Sayfa Yükleniyor...
Doping iddiaları Türk sporunun gündeminden düşmüyor. Milli atlet Aslı Çakıl Alptekine doping yaptığı gerekçesiyle 8 yıl müsabakalardan men cezası verilmesi ile gündem yine doping kullanan sporcular oldu
E. ÇAĞLA GENİŞ
Gittikçe gelişen doping kontrol yöntemleri sayesinde birçok branşta uluslararası başarı kazanmış sporcularımızın doping numunelerinin olumlu çıkması şok etkisi yarattı. Son olarak atletizmde 2012 yılında altın madalya kazanarak tüm dünyanın dikkatini çeken Aslı Çakır Alptekin, doping yaptığı gerekçesiyle 8 yıl men cezası aldı. Atletlerin doping aldıklarının doğrulanması sonucu sporculara verilen cezalarla son günlerde dopingli sporcular furyası yeniden konuşulmaya başlandı. Milli takım antrenörü ve eski Atletizm Federasyonu Eğitim Kurulu Başkanı Cahit Yüksel, spora karışan dopingle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yüksel, Türkiyede bu gibi durumların yaşanmasının spora bakış açısını değiştirdiğini vurgulayarak insanların alınan her madalyanın emeksiz olduğunu düşündüğüne dikkat çekti. Keşke dünyada böyle bir olay olmasa diyen Yüksel, Keşke herkes temiz yarışsa. O zaman biz daha başarılı oluruz. Bu olaylar ülkemizde olmasın istiyoruz ama dünyada da olmasın. Bu teknolojileri geliştirmesinler. Sanki bunları merdiven altında antrenörler üretiyor. diye ekledi.
BU BİR GÜÇ GÖSTERİSİ
Milli takım antrenörü Cahit Yüksel, bunun bir güç gösterisi olduğunu belirterek, Biz çok temiziz demenin anlama yok ama Avrupa bu işte kimsenin güçlenmesini istemez. Özellikle Türkiyenin güçlenmesini asla istemez. Çünkü bu bir teknoloji ve ekonomidir dedi.Sporcuların dopingi bilinçli olmadan da alabileceğini ama bilinçli yapılanların da olduğunu hatırlatan Yüksel,şunları ekledi: Bir dönem doping sayılmayan maddeler bugün doping diye nitelendirildiği ve bunu belirleyen kurumun Dünya Dopingle Mücadele Ajansı(WADA) olduğu bilgisini veren Yüksel, Bugün eczanede satılan her ilaç performans arttırıcı ilaç olabilir. Diğer taraftan öyle bir piyasa ki, ergojenik diye ortaya koyulan ilaçlar var. Hem protein içerikli olarak doping dediğimiz ilaçlar var. Bu ilaçların birçoğu da başka bir hastalığa iyi gelmesi için üretilmiş ilaçlar. Dışarıdan almış olduğunuz her madde performansı arttırır. Doping listesinde olsun ya da olmasın... Bu doping listesini belirleyen kimler? Bu teknolojiyi ortaya koyanlar kimler? Bunların hepsi Avrupalılar ve diğer ülkeler Bizim böyle bir teknolojimiz yok. Onların yıllar önce bulmuş olduğu ve kullanılmış olan ilaçları Türk sporcular da kullanıyor. Bu doping listelerini oluşturanlar belirli bir kitle; ilaç endüstrisi. Bu ilaç endüstrisinin olduğu yerde zamanla yenileri bulunana kadar kullanılan ilaçlar doping sayılmıyor sonra yenileri bulunduğu zaman belirli insanlar tarafından bunlar doping diye kara listeye alınıyor. Sporun temel gerçeği şu: Birileri kaçarken birileri yeni şeyler üretiyorlar.
DÜNYANIN HER YERİNDE OLUYOR
Yüksel, doping olaylarının dünyanın her yerinde yaşandığını belirterek olayın çok sorunlu ve içinde çıkılmaz bir durum olduğunu ifade etti. Yüksel, Bu dünyanın her yerinde oluyor. Bu bir güç gösterisi ve bizim teknolojimiz olmadığı için başımıza bunlar geliyor. Bir de olayın ne olduğunu bilmeden ulu orta her yerde yazmak, çizmek bizim prestijimizi azaltıyor. Bir olimpiyatın alınabilmesi için ne kadar kirli olayların döndüğünü biliyoruz. Ülkeler kimlere rüşvet veriyor kimlere neler sunuyor Ama yakalanmadıkları sürece herkes tertemiz gözüküyor. 8 sene önce olan bir olayın bugün açılması ne kadar etik. Ve ya başka herkese açıldı mı? Bugün yediğiniz yemeğin içerisinde bile hormonlar var. GDOlu birçok ürün var piyasada dolaşan. Bunlar uluslararası güçlerin kendi güçlerini ortaya koyabilmek için yaptıkları olaylar. Keşke dünyada böyle bir olaylar olmasa ve herkes temiz yarışsa. Biz daha başarılı oluruz. Bunu ortaya koyan ne bizim doktorlarımız, ne antrenörlerimiz ne de sporcularımız. Bunları bulan başka ülkeler. WADAya soruyorum: Neden ergojenik diye tabir edilen bir çok ilaç doping listesinde değil? Onlar da performans arttırıyor aynı etkiyi sağlıyor. Bu çok sorunlu ve içinde çıkılamaz bir durum şeklinde ifadeler kullandı.
Haber Merkezi