Katma değerli ürünler don kaybını unutturacak

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER

Urla Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi İkinci Başkanı Sibel Uyar ile 6-8 Mayıs 2022 tarihlerinde düzenlenecek olan 8. Uluslararası Urla Enginar Festivali öncesinde bir araya geldik. Koronavirüs pandemisi nedeniyle 2019’dan bu yana fiziki olarak gerçekleştirilemeyen Urla Enginar Festivaline dair hedeflerini, hazırlıklarını ve kooperatifin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgiler veren Başkan Uyar, bu yıl hava koşullarından dolayı iki kez donla mücadele eden Urla enginarının bu seneki festivale hazır olduğunu belirtti.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRME DERDİNDEYİZ

Urla Enginar Festivali’nin alıştırmasını Alaçatı Ot Festivali ile yaptıklarını belirten Uyar, “Alaçatı Ot Festivali eski çoşkusunda yine oldu ve dolayısıyla bizimde beklentimizi yükseltti. Bütün dünyanın yaşadığı büyük krizden sonra insanların gerçekten sosyalleşebilecekleri kendilerini farklı bir ambiansta bulabilecekleri yerel ürünlerle buluşabilecekleri yerleri tabiki takip ediyorlar. Dolayısıyla geçtiğimiz üç senenin rehavetini 2022 yılındaki Enginar Festival’inde inşallah atacağız. Bizimde beklentimiz büyük ancak bu sene coğrafi koşullar sebebiyle enginar sezonunda biraz sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü tam enginarlar kendini bulmaya başladığı dönemde bir don yediler, sonra ikinci defa canlanırken tekrar bir don daha geldiğinden şu anda yavaş yavaş sezona giriyoruz. Aslında şu anda sezonun ciddi ortasında olmamız gerekirken bu sene gerçekten sıkıntılı bir dönem oldu ve çoğu tarla telef oldu. Bizim beklentimiz bu sene biraz geçte olsa festivalin getirdiği çoşku ile yine eski günlerdeki coşkuya ulaşacağımıza inanıyoruz. Bu sene daha çok katmadeğerli enginar üretip; yaprağını kurutarak, sapından turşusunu yaparak, atılacağından un yaparak bütün herşeyini kullanmaya çalışacağız. Yani krizi nasıl fırsata çeviririz onun derdindeyiz” dedi.

HİBRİT ENGİNAR BİZDE YOK

Kooperafi olarak bütün ürünlerinde coğrafi işaretin olduğunun altını çizen Uyar, “Biz hiçbir şekilde kooperatif çatısı altında bir tane bile hibrit enginar sokmadık. Çünkü biz coğrafi işaretli ürünleri önemsiyoruz bunu bizim kültürel mirasımız olarak düşünüyoruz. Tarım çalışanları ve çiftçileri de anlıyoruz. Tabiki aynı topraktan birinden maksimum 10 tane alacağınız bir yerde diğer taraftan hibrit tohumda 25 kafaya kadar çıkabiliyorsunuz. Dolayısıyla adet bazında çok verimli ancak lezzet olarak biz bilen insanlar olarak hibriti tercih etmiyoruz. Hibritin dokusu, tarzı, ağızda bıraktığı tat her zaman farklıdır. Her zaman özümüz olan kılçığı ile yiyebildiğimiz, saf, bembeyaz sakız enginarını tercih ediyoruz. Kılçık istenmiyor ama vücudun lifli yapılara ihtiyacı olduğu için kılçık dediğimiz enginarın lifli yapısıdır. Bizler Türk insanı olarak mama gibi sektörel yemeklere alıştık ama sağlığımız için lifli gıdaları tercih etmeliyiz. Hem sindirim sistemi hem de vücut sağlığımız için koronavirüsün de bize gösterdiği gibi güvenilir gıdaya ulaşmamızın, iyi tarım uygulamaları ile yetiştirilmiş ürünlerin mutfağımızda ve sofralarımızda yer almasının ne kadar önemli olduğunu gördük. O yüzden biz asla hibriti tercih etmiyoruz. İlk yaptığımız festivalden itibaren Ticaret Borsası ile birlikte sakız enginarını çalışmamızın ana sebebi buydu” diye konuştu.

