Kanser yemek tabağımızda

Prof.Dr. Erkan Sevinç ile İzmir Buluşmaları’nın 18’incisinde konuşan Nadide Apaydın Akbulut, genetiği ile oynanmış tohumların kanseri yemek tabaklarına taşıdığını söyleyerek önemli açıklamalarda bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 20.10.2017 08:02
  • Güncelleme Tarihi : 20.10.2017 08:02
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kanser yemek tabağımızda haberinin görseli

NİLGÜN TAZE

Selanik’ten Gelen Tatlar konusu ile bu yıl 18’incisi gerçekleştirilen Prof.Dr. Erkan Sevinç ile İzmir Buluşmaları’nın bu yıl ki konuğu, sosyal medyada 15 binden fazla üyesi bulunan “Selanik’ten Gelen Tatlar”ın kurucusu Nadide Apaydın Akbulut oldu. Bornova Büyük Park’ta bulunan Kızlar Kahvesi’nde gerçekleştirilen kahvaltıda sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekilerek genetiği ile oynanmış tohumlar nedeniyle kanserli yemeklerin Türk insanına dayatıldığı açıklandı.

2013 yılından bu yana çalışmalarını sürdürdüklerini ve 4 yıl içinde sosyal medyada 15 binin üzerinde üye kazandıklarını açıklayan “Selanik’ten Gelen Tatlar”ın kurucusu Nadide Apaydın Akbulut, “Biz seçici insanlarız. Her isteyen elini kolunu sallaya sallaya aramıza katılamaz. İlk yılımız yemek paylaşmakla geçti. Baktık ki yemek paylaşmak yetmez oldu, eski Selanik ve Balkan fotoğrafları, müziğimiz, iğne oyasından kanaviçeye el sanatlarımıza, ninniden mani ve sözlü edebiyatımıza, aile öykülerinden Balkan savaşları ve ardından gelen mübadelenin büyük acısının yazıp çizen aydınlarımızın katılımları ile yelpazemiz genişledi” dedi.

TEMİZ TOPRAK LAZIM

Yemek yaparken GDO’lu gıdalara dikkat çektiklerini ve Türkiye’de organik tohum üreten firmaların nasıl yok edildiklerini anlatan Akbulut, şunları söyledi: “Savaşlar sadece bomba ve silahlarla yapılmıyor. Gıdalar üzerinde oynanması da en büyük silahlar arasında yer alıyor. Dünyanın dövizlerinin ödenmesi yetmezmiş gibi genetiği ile oynanmış tohumlarla beslenmemize izin veriliyor. Bu besinlerin kansere neden olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Kanser artık ne yazık ki yemek tabağımızda. Temiz gıda için sadece temiz tohum yetmez, temiz hava, temiz su, temiz toprak da lazım. Günümüzde kanserden ölenin çıkmadığı ev kalmadı. Ekim ayı kansere dikkat çekilen bir aydır ancak sadece bir ay değil her gün kanseri oluşturan etkenlere karşı uyanık olmamız lazım.”

TOPLUMSAL YANLIŞLAR

Bornova Belediyesinden mutfak atölyeleri için pembe bir kurdele istediklerini ifade eden Akbulut, “Acı ile izlediğim ve çok önemli bulduğum çocuk gelin, kadına şiddet, eğitimde eşitsizlik, tecavüz edilen, geleceği çalınan çocuklarımızla da ilgilenmemiz gerekiyor. Çocuktan gelin olmaz, asla olmaz. Ancak ülkemizde 12 yaşındaki çocuklarımız sapık zihniyetli adamların koyunlarına atılıyor. Tecavüzcü manyak birine evlilik adı altında çocuklar satılıyor ve bunun adına da çocuk gelin deniliyor. O çocuğu eş diye alan adama da, satan babaya da lanetlerimizi gönderiyoruz. Bu işe ucundan kıyısından bulaşanlar dahi en ağır cezalar verilmeli ve o kişilerin canı öyle çok yakılmalı ki bir daha bu suça ortak olanlar bu işi akıllarından bile geçiremesinler” açıklamasını yaptı.

TECAVÜZ VE KADINA ŞİDDET

Hiçbir Balkan göçmeni ailenin bugüne kadar kızlarını başlık adı altında satmadığını ve çocuk yaşlarda evlendirmediğini ifade eden Akbulut, amca çocukları dahi olsa aile içi evliliklere dahi rastlanılmadığını açıklayarak, “Balkan göçmenlerinde bu tür insan haklarına aykırı tavırlar yaşanmaz çünkü biz bu ülkenin aydın ve aydınlık yüzüyüz. Yobazlığın fetih edemediği en sağlam kalan kaleyiz. Ülkemizde bir erken boşandığı karısının kafasına rahatlıkla gelip sıkabiliyor. Neymiş efendim çok sevmişmiş. Adam evdeki eşini kızını tekme tokat dövüp hastanelik edebiliyor. Nedeni sorulduğunda ise vay efendim, yemek sofraya geç gelmiş, tuzu azmış pantolon, mini etek giyiyorlarmış, sağa sola bakmışlar gibi nedenler sıralıyorlar” dedi.

KADININ KADINA ŞİDDETİ

İşin en acı tarafının ise kadının kadına şiddeti olduğunu açıklayan Akbulut, “Eğer kadın küçük yaşlardan itibaren baba veya kocasından şiddet görmüşse sevgi ve saygı hissini hiç öğrenemediğinden gelinini dövüp hor gören kaynana, çocuklarını döven anne örneklerinde olduğu gibi kendi çevresindeki insanlara sözlü ve fiziksel şiddet uygulayabiliyor. Şiddet sadece eğitimsiz kadınlara has değil. Eli ekmek tutan kadınlarımızın da dayak yediğine ve maaşlarının ellerinden alındığına şahit oldum. Sosyal belediyecilik anlayışının geliştirilmesi ve kadın sığınma evlerinin artırılarak her kadına bir meslek kazandırılması ve kendi ayaklarının üstünde durmasının sağlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Prof.Dr. Erkan Sevinç, kahvaltıda konuşma yapan Nadide Apaydın Akbulut’a küçük bir hediye vererek, toplantıya katılan Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila ve katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.