- Gündem
- 16.06.2025 00:20
TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, İstanbul ve Ankara’da gökdelenlerin kente çok ciddi zararlar verdiğini aynı sorunların İzmir’de de yaşanacağını açıkladı
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
İzmir’in Konak ilçesindeki Pasaport mevkiinde başlatılan Zorlu Konak gökdelen projesine Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan tepki gösterdi. Alpaslan, bölgede bulunan ve uzun süredir atıl duran eski tütün depolarının yıkımı sürerken uzun zamandır İzmir’de yüksek yapıların yoğun şekilde inşa edilmeye başladığına şahit olduklarını, İstanbul ve Ankara’da yüksek yapıların kente çok ciddi zararlar verdiğini, aynı sorunların İzmir’de de yaşanacağını söyledi. Yüksek yapıların normal apartman binaları gibi olmadığını, inşa edilecek yerlerin hassas bir şekilde seçilmesi gerektiğine vurgu yapan Alpaslan, oda olarak kentin göbeğinde yapılmak istenen yüksek yapıyla ilgili birçok davayı iptal ettirdiklerini vurguladı. Alpaslan, Konak’ta yapılması düşünülen 250 metrelik gökdelenin, Bayraklı’da bulunan gökdelenler bölgesinde bulunan bütün gökdelenlerden daha yüksek olacağının altını çizerek, İzmir siluetinin ciddi darbe alacağını ve arka planda bulunan tarihi yapıları görünemez hale getireceğini bildirdi.
YÜKSEK YAPILAR CİDDİ YÜK
Yüksek yapılı binaların gelişi güzel bir şekilde yapılmamasına değinen Alpaslan, İzmir’de yakın zamanda yüksek yapıların inşa edilmeye başlandığını söyledi. Alpaslan, “İzmir’de yüksek yapıların yoğun şekilde inşa edilmeye başladığına şahit oluyoruz. İstanbul ve Ankara’da gökdelenlerin kente çok ciddi zararlar veriyor aynı sorunlar İzmir’de de yaşanacak. Çünkü İzmir’de de yakın tarihte oldukça yüksek yapıda bina inşa edilmeye başlandı. Özellikle Bayraklı civarında yoğunlaştı ama Bayraklı’dan başka Gaziemir, Bornova, Karşıyaka’da ve bugün kent merkezi olan Konak’ta da yüksek yapılara rastlayabiliyoruz. Yüksek yapılar gerçekten de dikkatle inşa edilmesi gereken, normal bir apartman gibi her yere inşa edemeyeceğimiz karakterde yapılar. Yüksek yapıların çevreye, kentsel altyapıya ve siluete tahmin edebildiğimiz ve edemeyeceğimiz birçok olumsuz etkisi olabiliyor. Örneğin bu bölgenin trafiğine olumsuz yansımaları olacak. Alt yapıda da çok ciddi sıkıntılara neden olacak. Yüksek yapılar kışın çevresinin daha az güneş almasına neden olacak, ya da oluşturduğu mikro klima ile çevresini son derece olumsuz etkileyecek. Teknik alt yapı olarak da kanalizasyon sisteminden, elektriğe kadar şebekeye ciddi bir yük bindirecek. Bunların böyle gelişi güzel, özellikle de kent merkezine yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür binalar ancak yüksek yapılara uygun olarak planlanmış bölgelere yapılabilir” diye konuştu.
PLANLARI SÜREKLİ İPTAL ETTİRDİK
Konak’ta yapılmak istenen gökdelenin uzun zamandır tartışıldığını belirten Alpaslan, yaklaşık 9 yıllık bir plan süreçlerinin olduğunu dile getirdi. Alpaslan, “Bu bina uzun zamandır gündemde. Yüksek yapılaşma konusunda uzun zamandır talepler ve baskılar var. 2010 yılından beri plan süreçleri var. Büyükşehir Belediyesi Alsancak-Kahramanlar bölgesine ait 1/5 binlik planı kapsamında düzenlemeler yaptı. 2010 yılında ilk plan yapıldı. Biz Mimarlar Odası olarak dava açtık. Mahkeme lehimize karar verdi ve plan iptal edildi. 2013, 2015 yılında planlar yapıldı. Biz bunları iptal ettirdik. Bütün planlar, burada yüksek yapılaşmanın önünü açan planlardı. Biz de bölgenin yüksek yapı için uygun olmadığı argümanına dayanarak bu planları iptal ettirdik. Önceki dönem Büyükşehir Belediyesi, bu plan konusunda çok ısrarcı oldu ve 2018 yılında aynı özelliklerdeki 1/5 binlik planı tekrar yürürlüğe soktu. Biz buna da dava açtık ve sürüyor. Bilirkişi raporları lehimize geldi. Ancak dava sürerken, şirket bir önceki dönem Konak Belediyesinden ruhsat alarak inşaata başladı” değerlendirmesinde bulundu.
KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
İzmir’in en yüksek binasının Bayraklı bölgesindeki binalar olduğunu, ancak bu projenin hayata geçmesi halinde, İzmir’deki en yüksek yapının kentin tam göbeğinde olacağını söyleyen Alpaslan, bu kararı kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Alpaslan, “İzmir’deki en yüksek yapı gökdelenler bölgesinde yaklaşık 200 metre civarında. Burada yapılması planlanan yapı 60 katlı ve 250 metre yükseklikte. Kadifekale, kent için çok önemli. Atina’nın Akropolis’i neyse, İzmir’in Kadifekalesi de o. Helenistik dönemde en önemli tapınakların kurulduğu, Osmanlı döneminde ilk caminin, mescidin inşa edildiği bir yer. Bu proje öngörülen şekilde inşa edilirse, Kadifekale’nin bile yüksekliğini geçecek. Çünkü Kadifekale’nin yüksekliği 186 metre. Kadifekale’den bile yüksek bir yapıyı kabul etmek mümkün değil. Atina’da Akropolosi’in hemen yanında, bunu geçecek bir yapıya kimse izin vermez. Kente böyle ihanet edemezler. Ama bizde kolaylıkla böyle izinler veriliyor” ifadelerine yer verdi.