- Gündem
- 30.05.2025 08:52
İzmir-Sete Ro-Ro hattında 2. kaptanlık görevini yapan tek kadın kaptan olarak dikkatleri üzerine çeken Nursel Yıldırım, erkek egemen meslek dalı olarak görülen kaptanlıkta cinsiyet algılarını yıkıyor
AYSELİN UZUN/ ÖZEL HABER
İzmir’de dış ticaret için çok önemli bir deniz seferi olarak nitelendirilen İzmir-Fransa Sete Ro-Ro hattı seferleri geçen hafta başladı. Bu seferi özel kılan sebeplerden bir tanesi de hayatını denizlere adamış ve şirketin bünyesinde 2. kaptan olarak görev yapan geminin tek kadın kaptanı olan Nursel Yıldırım’ın da yer alması. Küçük yaşlardan itibaren farklı ülkeleri görme merakı olan Yıldırım, bu tutkusunu İstanbul Üniversitesi Teknik Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümüne girerek gerçekleştirmek istedi. Fakültede çok başarılı bir öğrencilik hayatı geçiren Yıldırım, fakülteden ikincilikle mezun olmayı başardı. 7 yıldır kaptanlık yapan Yıldırım, 2 yıldır da 2. kaptanlık görevini yürütüyor. Erkek egemen bir meslek olarak görülen kaptanlık mesleğine bakış açısını değiştiren Yıldırım, “Kaptanlık erkek egemen bir meslek ve kaptan deyince insanların aklına erkekler geliyor. Bu sebeple de cinsiyetimin beni geri çekmesine izin vermiyorum” dedi.
HAYALLERİME HİTAP ETTİ
Kaptanlığa başlangıç hikâyesini anlatan Nursel Yıldırım, “Liseden mezun olduğumda denizcilikle ilgili bir hayalim yoktu. Hep doktor ya da bilim insanı olmak isterdim fakat sonraki yıllarda denizciliğe sıcak bakmaya başladım. Hatta İstanbul Teknik Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliğinden ikincilikle mezun oldum. Özellikle staj gördüğüm zamanlarda tam benlik bir meslek olduğuna karar verdim. Küçükken de farklı ülkeleri görmeyi isterdim, araştırmayı çok severdim. Diğer yerlerde insanların nasıl yaşadığını, burasıyla ne gibi farklılıkları olduğunu merak ederdim. Sanırım denizcilik küçüklük hayallerime hitap etti” ifadelerini kullandı.
BAŞARILARIMLA ÖN PLANDA OLMAK İSTİYORUM
Nursel Yıldırım, mesleğinin en zor yanlarını şu şekilde anlattı: “Mesleğime 2016’da başladım. Yaklaşık 7 yıldır da aynı şirkette çalışıyorum. 2 yıldır, 2. kaptan olarak görev yapıyorum. Şu an yeni başlayan bir sefer olan İzmir-Sete Ro-Ro hattı için Olympos gemisindeyim. Bu gemide tek kadın kaptanım. Hatta şirketimizde de tek kadın 2. kaptanım. Denizciliğin genel olarak en zor kısmı ise bana göre, karadan uzaklaşıp denizi yaşam alanı haline getirmek. Ailemden ve sevdiklerimden yaklaşık 2 ay uzak kalıyorum. 2 ay boyunca bazen hiç karaya çıkmaya vaktimiz olmuyor. Olsa da bu çok kısa süre oluyor. Üstelik gemide tek kadın kaptanım ve bu durum başlarda pozitif ayrımcılığa maruz kalmama sebep oluyordu. Kaptanlık erkek egemen bir meslek ve kaptan deyince insanların aklına erkekler geliyor. Bu sebeple de cinsiyetimin beni geri çekmesine izin vermiyorum, eşit olmak önceliğim. Cinsiyetimle değil başarılarımla ön planda olmak istiyorum. Her zaman çalıştığımız insanlarla bu vizyonu yakalayamaya biliyoruz. Bunlarla başa çıkarken ısrarcılığa, sağlam bir sorumluluk duygusuna, soğukkanlılığa ve farklı perspektiflerden bakmaya ihtiyacımız var. Bu özelliklerin bulunmadığı kişi iyi bir kaptan olamaz. Zaten bir süre sonra kişi kendine güvenip, çevresine de güven verince bu zorluklar ortadan kalkıyor.”
UNUTAMADIĞIM OLAYLARDAN BİRİYDİ
Meslekte unutamadığı anları anlatan Yıldırım, “Bir keresinde görev başındayken, mülteci botuyla karşılaştık, mülteciler bizim gemimizin telsizimize yardım çağrısında bulunarak durumlarını bildirdi. Yönlerini kaybettiklerini ve batmak üzere olduklarını söylediler. Beni en heyecanlandıran ve unutamadığım olaylardan biriydi çünkü orada kısıtlı imkânlarla açık denizdeydiler ve hepsi hayatını kaybedebilirdi. İlgili sahil devletinin de yönlendirmesi ve görevlendirmesiyle onları batmaktan kurtardık ve ilgili otoritelere teslim edebilmek için rüzgârlarını keserek, rota tayini yapmalarına yardımcı olduk. O zaman mesleğimizin sadece yük ve ticaret ile ilgili olmadığını, aynı zamanda insan ile ilgili olduğunu da anladım” diye konuştu.
Karaburun'un deniz altı zenginliği! Daha önce hiç görmediniz