatları katbekat geride olacaktır. Şu kadar zam yaptı değil. Otomatiğe bağlandı. Ayın 30’unda TÜFE ne kadar? O kadar yapılıyor. İZSU’nun eleştirilecek bir şeyi varsa fazla yatırım yaptığı için müteahhitlerle problem yaşadığımız için görünmeyen bir alt yapı yenilenmesine girdiğimiz için yağmur suyunu kentin gündemine taşıdığımız içindir. Evet rahatsızlık verdik. Su patlaklarına zaman zaman yetişemedik. İZSU’nun tek hatası vardır. Su patlaklarına yetişmeme konusu… Onu da hataysa telafi etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ HEDEFİ
Yüzülebilir körfez projesine ilişkin eleştirilere de cevap veren Kocaoğlu, şunları söyledi: “Büyük Körfez projesinde TCDD ile birlikte olmamıza rağmen, tüm eksiklikler bittikten sonra ÇED raporunu 2,5 yılda alabildik. Bu raporların istenirse kaç günde çıktığını hepimiz biliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, ÇED raporu alınır alınmaz sirkülasyon kanalının yapımı için proje ve temizlik için gereken ekipmanların ihalelerine çıktık. Bugün aldığımız bilgiye göre TCDD, biri Yenikale’de biri de liman içindeki iki tane topuğun düzeltilmesi için ihale yapmış. Bu Büyük Körfez projesinde öngörülen liman yolunun 14 metre derinliğe indirilmesiyle ilgili bir çalışma değildir. Bu 'seçim öncesi çalışmaya başladık' edebiyatı için duyurudur. Yapılacak iş liman yoludur, önünde hiçbir engel yoktur. Hemen proje ihalesine çıkıp yapabilir. Biz 13 buçuk kilometre uzunluğunda, 250 metre genişliğinde ve 8 metre derinliğinde sirkülasyon kanalı yaptığımız zaman sadece ve sadece para harcamış olacağız. Hiçbir kuruşun geri dönüşü olmayacak. Ama TCDD Yenikale’den limana kadar yanaşma kanalını 14 metre derinliğe indirip 250 metre genişliğe getirdiği zaman, liman faaliyetlerinden bugünün 3 katı ciro sağlayacak. Biz bu limanı geliştirmediğimiz için maalesef İzmir’deki liman gücümüzü Pire’ye kaptırdık. Çok ucuza! Bir yılda olmasa bile 2 yılda harcadığı parayı geri kazanacak bir yatırımla yapabilirdik. Bu yatırımın ekonomiye çok büyük kazanç getireceğinin altını çizmek istiyorum. Bunun atlanmaması gerekiyor. İzmir Körfezi’nin yüzülebilir olması için 3 tane konu vardır. Bir; bizim anlattığımız sirkülasyon kanalının yapılmasıdır. Ada projesi çalışmalarına ve alınacak ekipmanlar belli olduğunda alınmasına başlıyoruz. İki; TCDD’nin liman yaklaşma kanalını acilen yapması gerekmektedir. Bu üçüncü nesil gemilerin limana girmesini sağlayacaktır. Körfez temizliğine katkı sunacaktır. Ayrıca Körfez Tüp Geçidi projesiyle körfez temizliğinin göz ardı edilemez ilişkisi vardır. Tüp geçit yapılırken alanda 17 milyon metreküp ilave tarama yapılmaz ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımdaki sirkülasyon iyileşmesi yüzde 40’tan yüzde 10’a düşecektir. Bu projelerin at başı yapılması gereklidir. Bu ne siyasi bir şeydir, ne odur, ne budur. Bu bilimin emrettiği şeydir. Yüzülebilir Körfez hedefi gerçekleşecektir. Ama bu biteviye yapılan bir şeydir. Baltık Denizi limanlarına gittiğiniz zaman 365 gün tarama yapıldığını görürsünüz. Hiç bitmez. Liman bir taraftan dolar bir taraftan tarama yapılır. İzmir Körfezi’nde de bu büyük iyileştirmeden sonra Büyükşehir Belediyesi tarama faaliyetlerine devam etmek zorundadır.”
SOMUT BİR ŞEKİLDE GÖRDÜK
Kocaoğlu, “Bu ülke bizim. Bugün ben varım yarın başka bir arkadaş gelecek. Çeşme’de somut olarak yaşadık. Su, elektrik gibi hayati konuların, yap-işlet-devret gibi yöntemlerle yapıldığında işin içinden çıkılmaz problemlerle karşılaştığımızı gördük. Sadece Çeşme’nin içme suyu şebekesini yenilemenin maliyeti 250 milyon TL’dir. Kışın 50 bin nüfus olduğunu düşündüğümüzde İzmir nüfusunun 80’de 1’idir. Tüm İzmir yap-işlet-devret olsaydı İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu nasıl yenilerdi? İZSU ayakta tutma, yenileme yatırımları yaparak yürüyor. Yapmak yetmiyor. İşletmek, ayakta tutmak yetiyor. Yap-işlet-devret gibi yönteme de karşı değilim. Ama neyin yapılması gerektiğini neyin yapılmaması gerektiğini, kentin, ülkenin menfaatinin korunmasının olmazsa olmaz ön koşul olduğunun altını çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi