İzmir’in prestij projesi sorunlarla boğuşuyor

23. Üniversitelerarası Yaz Spor Oyunları’nda sporcuların kalması için kurulan Olimpiyat Köyü, şimdilerde çok ciddi sıkıntılarla uğraşıyor. Sitenin 2 milyon 800 Bin TL’ye varan borcunun yanı sıra şu anda site içindeki sokak lambalarının elektriklerinin kesilmesi ile birlikte site geceleri zifiri karanlığa gömülüyor


  • Oluşturulma Tarihi : 09.08.2015 07:13
  • Güncelleme Tarihi : 09.08.2015 07:13
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir’in prestij projesi sorunlarla boğuşuyor

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Ahmet Piriştina döneminde 23. Üniversitelerarası Yaz Spor Oyunları’nda sporcuların kullanımına sunulan Olimpiyat Köyü daha sonrasında oyunların bitmesi ile birlikte yerleşim alanı olarak kullanılmaya başlandı. 954 konutun bulunduğu siteye insanlar oyunlardan sonra buradaki evleri satın alarak yerleşti. Yıllar içinde İzmir için bir prestij projesi olarak sunulan üniversite oyunları için yapılmış olan bu yer maalesef son zamanlarda İzmir’in ak yüzü değil aksine kara yüzü olarak gündeme gelen bir yer oldu. Mayıs ayında yeni göreve gelen site yönetimi yüklü miktarda bulunan borcun yanı sıra birçok sorunla uğraşıyor. Göreve yeni gelen sitenin Yönetim Kurulu Başkanı Av. Süleyman Atmaca ile Olimpiyat Köyü’nde yaşanan sorunlar üzerine konuştuk.

 Sitede yaşanan en büyük sorunun geçmiş dönemlerden gelen borçlar olduğunu belirten Atmaca, “Geçmiş dönem yönetimin yaklaşık 2 milyon 800 bin TL civarında borç var. 2 milyon 800 bin TL’lik borç nedeniyle site yaşamı gerçekten tehlikeye girmiş durumdadır. Önümüzdeki kış, ısınamama veya eskisi gibi herkesin klimalarla bireysel ısınması söz konusu olabilir. Bu en büyük sorunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda sitede güvenlik hizmeti verememek gibi bir durumla da karşı karşıya kalabiliriz. Her türlü kuruma borç var. SGK, Kömür Firmaları, Sayaç Okuma Firmaları, Havuz Firması, Yönetim Kurulu’nun kendi üyelerine, Yönetim Kurulu’nun tuttuğu avukata bile borç var. İnanılmaz derecede her yerden borç geliyor. Her yerden alacaklı çıkıyor. İlaçlama ve asansör firmasına da borç var. TEDAŞ’a borç var. İZSU’ya borç vardı. Sular kesilecekti. İlk geldiğimiz zaman İZSU sorununu hallettik. Güvenlik problemini hallettik. Yönetim binasının borcunu ödedik. Az kalsın buradan tahliye ediliyorduk. Çalışanların parasını ödedik. Diğer büyük firmalarla temasa geçtik ve borcu yapılandırma konusunda anlaştık. Kısa sürede toplamda 3 ayda biri olağan olmak üzere üç tane genel kurul yaptık. Bu yaptığımız genel kurullarda öncelikle yönetime geldik. Ondan sonra da bir daha genel kurul yapıp ek aidat konusunda karar çıkardık. O ek aidatlarla da bu borçları ödemeyi düşünüyoruz. Tabi ki burada insanlara ağır bir yük geldi. Eğer ki zamanında müdahale etmeyip bu kararı almasaydık belki de evlerimiz satılacaktı” ifadelerini kullandı.

“SAVCILIKTA BİLİRKİŞİ RAPORU VAR”

Atmaca, burada sadece gönüllülük esası ile şu anda gece 23.00-24.00’e kadar çalıştıklarının altını çizerek, “Bizden önceki yönetim burada huzur hakkı alıyordu. Burada çalışan personelin yaklaşık iki senelik SGK prim borçları var. Bir önceki yönetimin kendi tuttuğu avukatına bile yüklü miktarda borcu olduğunu biliyoruz. Eski yönetim site yönetimine baktıkları için kendilerine maaş bağlamışlardı. Önceki yönetimin yapmış olduğu çalışmalar ile ilgili olarak savcılıkta hazırlanmış bilirkişi raporu var. Zannediyorum ki adli tatil bittikten sonra önceki yönetim hakkında kamu davası açılacaktır” şeklinde konuştu.

