İzmirlilere cağ kebabını sevdirdi

Girişimci Mehmet Atiş, Babadan Cağ Kebabı’nı kurarak İzmirlilere çağ kebabını sevdirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 16.02.2016 08:05
  • Güncelleme Tarihi : 16.02.2016 08:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmirlilere cağ kebabını sevdirdi haberinin görseli

FADİME DUMLUPINAR

Cağ kebabını İzmirlilere sevdiren Mehmet Atiş Erzurumlu bir girişimci. İzmir O’nun sayesinde cağ kebabını tanıyıp sevdi. Şu anda Gaziemir, Bornova ve Pınarbaşı’nda üç restoranıyla İzmirlilere hitap eden Babadan, Manisa’da en büyük metrekareye sahip cağ kebabı restoran şubesi için hazırlıklarını sürdürüyor.

İzmirlilerin cağ kebabını sevmesinde kuzu etinin kokmamasının en büyük etkenlerden biri olduğunu ifade eden Babadan Cağ Kebabı kurucusu Mehmet Atiş, sinirleri, yağları alındığı için kokunun ortadan kalktığını belirtti. Cağ kebabının yapısı gereği içine katkı maddesi olarak sadece tuz, karabiber ve soğandan başka katkı maddesi kaldırmadığını anlatan Atiş, “Et yemeyen vejetaryen müşterilerimiz bile kuzu etini sevdi ve yemeye başladı. Çünkü kuzu eti lezzetinin yanında dana ve tavuk etine oranla daha sağlıklı bir et olduğu da bilimsel olarak kanıtlandı” diye konuştu.

İLK ADIM 2007’DE ATILDI

İzmir’de cağ kebabı yiyeceği yer bulamadığı için cağ kebabı işine girdiğini anlatan Atiş, “Temiz. En azından şunu söyleyeyim helal kesim güven veriyor. 2007’de İzmir fuarında cağ kebabı yedim, beğenmedim. O gece karar verdim. Yerimi tuttum. 4 ay tadilat sürdü açtık ve ondan sonra insanların ete alışması zor oldu. İzmir gibi sıcak bir yerde. Pizza, pide lahmacun ızgara çeşitleri vardı. İnsanlar onlara da gelsin diye koyduk. Çok ilginç olaylar da oldu mesela 2 bayan geldi; ana kız. Baktım başka bir şey söylediler cağ kebabı tavsiye ettim. ‘Yemem’ dedi. Benim de zoruma gitti. Pide söylendi. Ben ustaya dedim ‘İkram et’, aldılar yediler. Beni çağırdılar ‘Pideyi iptal edebilir miyiz?’ dediler. Bizim müşterilerimiz süreklidir. Hemen hemen herkese birbirini tanır. Bu arada menümüz de zengin. Başka bir şey de yese tadımlık da olsa cağ yiyorlar mutlaka. Böyle bir alışkanlık yemek kültürü oluşturduk İzmir’de. Bayanlar bizim burada altın günü yerine cağ kebabı günü yapıyorlar. Cağ kebap haftası yapan bayanlar var. Birbirlerine methediyorlar ve en sonunda da hadi birlikte gidelim diyorlar” ifadelerini kullandı.

BABADAN ÇOCUKLARA EMANET

Atiş, ikisi kız bir erkek üç çocuğuna restoranları devrettiğini ve işi öğrenmelerini istediğini anlatarak, kendisinin uzaktan takip ettiğini dile getirdi. Atiş, “Manisa’ya da kuzenime açıyoruz. Manisa’daki yerimiz tadilat halinde. Türkiye’nin en büyük cağ kebap salonu olacak. Türkiye’de ilk 4'üncü şubesi olan cağ kebabı restoranı biz oluyoruz” diye konuştu.

KIYMA ÇOK PİDE SATILMADI

İlginç anekdotları da paylaşan Atiş, başka ürünler sipariş edildiğinde cağ kebabı da ikram ettiklerini belirterek, “Hiç bir üründe katkı maddesi yoktur. İddia ediyorum. Pide yaptığımız dönemlerde ustaya ‘1 kilo kıymadan kaç pide çıkar?’ dedim. ‘18-20’ dedi. ‘Sen 10 tane çıkar’ dedim. Kıymayı çok koyduk domatesi soğanı azalttık, mal satılmadı. Ben de ‘Kapattım’ dedim ben kötü mal satmam. İnsanların damak tadını öyle alıştırmışlar. 50 grama denk geliyor 20 tane ben 100 gr koyuyorum. 50 gram soğanla domatesi azaltıp yerine kıyma koyuyorum ve satamadım. Ben de kızdım. ‘Yemesinler pide’ dedim ‘Ben kötü şey yedirmeyeceğim’ dedim” ifadelerini kullandı.

TARİF MASADA

Ayran aşı çorbasının buğdaydan yapıldığını, kuru fasulyenin yarısının zeytinyağı, yarısının tereyağı ile yapıldığını kaydeden Atiş, “Akşamdan sütte yatırıyoruz suda ıslatmıyoruz. Yumuşatır ve tadını veriyor. İnsanlar alsın evinde pişirsin diye tarifi de her masamızda var. Gelsin mutfakta da gösteririz” dedi.