Kadın ve siyaset konuşuldu

E. ÇAĞLA GENİŞ

Bu yıl 21’inci kez kitapseverlere kapılarını açan TÜYAP İzmir Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında Soysal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından “Kadın ve Siyaset: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu panel düzenlendi.

SODEM Onursal Başkanı Ercan Karakaş moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, CHP Genel başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı ile Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Gülgün Erdoğan Tosun konuşmacı olarak yer aldı. Kadının siyasette rolü, kadın-erkek eşitliği, kadınların toplumsal alanlarda karşı karşıya kaldığı problemler ve çözüm önerilerinin tartışıldığı panelin son bölümünde konuşmacılar, katılımcıların sorularını yanıtladı.

KADINLAR SİYASETE KATILMADIKÇA SORUNLARI ÇÖZEMEYİZ

SODEV Onursal Başkanı ve Kültür eski Bakanı Ercan Karakaş, günümüz demokrasisinin kadınlara yalnızca seçme ve seçilme hakkı verilerek sınırlı tutulamayacağının altını çizerek, kadınların da erkekler gibi her alanda eşit düzeyde temsil edilmesi gerektiğini belirtti. Kadınların özellikle siyasette eşit bulunmalarıyla diğer tüm alanlarda eşitlik konusunda ilerleme sağlanabileceğini kaydeden Karataş, “Fransız Devrimi’nden itibaren eşitlik, özgürlük ve adalet şeklinde üç temel ilke var. Eşitlik dendiğinde biz, sadece ekonomik ve sosyal alanda olabildiğince insanların eşit olmasından bahsetmiyoruz. İki cinsin de hayatın her alanında eşit olması gerekiyor. Kadınların oy kullanmaya başlaması eşitlik önünde atılmış önemli bir adım. Yasalar önünde eşitliği yazma, sadece o hakkı kadınlara vermek yetmiyor. Pozitif ayrımcılık diye bir kavram var; eşitlik sağlanana kadar kadınlara alan açmak ve imkan vermek gerekiyor. Kendi evimizde veya partimizde belli mekanizmalar kurarak, kadınların eşitliğini sağlayalım. Toplumun yarısını oluşturan kadınların aklı, sezgisi, düşüncesi siyasete eşit olarak katılmadığı sürece hiçbir sorunu çözemeyiz” dedi.

“TÜRKİYE CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE 130’UNCU SIRADA”

CHP Genel Başkan Yardımcı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, kadına yönelik şiddet ve kadının siyasete katılımı üzerine istatistik bilgiler vererek, şiddetin önüne geçmenin kadının yaşam ve siyaset içinde daha çok var olması ve kadının eğitimden daha çok hak almasıyla sağlanacağını söyledi. Akatlı, “Bir şiddet sarmalının içerisindeyiz. Daima savaş ortamında kadınlar ve çocuklar en ağır hasarı göğüsleyenler. Hem ayakta tutan, direnmeye çalışan hem de şiddetten nasibini alanlar. Böyle bir ortamda kadın olmak güç; siyasette kadın olmak, kadınlar için ses çıkarmak da güç. Sesimizi direnişimizi güçlendirerek, çoğaltarak birlikte olacağız. Kadınların parlamentodaki temsil oranında Türkiye, 182 ülke arasında 162’inci sırada. 1934 yılından bu yana Türkiye’de 9134 milletvekilinin yalnızca 236’sı kadın olmuş. Bugün ise Meclis’te 550 milletvekilinin sadece 82’si kadın.  Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2015 yılı raporuna göre, Türkiye cinsiyet eşitliği konusunda dünyanın en kötü ülkeleri arasında. 145 ülke arasında 130’uncu sırada yer alıyor. Nüfusunun yarısı kadın olan Türkiye’de iş gücüne katılım, kadınlarda yüzde 26. Biz kadınların okuryazarlık oranı açısından dünyada 135 ülke arasında 99’uncu sıradayız. Utanç verici! TÜİK verilerine göre; 6 yaş ve üstü nüfus içinde okuma yazma bilmeyen kadınların oranı yüzde 8. Okuma yazma bilmeyen her 10 kişiden 8’ini de yine kadınlar oluşturuyor. Bu istatistikleri elbette Türkiye’de kadına yönelik şiddetten de ayrı tutamıyoruz. Evli kadınların yüzde 36’sı yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel ya da cinsel istismara uğramış durumda. Yüzde 12’si eşleri ya da birlikte oldukları erkekler tarafından istismar ediliyorlar. Her 10 kadından biri gebelik sırasında şiddete ve istismara maruz kalıyor. Fiziksel ve cinsel şiddetin bir arada yaşandığı oran Türkiye’de yüzde 38. Evde, okulda, sokakta, işyerinde kısacası her yerde 10 kadından en az 3’ü ölüm ve yaralanma içeren bir şiddete maruz kalmış durumda” diye konuştu.

“EĞİTİMDE KADINLARIN ÖNÜ AÇILMALI”

Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Gülgün Erdoğan Tosun, siyaset ve çalışma hayatı gibi farklı alanlarda kadınların daha çok temsili konusunda Türkiye özelinde neler yapılması gerektiğine ilişkin düşüncelerini aktardı. Eğitimde kadınların önünün açılmasının toplumu ileriye doğru itici bir güç olacağını savunan Tosun, “Türkiye’de yalnızca siyasette kadının konumunu iyileştirmeye çalışmak yetmiyor. Asıl mesele sosyal hayata katılım meselesi. Siyaset de bunun bir parçası ama bunun diğer ayakları da var. Kadının evde eşitliğinin sağlanması, karar alma süreçlerinde ve iş hayatında kadının güçlenmesi, konumunun iyileştirilmesi de önemli bir ayak. Eğer iş hayatında eşitlik ilkesi hayata geçirilemiyorsa, siyasette istediğimiz düzenlemeleri yapalım kadını yine görmemiz zorlaşacak. Evde ve iş hayatında eşitlik, özgürlük, kardeşlik ilkelerinin hayata geçirilmediği bir toplumda kadının güçlendirilmesi çok zor… Bunların temelinde de eğitim yatıyor. Eğitim bizim topyekun sorunumuz; hem erkeğin hem kadının… Ama eğitimden yararlanma hakkı bakımından da eşitsiz ve adaletsiz bir durum var. Çünkü bu toplumun erkeklerini de kadınlar yetiştiriyor. O yüzden kadınların daha çok eğitim hakkından yararlanması gerekiyor” dedi.

Haber Merkezi