“EK ÖDEME İSTEDİK”

Göreve geldikten sonra durumu düzeltmek adına bin 320 TL ek ödeme talep ettiklerine değinen Atmaca, “12 ayda her ay 110 TL ödemek şartıyla ek ödeme talep ediyoruz. Aslında bunun tek aşamada ödenmesi gerekiyordu. Çünkü alacaklılarımız yaklaşık üç dört yıldan beri alacaklarını alamıyorlar. Ama durumu kendileri de anladıkları için borcu yapılandırmayı kabul ettiler. Ama maalesef şu an Olimpiyat Köyü’nün gerek alacaklılar nezdinde gerek mahkemeler nezdinde gerekse insanlar nezdinde çok kötü bir imajı var” diye konuştu.

“UÇAN KUŞA BİLE BORCUMUZ VAR”

Atmaca, ikinci en büyük sorunlarının ise ortak alandaki elektriklerin kesilmesi olduğuna vurgu yaparak, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TEDAŞ arasında yaşanan bir bürokratik meseleden dolayı köyümüzün içerisinde kesinlikle elektrik yok. İnsanlar karanlıkta ne yürüyebiliyorlar ne de evlerine rahat rahat gidebiliyor. Bu da bizim için büyük sorunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Şu anda bütün banka hesaplarımız blokelidir. O nedenle 4 banka şubesinde blokelerimiz var. 12 tane kazanımızın hepsi icralık ve hacizlidir. Şu durumda uçan kuşa bile borcumuz var fakat havuzumuz da var” dedi.

“BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA HAVUZ OLDU”           

Olimpiyat Köyü’nde bardağı taşıran son damlanın siteye havuz yapılması olduğunu belirten Atmaca,  “Havuzun yapılması ile ilgili olarak da insanlara danışmadan kimsenin görüşü alınmadan kat maliklerinin de kararı alınmadan havuz yapıldı. Sadece üç tane yönetim kurulu üyesinin imzası ile yaklaşık 900 bin TL’ye yakın bir havuzun ihalesi yapıldı. İnsanlar bilgilendirilmeden yasal mevzuatı oluşturulmadan 900 bin TL’ye havuz yaptırıldı. Eski üst yönetim tarafından buraya bir havuz yapılması dillendiriliyordu. Aidatlardan toplanan para ile havuz yapacağız deniliyordu. Bu şekilde insanlar bir havuzun yapılmasına karşı değildi. Fakat 2 milyon 800 bin TL civarında bir borç varken bu havuzun yapılmaya başlanması bizler açısından bardağı taşıran son damla oldu. Bununla ilgili olarak girişimlere başladık. Bu durum gizleniyordu insanlardan hiç borcumuz yok aidat alacaklarımız tahsil edildiğinde paramız fazlası ile yetiyor deniyordu. Ama tabi ki bu yalanlar bir zaman sonra anlaşılmaya başlandı. Sitede kaçak elektrik kullanılmaya başlandı. Apartmanların ortak saatleri ile kazanların saatlerinin hepsi kaçaktı. Eski yönetim kömür bulmamaya başladı. Getirdikleri kömürler kazanları bozmaya başladı. Su paralarını ödeyemediler. Sürekli İZSU’dan ihtarlar gelmeye başlayınca insanlardan bu durumu gizleyemediler. İnsanlar da bu durumun farkına varmaya başlayınca gerçeği görmeye başladı” şeklinde konuştu.

“ULAŞIM VE UZAKLIK KONUSUNDA SIKINTILARIMIZ VAR”

Atmaca, Olimpiyat Köyü’nde 954 konutun olduğunu belirterek, “Balçova’ya bağlı olmamıza rağmen ayrı bir mahalle olmamamız muhtarlığın ve resmi kurumların bize uzak olması bizi sıkıntıya düşürüyor. Olimpiyat Köyü’ne 25 dakikada bir otobüs ve saat 21.00’den sonra da 45 dakikada bir otobüsün olması ise ayrı bir sıkıntı. Sadece Üçkuyular’dan 25 numaralı hat buraya çalışıyor. O otobüsü de kaçırdığınız zaman bazen saatlerce beklemek zorunda kalıyoruz. Ulaşım konusunda da bir sıkıntımız var. Ulaşım konusunda da gerekli desteği alamadık. Fakat Balçova Belediye Başkanı bizimle ilgilenip sorunlarımızı dinliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde de bazı bürokratlar aracılığı ile bir takım yardımlar alıyoruz” dedi.

