- Gündem
- 23.05.2025 12:17
Süslü Egzoz Kadın Motosiklet Kulübü üyesi Melis Kocabaş, Türkiye çapında motosiklet kullanıcıları tarafından her geçen gün yaygınlaşan “Katil bariyer istemiyoruz” sloganıyla başlatılan projeye yönelik isteklerini anlattı
BURCU YANAR - ÖZEL HABER
Otoyol kenarlarında bulunan bariyerler otomobiller için tasarlanmış sistemler olduğundan koruyucu ekipmanları tam olsa dahi kaza yapan motosiklet sürücülerine yaşam şansı tanımıyor. Bariyerlerin altlarında bulunan boşluklar ve keskin bölmeleri olası bir kazada ölümlere ya da uzuv kayıplarına sebep oluyor. Türkiye genelindeki motosiklet kullanıcıları da kaza sonrası giyotin etkisi gösteren bariyerlere dikkat çekmek amacıyla “Katil bariyer istemiyoruz” kampanyası başlattı. Hızla yayılmaya devam eden kampanyanın amacını ve isteklerini anlatan Süslü Egzoz Kadın Motosiklet Kulübü Manisa İl Temsilcisi ve Basın Sözcüsü Melis Kocabaş “Ölümler çoğaldıkça ister istemez biz de bu olaylar karşısında agresifleşmeye başladık. Ne yapabiliriz diye düşünürken bu bariyerlere bir çözüm bulmamız gerektiğine karar verdik” dedi.
ÖLÜMLER ÇOĞALINCA…
Katil bariyerler konusunun senelerdir var olan bir problem olduğunu dile getiren Melis Kocabaş neden ‘katil bariyer’ dediklerini şu şekilde anlattı: “Aslında katil bariyer diye bahsettiğimiz nokta, bariyerlerin altlarındaki dikmelerin olduğu yerlerin boş olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla süratiniz ne olursa olsun fark etmeksizin oraya çarptığınız anda uzuv kopmasına, kan kaybına ve vefata kadar sonuçlar doğuruyor.” Kocabaş kampanyaya karar verme süreçlerini de şu sözlerle anlattı: “En son Muhafazakar Motosiklet Kulübü Başkanı ve kulüp üyesi bir arkadaşımızın uzuv kopmasını ve vefatını yaşadık. O olaydan önce yine aynı şekilde bir uzuv kopmasından dolayı arkadaşımızı kaybettik. En son Antalya’da bir arkadaşımızı yine uzuv kopmasından kaybettik ve olay yerinde vefat etti. Bu ölümler çoğaldıkça ister istemez biz de ölümler karşısında agresifleşmeye başladık. Ne yapabiliriz diye düşünürken bu bariyerlere bir çözüm bulmamız gerektiğine karar verdik ve Türkiye’deki bütün motosiklet kulübü başkanlarının ulaşabildiklerimizi bir heyet oluşturarak toplamaya çalıştık. Cumhurbaşkanlığı külliyesinden bir randevu aldık. Cumhurbaşkanlığına gittik ve baş danışmanı Gülşen Orhan ile görüştük. Kendisinin oğlu da bir racing motor kullanıcısı olduğu için bizim halimizden anladı. Akabinde karayolları müdürlüğüne ve emniyet genel müdürlüğüne gittik. Bir proje oluşturarak bunu sunduk.”
SOFUOĞLU’NDAN DESTEK
Motor camiası olarak asıl dertlerinin ve isteklerinin bariyerlerin üstündeki plakaların aynı cinsi olan bir sac materyalinden mevcut bariyerlerin alt tarafına da uygulanması olduğunu vurgulayan Kocabaş,
“Türkiye’nin her yerinde olması mümkün değil bunun farkındayız ancak pilot bölgeler, keskin virajlar, motosikletlerin çok kullanıldığı yerler, ya da kazaların sürekli tekerrür ettiği bölgelerde en azından bariyer çalışmalarına başlayalım diye düşündük. AK Parti 27. Dönem Sakarya Milletvekili ve milli sporcu, 5 kez dünya şampiyonu olan motosiklet yarışmacısı Kenan Sofuoğlu da bize çok büyük bir destek verdi. Motor geçmişi olan bakanlarımız ve milletvekillerimiz de bizleri destekledi” diye konuştu. Bunun sözünü aldıklarının müjdesini de veren Kocabaş, “Proje henüz bir taslak aşamasında. Fakat Kenan Sofuoğlu’nun bakanlıkla yaptığı görüşme sonucunda ocak ayı bitmeden pilot bölgelere başlanmış olacağına dair de teyit aldık” dedi.
BELEDİYELER DEVREYE GİRMELİ
Pilot bölgeler henüz belirlenmediğini ifade eden Kocabaş, bu noktada şöyle de bir handikap oluştuğunu belirtti: “Türkiye’de kara yolları ile belediyelerin baktığı bölgeler birbirinden farklı. Yani siz İzmir’de şehir içinde gezeceğiniz yoldaki bir bariyere Türkiye Karayolları Genel Müdürlüğü bakmıyor. Dolayısıyla da karayolları genel müdürlüğü bunun için bir bütçe ayırmıyor. O zaman da devreye belediyelerin girmesi gerekiyor. Yani İzmir’in pilot bölge seçilebilmesi için bir belediyenin el atması gerekiyor. Daha büyük bölgeler buna örnek olurlarsa Türkiye’ye yayılma oranı çok daha hızlı olacak. O sebeple böyle bir çalışma başlattık. Bariyerler çok ciddi bir giyotin görevi görüyor. Uzvu kemikle beraber kesip atıyor. Birçok arkadaşımızın kafası bu şekilde koptu. Bunların hepsinin fotoğrafları ve videoları ne yazık ki elimizde mevcut” şeklinde açıklamalarda bulundu.