İHRACATTA ÖN SÖZLEŞMELERİMİZ VAR

İhracatta Avrupa ve Ortadoğu pazarının ardından ABD’ye de ihracat noktasında sezonun tam olarak açılmasını beklediklerini ifade eden Uyar, “Adet bazında ön sözleşmelerimiz var. Tabiki ürünün bollaşmasını bekliyoruz. Bütün hazırlıklarımızı ihracata yönelik yapıyoruz. Gittiiğimiz en son Barselona’daki fuarda da enginarın ne kadar önemli bir gıda bileşeni olduğunu da daha da çok uluslararası pazarda bir kez daha görmüş olduk. Sakız enginarı Avrupa’da yetişen enginardan çok farkı ve bizde bunun avantajlarını kullanmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

HİÇKİMSENİN DEĞİL AMA HERKESİN

Urla Belediyesi’nde yaşanan kayyum süreci ve 2019 yılından sonra ilk defa fiziki olarak düzenlenecek enginar festivaline Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yerel kalkınmanın üzerinde ne kadar önemle ve hassasiyetle durduğunu bildiğinden dolayı katılacağından emin olduğunu belirten Uyar, “Tunç Başkan her zaman Urlalı üreticinin yanında ve birçok çalışmayı zaten yapıyor. Ben festivale gelme konusunda imtina edeceğini düşünmüyorum. Mutlaka katılacağını düşünüyorum. Tunç Başkan ve eşi Neptün Hanım kooperatifiliği içselleştirmiş insanlar. Yerel kalkınmanın önemini pandemi bize iyice gösterdi. Unuttuklarımızı yeniden hatırlattı. Burada Yarımada Stratejik Planının üzerinde önemle durmak istiyorum. Aziz Başkanın zamanında yapılan Yarımada Stratejik Planının uygulamalarıdır bütün bu kooperatifler, festivaller, yöresel pazarlar. Dolayısıyla bunlar çok kıymetli ve özel işler. Dünya hedeflerinin yerel uygulamalarıdır. Kooperatifler olarak birbirimizden birşeyler öğreniyoruz. Kadının doğasında üretmek vardır. Özellikle kadın kooperatifleri olarak birbirimize asla rakip değiliz. Biz birbirimizi tamamlıyoruz. Bütün bu yapılanlar Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ve Kadın Kooperatifleri Birliği (SİMURG) sayesinde yapılıyor. Kooperatiflerin ne yatayda ne dikeyde hiçbir siyasi partiyle bir ilişkisi olmaz. Kooperatiflerin tek amacı üretimdir, kooperatiflerin mevcut elinde bulunan özkaynakları katmadeğerli bir ürün haline getirip yerelde nasıl kalkınmayı yapabiliriz yani pastamızı daha nasıl büyütebiliriz amacı vardır. Kooperatifler yatay bir örgütlenme biçimidir. Hiçkimsenin olmayan ama herkesin olan bir yatay örgütlenmedir” diye konuştu.

MİNİMUM KARLA ÇALIŞIYORUZ

Kooperatiflerin hiçbir zaman kar amacı gütmediğini kar amacı gütmedikleri içinde minimum karla amaçlarının ortakların para kazanması olduğunu ifade eden Uyar, “Kar amacı güdülmez sadece emeğin karşılığı hizmet bedeli olarak alınır. Bizim buradaki en önemli amacımız budur. Biz şu anda çok zorlanıyoruz çünkü bir hafta önce aldığımız cam kavanozun fiyatı her hafta değişiyor. Cebinizde para olmadığı anda cam kavanozu satın alamazsınız. Sabit giderler konusunda elektrik çok önemli bir kalem. Elektrik, doğal gaz, akaryakıt fiyatlarının artması ve taşıma maliyetlerinin yükselmesi ile şu anda minimum karla çalışıyoruz hatta başabaş noktasındayız. Ancak bizim buradaki amacımız üreticinin ürününü iyi bir şekilde işleyip tüketicinin masasına aracısız koymaktır” dedi. Uyar, son olarak üretici kooperatiflerinin vergilerden muaf tutulması gerektiğine dikkat çekerek, “Vergi yükü çok fazla üstümüzde. En azından hükümetten ve devletimizden böyle bir talebimiz var. Sosyal kooperatif tanımlaması kadın kooperatiflerine gelirse vergiden muaf olmamız halinde yüzde 25 fiyatlar düşecektir” bilgisini verdi.

Haber Merkezi