“OLİMPİYAT MÜZESİ KURULABİLİR”

Atmaca, rahmetli Ahmet Piriştina döneminde bir prestij projesi olarak yapılan Olimpiyat Köyü’nün daha sonraları unutulduğunu ve sahip çıkılmadığını belirterek, “Proje İzmir’in gündeminden çıktı eski yönetimin hal ve tavırları da buna eklenince bürokrasi ile iyi ilişkiler kurulamadı. Ama yine de gerek Büyükşehir Belediyesi’nden gerekse Balçova Belediyesi’nden bazı bürokratlar istediğimiz yardımları yapıyor. Ama biz istiyoruz ki burası İzmir için temsili bir proje olsun. Burada bir Olimpiyat müzesi olsun. EXPO’da burası tanıtıldı fakat İzmir Universiade’ı unuttu. Universiade’ın tekrar hatırlanması için öncelikle buranın hatırlanması gerekiyor. Buraya sahip çıkılması gerekiyor” diye konuştu.

“UNİVERSİADE İLE HATIRLANMAK İSTİYORUZ”

Olimpiyat Köyü’nde çok büyük bir alışveriş merkezinin olduğunu belirten Atmaca, “Bu alışveriş merkezinin içinde kiliseden tutun tiyatro salonuna, sinema salonuna, toplantı salonuna kadar çok güzel yerler var. Fakat şu anda oraları da atıl durumda ve kullanılamıyor. Büyükşehir Belediyesi gerek ağaçlandırma gerekse ilaçlama konusunda ve spor tesislerimizin iyileştirilmesi hususunda gerekli desteği veriyor. Fakat biz buranın yine ‘Universiade’ ile hatırlanmasını istiyoruz. Bunun unutturulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Daha çeşitli faaliyetler ile bu işin herkes tarafından sahiplenilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Olimpiyat Köyü AB projesine aday

Atmaca, sitede yaşanan tüm bu sorunlara ve sıkıntılara rağmen Avrupa Birliği’nin akıllı şehirler olarak nitelendirdiği bir projesi olduğundan bahsederek, “Bu projeye Türkiye’den İzmir ve İzmir’den de Olimpiyat Köyü aday gösterilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonunda, AB’den gelen yetkililer ile birlikte burası ile ilgili bir proje hazırlanacak. Buradaki hazırlanan proje diğer Avrupa Birliği şehirleri ile hazırlanan projeler ile birlikte bir yarışmaya girecek. Hollanda’da Amsterdam’da yapılacak sunumlarda hangi şehir ve proje seçilirse Avrupa Birliği orada bir hibe projesi ile örnek bir şehirleşme örnek bir proje oluşturup Avrupa Birliği bayrağını çekecek. Eğer biz bu projeyi kazanırsak bu Türkiye için çok önemli bir tanıtım olacak. Büyükşehir Belediyesi buranın bu proje için çok uygun olduğunu bize söyledi” ifadelerini kullandı.

“OYUNLAR KÖYÜ TÜM TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLABİLİR”

Atmaca şu anda sitede bu projeye yakışmayan ısınmak için kullandıkları kazanlar ve kömürle ısındıklarını belirterek, “Sitede kömürle ısınıyoruz. Doğalgaz ’da yok. İzmir Gaz ile yaptığımız konuşmada buraya doğalgaz getiremeyeceklerini söylediler. Jeotermal konusunda da kaynak olarak yetersizlik var. Bizim burada tek bir şansımız kalıyor. Ya rüzgâr enerjisi ya da güneş enerjisini kullanacağız. Ya da Avrupa’da olduğu gibi topraktan ısınma yöntemini kullanmayı deneyeceğiz. Eğer Avrupa Birliği Büyükşehir’in hazırladığı projeyi beğenip kabul ederse Oyunlar Köyü tüm Türkiye’ye örnek olacak çevreci bir yapıya kavuşacak. Hem de akıllı şehir dediğimiz bir konsepte girecek. Herkes cep telefonundan evinde ne kadar sarfiyat yaptığını, otobüsün hangi saatte geldiğini öğrenebilecek. Bütün bu olumsuzluklara rağmen yılmadık. Var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Burada komşuluk ilişkileri çok iyi durumdadır. Aynı zamanda burası güvenlikli bir yer. Birçok şeyinizi dışarıda bırakabilirsiniz. Bizde böyle bir şansı yakalamışken borçlarımızı kapatıp, kimseye borçlu kalmadan kurumsal bir yapı oluşturmayı düşünüyoruz. Her şeyi denetlenebilir şeffaf hale getirmeye çalışacağız. Bunun içinde önümüzde 1, 1,5 yıl gibi bir süreç var. Şu anki toplanan aidatlar bile bunun için yeterlidir. İyi ve tasarruflu bir yönetim ile burayı çok daha yaşanabilir bir yer haline getirebiliriz” diye konuştu.

Haber Merkezi