KalDer, Sınırsız Limit Temasıyla İzmirlilerle Buluştu

SULTAN GÜMÜŞ

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) İzmir Şubesi’nin 2 gün boyunca ‘Sınırsız Limit’ temasıyla gerçekleştireceğini duyurduğu 19’uncu Mükemmelliği Arayış Sempozyumu, önceki gün Hilton Otel’de düzenlendi. Miniklerin koro gösterisi ve zeybek oyunuyla açılışı yapılan sempozyumun ilk gününde zamanın koşullarına göre şirketlerin ve bireylerin kendini güncellemesi gerektiği vurgulandı. Birbirinden önemli isimlerin uzman oldukları alanlara ilişkin sunumlar gerçekleştirdiği sempozyum, bugün de devam edecek. Açılış konuşmasını yapan KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Çömden ise teknolojiyle birlikte sürekli gelişen ve değişen dünyada, iş dünyasının da bu değişime ayak uydurması gerekliliğinden yola çıkarak ‘Sınırsız Limit’ başlığını seçtiklerini ifade etti. Sempozyuma başlamadan önce çocuklar tarafından kısa bir müzik dinletisi yapıldı. Ancak öğrenciler sadece şarkı söylemedi, enstrümanları ellerine alıp yeteneğini konuşturanlar da vardı. Türk Sanat Müziğinden seçkiler ile konukları eskilere götüren koro gösterisinden sonra minik bir öğrenci katılımcılara zeybek oynayarak sahnenin tozunu attırdı. Zeybek o kadar ilgi gördü ki etkisini uzun süre devam ettirdi.

“KALİTE SÜREKLİ BİR YOLCULUKTUR”

Öğrencilerin gösterilerinin ardından mükemmellik ödüllerini kazanan kişilerin plaketleri Muhsin Çömden tarafından takdim edildi. KalDer İzmir Şubesi olarak 2017 yılında üye sayısını yüzde 30 ve gerçekleştirdikleri eğitimleri de yüzde 49 oranında artırdıklarını belirten Muhsin Çömden, üye sayısını 3 yılda yüzde 100 oranında artırmayı hedeflediklerini belirterek konuşmasına başladı. “Kalite sürekli bir yolculuktur” diyen Çömden, “Başarılı bir model olarak Avrupa Kalite Yönetim Modeli’nin yayılımını sağlamak için çalışıyoruz. Şirketlerin sürdürülebilir başarılarını sağlamak için bu modelin benimsenmesi ve yaygınlaşmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Kurumların rekabet gücünün artarsa ekonomi de buna paralel olarak güçlenecektir. Önemli olan Türkiye’nin üretim gücünü artırmak ve günün koşullarına uygun şekilde güncellemektir” ifadelerini kullandı.

“BAŞARININ ANAHTARI EĞİTİM”

Sempozyumda konuşma yapan diğer bir isim ise KalDer Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı. Bilim, teknoloji ve çalışmanın olduğu yerde başarının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Pilavcı, firmaların bütünsel bir kalite anlayışıyla yönetilmesi gerektiğine dikkat çekerek, kalite anlayışının kalıcı hale gelmesi için kurumların da departmanlar arası iletişimi artırmalarını ve sürekli günceli takip etmeleri gerektiğini dile getirdi. Pilavcı, şöyle ekledi: “Ülkenin rekabet gücünü ve kalitesini artırmak, KalDer olarak işimiz rehberlik etmek, bunu da gönüllülük esasıyla yapıyoruz. STK’ların toplumun bilinçlenmesi açısından önemli bir güç olduğunu düşünüyorum. Birlikte hareket etmenin yaratacağı sinerji de başarıyı getirecektir. Burada sizlerin destekleri de çok bizi güçlendiriyor. Mükemmellik anlayışını toplumun her köşesine yayalım. Özellikle üzerinde durulması gereken konu ise yarının büyükleri olan çocuklarımızı eğitimdir. Gelecekte söz sahibi olabilmenin tek yolunun bilime ve eğitime verilecek önemden geçtiğine inanıyorum.” Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkan Yardımcısı İbrahim Gürcüoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sırrı Aydoğan da açılış konuşmalarında bulunarak hep birlikte bir değişimin ve dönüşümün söz konusu olacağını belirtti.

“LİMİTLERİNİZİ AŞIN”

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen birinci oturumda özel eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren Mehmet Kocabaş, ‘Sınırsız Limit’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Limitlerin insanları sınırlamaması gerektiğini dile getiren Mehmet Kocabaş, asıl limitin öğrenilmiş kalıpların dışına çıkamamak olduğunu vurguladı. Limitleri aşmak için bireylerin kalıplaşmış düşünce yapısından kurtulmaları gerektiğine dikkat çeken Kocabaş, “Aynı şeyleri tekrar etmek yerine bu işi nasıl farklı yapabilirim diye odaklanmamız lazım. Müzikte 7 nota var fakat inanılmaz yaratıcı eserler ortaya çıkıyor. Üç ana renk var fakat resimde hayal gücünün sınırı yok. Sizlere tavsiyem ya oyunun kuralını belirleyin ya da oyunu yeni kurallara uygun şekilde oynayın. Nokia, Ericsson ve Motorola ilk cep telefonu markalarıydı. Bugün kullanılmıyor. Çünkü Apple geldi ve kendi kuralını koydu. Diğer firmalar da oyunu yeni kurallara uygun oynadı ve kazandı. Kısacası günün paradigmalarına değil, yarının değerlerine bakın, limitlerinizi aşın ve farklılığı arayın” diye kaydetti.