Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu: Tüm kent meydanlarını dolduracağız
Kadınları, her gün hayatı yeniden üreten emeklerine sahip çıkmak için birlikte yürümeye davet eden platform, “Ailenin de sermayenin de kölesi olmayacağız. Emeğimize sahip çıkacağız” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde; yaşama hakkı, çalışma hakkı ve emeğin hakkını almak için tüm kent meydanlarını dolduracaklarını duyuran Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, “Tüm kadınları 8 Mart’ta Kadıköy’e, her gün hayatı yeniden üreten emeğimize sahip çıkmak için birlikte yürümeye çağırıyoruz” dedi.
“Ailenin de sermayenin de kölesi olmayacağız. Emeğimize sahip çıkacağız” başlıklı açıklamada, “2024 yılının sonunda, asgari ücretin açlık sınırında belirlendiği bir dönemde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Nüfus Politikaları Koordinasyon Kurulu ve Aile Enstitüsü kuruldu. Kadın cinayetlerinin en yüksek sayıya ulaştığı bir yılın ardından 2025 yılı, ‘Aile Yılı’ olarak müjdelendi. Yoksulluğun pençesindeki milyonlarca insan ayakta kalmaya çalışırken, siyasi iktidar çareyi ‘kutsal aile’ diyerek, krizin faturasını kadınlara çıkarmakta buldu” denildi.
TÜMÜYLE KADINLARA DAYATILIYOR
Devamında, “Düşük doğum oranlarını beka tehdidi olarak gören siyasi iktidar, açlık sınırındaki ücretler kirayı dahi karşılamazken kadınları evlenmeye ve daha fazla çocuk doğurmaya teşvik eden politikaları bir bir hayata geçiriyor. Kadının esas görevini ‘annelik’ olarak tanımlayan zihniyet, bizleri şiddetin kol gezdiği evlere mahkûm etmek istiyor. Yetmezmiş gibi, kamusal hizmet olarak sunulması gereken çocuk ve yaşlı bakımı da tümüyle kadınlara dayatılıyor. Tüm bunlar, sermayeye ucuz işgücü yetiştirme görevini kadınlara yüklemeyi hedefliyor. Bir yandan da kadınları tamamen evlere kapatamayacaklarını bildikleri için, esnek ve güvencesiz çalışma modellerini ‘müjde’ olarak sunuyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile Yılı Tanıtım Programı’nda ‘Esnek ve uzaktan çalışma modelleriyle kadınların ev ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkanları hayata geçireceğiz’ diyerek iktidarın kadınlara yönelik politikalarını meşrulaştırıyor. ‘Yeni nesil çalışma projesi’ ile kadınlara ancak cep harçlığı düzeyinde ücretler reva görülüyor. Böylelikle kadınlar hem düşük ücretlerle güvencesiz biçimde çalıştırılacak hem de ücretsiz bakım yükü altında ezilmeye devam edecek” sözlerine dikkat çekildi.
HER GÜN HAYATI YENİDEN ÜRETEN EMEĞİMİZE…
“Siyasi iktidar hem evin tüm yükünü sırtlamayı hem de esnek ve güvencesiz biçimde çalışmayı kadınlara ev ve iş yaşamının uyumlulaştırılması diye müjdelerken, Türkiye’de 12 milyona yakın kadın ev işleri nedeniyle çalışamadığını belirtiyor” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, “TÜİK’in verilerine göre kadınların işgücüne katılım oranı erkeklerin yarısı kadar bile değil. DİSK-AR’a göre ise geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 38,3 oranı ile tarihi zirveye ulaştı. Güvenceli biçimde istihdama dahil olmaları engellenen kadınların ekonomik bağımsızlığa sahip olmaması, şiddet gördüğü ailelerin boyunduruğundan kurtulmayı, boşanmayı ve kendi hayatlarına dair kararlar almayı da zorlaştırıyor.
Siyasi iktidarın kadınlar için çizdiği tablo buysa da; ailelerin içinde hapsolmaya, güvencesiz biçimde yaşamaya razı gelmeyeceğiz. Açlık sınırındaki ücretlerle geçinmemizi bekleyenlere, ‘en az üç çocuk’ diyenlere, kreşleri kapatıp güvenceli ve tam zamanlı çalışma hakkımızı elimizden almaya çalışanlara karşı; asla yalnız yürümeyeceğiz. Güvenceli iş, eşdeğer işe eşit ücret, kamusal kreş ve bakım hizmetleri için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu 8 Mart’ta da yaşama hakkımız, çalışma hakkımız ve emeğimizin hakkını almak için tüm kent meydanlarını dolduracağız. Tüm kadınları 8 Mart’ta Kadıköy’e, her gün hayatı yeniden üreten emeğimize sahip çıkmak için birlikte yürümeye çağırıyoruz” çağrısı yapıldı.