HERKESİ İLGİLENDİRİYOR
Bu konunun sadece motosikletlileri ilgilendirmediğinin de altını çizen Kocabaş, “Azami hızı 90 km hıza ulaşabilen bisiklet kullanıcılarını da ilgilendiriyor. Aynı şekilde onların da bariyerlere çarpma riski ve uzuv kopmalarına neden oluyor. Aynı zamanda hayvan hakları derneklerini de ilgilendiriyor. Çünkü bir hayvanın bariyerin altındaki boşluktan bir anda yola çıkması hem hayvana zarar veriyor hem de araç kullanıcısı açısından bir kaza nedeni oluyor. Bariyerin altı kapalı olduğunda otomatik olarak hayvanın hızı kesilecek ve sürücü hayvanı algıladığı anda, ilk andaki hızına vereceği tepkiyle hayvanın durduktan sonraki alacağı hıza vereceği tepki ve önlem olayı çok daha farklı olacak. Dolayısıyla bu hayvanları da sürücüleri de koruyacak” ifadelerine yer verdi. Türkiye genelinde Bisikletliler Kulübünden ve İzmir’de KAMPİZ kulübünden destek aldıklarını da belirten Kocabaş, “Ne kadar çok destek alırsak o kadar iyi anlaşılacak ve yaygınlaşacak bir durum” dedi.
KASA FİŞLERİNE YANSIDI
Kocabaş, bazı yerlerde kasa fişlerine yansıyan “Katil bariyer istemiyoruz” sloganın da motor kullanmayan fakat kulüpleri sosyal medyadan takip eden insanlar tarafından destek amaçlı olarak başlatıldığını söyledi. Kocabaş, “Bu insanlar motosiklet camiasının içinde değiller ama bize destek veriyorlar. Bunu nasıl dillendirebiliriz kısmında kimileri kırtasiyelerde, kasaplarda, benzinliklerde vs. kasa fişlerine yazarak bunu yaptılar. Bunu gören insanlar da destek olmak adına elimizden geleni bizler de yapıyoruz demiş oldular” ifadelerini kullandı.
MALİYETİ YÜKSEK BİR İŞ
İzmir Motosiklet Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Salih Özsüvariler ise konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “İzmir motosiklet kulübü olarak katil bariyerlerle ilgili aktif bir çalışmamız olmadı. Sadece protesto içeren birtakım sosyal medya paylaşımları yaptık çünkü Türkiye Motosiklet Platformu Başkanı Zafer Fatih Özsoy İstanbul’da ve Ankara’da bu çalışmaları yürütüyor. Bizde gelişmeleri destekleyerek takip ediyoruz. Orada cumhurbaşkanlığı danışmanlarıyla da görüşmeleri oldu. Kenan Sofuoğlu’nun da projeye çok büyük bir desteği var. Bu bariyerlerin motosiklet kullanıcılarına zarar verdiği bir gerçek. Tabi burada belediyelerin bütçesi, plan ve programları da devreye girecek. Dolayısıyla bizim motorcular olarak belediyeleri ikna etmemiz lazım” diye konuştu. “İletişim halinde olduğumuz belediye başkanları var” diyen Özsüvariler, “En azından konuya dikkat çekmek anlamında birkaç tane pilot bölge seçilerek konunun daha güzel bir şekilde basına yansımasını veya bu seçim arifesinde birilerine örnek olmasını başarabilirsek bizim için bir başarı olarak addedeceğiz” dedi. Özsüvariler katil bariyerler hakkında şunları söyledi: “Bu iş, uzun vadeli ve belediye desteği gerektiren bir iş maliyeti de yüksek. Biz elimizden geleni yaparsak farkındalık yaratacağımızı düşünüyorum.”
KAMU SPOTLARI YAPILMALI
“Bariyerler fizyolojik olarak doğru bir sistemle kurulmamışlardır ama bir motosikletçinin her zaman öncelikle güvenli sürüş eğitimi alıp bir sistem dahilinde motosiklet kullanması lazım” diyen Özsüvariler, “O bariyerle karşı karşıya gelme riskini minimize etmek lazım. Onun için bariyerler ile birlikte ortak yürütmemiz gereken tek proje güvenli motosiklet sürüş eğitimleridir. Bunu ne kadar yaygınlaştırırsak bariyerlerle karşı karşıya gelme riskimiz de o kadar minimize olur. İzmir’de bu eğitim son derece yaygın. Biz zaten İzmir Motosiklet Derneği olarak bunun öncülüğünü yapmaya çalışıyoruz. Kulüpler birliği olarak da öyle. İnsanlar önemsemiyorlar ama bu konuyla ilgili bir kamu spotu yapılabilir. Ama yine dönüp dolaşıp maliyet noktasına geliyoruz. İnsan hayatı düşünüldüğünde bu maliyetler çok düşük paralar aslında ama derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının mali yapısını düşündüğünüz zaman da çok büyük bir para” diye belirtti.
Süslü Egzoz Kulübü
Türkiye geneli sadece kadın motorculardan oluşan bir kulüp. Bir kadın neye dokunursa sosyal sorumluluk adı altında hayvan hakları, çocuk istismarı, erken yaşta evlilik, meme kanseri, rahim kanseri gibi konularda sosyal sorumluluk projeleri üstelenerek bunlarla ilgili çalışmalar yapıyorlar.