Sayfa Yükleniyor...
Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı Kadınlar Birliği Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Kalbim Seni Sevdi, Eroinle Dans, Praye gibi çok okunan kitapların yazarı Canan Tanı konuk etti
NİLGÜN TAZE
Özgecan Aslanın katledilmesinin ardından kendisinden bir köşe yazısı yazılması istediğinde hiçbir hazırlığa sahip olmadığını söyleyen Tan, Yanımda yazabileceğim bilgisayarım dahi yoktu. Ancak tüm şartların olumsuzluğuna rağmen ben yazımı yazıp gönderdim ve o yazıda sadece Özgecan yoktu. Kartopu oynadığı için toplumsal cinnete maruz kalarak öldürülen gazetecimiz de vardı. Gözlerimizi meclise çevirdiğimizde milletvekillerinin tam bir şiddet ve kaos halinde olduklarını görüyoruz. Ellerinde Allahtan bıçak yok da birbirlerini başka türlü yaralıyorlar. Ertesi gün bir tanesi merdivenlerden yuvarlanıyor. Yine basından okuduğumuz sevgilisi tarafından öldürülen diğer kızımız Hüsnü Aslan. Kızımız sevgilisi tarafından eve götürülmek isteniyor, kız istemiyor ve direndiği için erkek güzel bir dövüyor kızı ve hıncını alamayıp bir de arabasıyla kızın üzerinden geçiyor. Bunlar vahşetin son noktaları. Bizim başımıza gelmez diye düşünürseniz çok yanılırsınız. İzmirde bir Eda kızımız vardı. Bir ilaç firmasında çalışıyordu. Eczacı olan eşim daha çok onunla muhatap oluyordu ve geçen sene Haziran ayında bir seminerde görmüştüm kendisini. Bana çok hürmet etmiş ve sevmişti. İzmirde bir kadın cinayeti işlendiği haberini okurken resme dikkatlice baktığımda onun Eda olduğunu fark ettim. Kendisi kocası tarafından bıçaklanıyor. Görüntüleri izlediğim zaman tüylerim diken diken oldu. Kaçmaya çalışırken kapı tutulmasa belki kurtulabilecekti. Ben söyleyecek söz bulamıyorum. Özgecanın ölümünden sonra mini etek giymeseydi bu başına gelmezdi gibi zihniyete sahip olan insanlar var bu ülkede. Ne yapabiliriz? Ne olacağını düşünemiyorum bile. Bunun içinde ben kadınlar gününü sevmiyorum. Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü bunların hiçbirisini sevmiyorum. Her insan anneye, babaya sahip değil. Sevgililer günü başlı başına bir ticaret. Erkeklerde sevmiyor bu günü. Hali vakti yerinde olan erkeklerin hediye almak zorunda hissettiği bir gün sadece dedi.
ÖNEMLİ OLAN 365 GÜN
Kendisini kadınlar için ayrılan bir günün değil 365 günün ilgilendirdiğini belirten Tan, Özgecanın ölümünden sonra ses getiren bir çok gösteri düzenlendi, yazıldı, çizildi. 364 gün erkek egemenliği altında yaşayıp sadece bir gün kadınların değerinin bilinmesi ne kadar mantıklı. Bir avuç insan olarak bizim çabalarımızdan Anadolu kadının haberi yok. Kadınlar gününün varlığından bile haberdar değiller. Biz büyükşehirlerde biraz olsun maddi olanakları temin edebilmiş bir gurup insan feminizmi yaymaya çalışıyoruz. Bu bile yanlış anlaşılıyor. Feministler geliyor korkusu yaşayanlar var. Ne demek feministler geliyor. İlle de kadınların feminist olması gerekmez. Ben erkek feministlerde tanıyorum. Feministin anlamı kadın haklarını savunan demektir. Büyükşehirlerde yaşayan kadınlar ben çalışıyorum ve eve geldiğimde eşim bir salatayı bile yapmamış oluyor şikayetlerinde bulunuyorlar. Hayır yapmasın o salatayı boş ver. Daha büyük düşün. Daha büyük düşünmemiz lazım. Yalnız kendimiz için değil kendisine yapılan haksızlıkların dahi farkında olmayan Anadolu kadını için. Çünkü Anadolu kadını çok biçare. Ben biçare olan parlamenterleri de tanıyorum. Herhangi bir partide yükselmiş bir kadın Özgecanın kıyafetlerinden dolayı ölümü hakettiğini yazmış okumuş kadınların tivitleri havalarda uçuştu ve kendilerinin söylemlerini destekleyen o kadar çok insan buldu ki kendisi yorumların altına hayatında hiç bu kadar iyi hissetmediğini yazmış. Bu sevgililer, anneler, kadınlar günü ağzımıza çalınan bir parmak baldan başka bir şey değildir. Neden erkeklerin bir erkekler gününe ihtiyacı yok çünkü zaten yılın 365 günü onlara ait. Eğer 365 gün hakça bir paylaşımda bulunabileceksek işte o zamandır asıl kadınlar günü. Ben kadınların 365 gününü konuşmak istiyorum. Maalesef toplumsal gerçeklikler kendi düzenini yaratıyor. Belli bir gidişat var ve bizler o gidişatın içerisinde dönüp duruyoruz açıklamasını yaptı.
KADINA ŞİDDET DİNMİYOR
Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı Kadınlar Birliği Başkanı İhsan Özduran kadına karşı şiddetin, acımasızlığın çok konuşulduğu bu günlerde toplumun derinden yaralandığını belirterek, 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününü kutlamak yerine, gelin kadın kadına kadını konuşalım, kadını tartışalım dedik. İstedik ki kadın, karşısındaki korku dağlarına hayatın her alanındaki varoluşuyla ve emeğiyle rest çeksin. İstedik ki kadınlar yetiştirecekleri aydınlık zihinli çocuklarla toplumsal erozyonun önüne geçsinler. İstedik ki, kadının kahkahası umut olsun, umutla karsılansın, töre ve namus kadın canından daha değerli sayılmasın. İstedik ki kadın kadının başarısıyla gururlansın, kadınlar el ele vererek birlikte kuvvetlensin. EBSOV kadınlar birliği olarak bu isteklerimizin ideale dönüşeceği bir gelecek umuduyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüzü kutluyoruz dedi.
Haber Merkezi