- Gündem
- 20.04.2025 15:47
AByle varılan anlaşma kapsamında Türkiye, 20 Marttan itibaren Yunan adalarına kaçak yolla geçen göçmenleri, 4 Nisandan itibaren geri almaya başlayacak
E. ÇAĞLA GENİŞ
Avrupa Birliği (AB)-Türkiye zirvesinde karara bağlanan, Avrupaya sığınmacı akınını frenlemeye yönelik plan uygulamaya kondu.
Planın en önemli maddesini, Türkiye üzerinden yasadışı yollarla Yunanistan'a giden sığınmacıları geri kabulü oluşturuyor. Avrupa Birliği ve Türkiyenin 20 Marttan sonra geçiş yapan mültecilerin iadesi konusunda yaptığı anlaşmadan sonra ilk geri kabul merkezi, Dikiliye kurulacak. Geri Kabul İrtibat Bürosu adı verilen merkezde, Yunan adalarından geri gönderilen mülteciler kayıt altına alındıktan sonra bekletilmeden otobüslerle Türkiyedeki kamplara dağıtılacak.
AVRUPA İSTEDİĞİ NİTELİKTE MÜLTECİ ALACAK
Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) Başkanı Eda Bekçi, geri kabul anlaşmasını değerlendirerek, Avrupanın istediği nitelikte demografik yapıda mültecinin alınacağı, istemediğinin geri gönderileceği gibi tamamen bir insan pazarlığı söz konusu... Bunun ne hukuki ne de insani açıklaması var. Maalesef her geçen gün mülteciler biraz daha hem politik hem ekonomik anlamda pazarlık konusu yapılıyor. Bunu artık çok daha net görüyoruz dedi.
NEYE GÖRE İADE EDECEKSİNİZ?
Türkiye'de bulunan 2,5 milyon Suriyelinin sadece 280 bininin kamplarda yaşadığına dikkat çeken Bekçi, Kamplardan seçeceğinizi neye göre seçeceksiniz, iade ettiğinizi neye göre iade edeceksiniz? Yunanistan'a ulaşan göçmenlerle yapılacak mülakatların ardından geri gönderilip gönderilmeyeceği belirlenecek. Şu anda Suriye'den çıkan herkes mülteci, ekonomik göçmen Gidip o uzmanlar neyin görüşmesini yapacaklar, Suriyeli insanlara Sen ekonomik göçmen misin?' diye mi soracaklar? Bu insanlar savaş nedeniyle ülkelerinden kaçtılar, iade edilmemeleri gerekiyor, bunlar mülteci. Kiminle kimi neye göre takas edeceksiniz? İnsan bunlar, bir maldan bahsetmiyoruz burada diye konuştu.
HUKUKEN KAPANA KISILMIŞ DURUMDALAR
Türkiyenin, Suriyeliler için 2014'te yayımlanan yönetmelikle geçici koruma rejimini uygulamaya koyduğunu anlatan Bekçi, Maalesef bu rejim şunu da beraberinde getirdi; Türkiye bu kitlesel akında güvenli bir ülkedir ve üçüncü ülkelere, yani uluslararası korumaya başvuru yolları kapatılmıştır. Birleşmiş Milletler de Suriyelilerin başvurularını alıp üçüncü ülkelere yerleştirmelerini yapmıyor. Yani diğer ülkelerden gelenlerle Suriyeliler farklı bir rejime tabi tutuluyorlar. Türkiye'de mülteci statüsü alamıyorlar, çünkü doğu sınırından geldiler. Üçüncü ülkelere de yasal olarak iltica edemiyorlar, uluslararası korumaya başvurma yolları kapatıldı. Türkiye'de hukuken kapana kısılmış durumdalar. Ne burada bir gelecekleri söz konusu ne de Avrupa'ya yasal olarak gitme yolları açık. Bu da onları her geçen gün daha da fazla yasadışı yollarla Avrupa'ya gitmeye, sınırları aşmaya itti ifadelerini kullandı.
GERİ GÖNDERİLECEK
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 14. maddesine göre ülkesinde zulüm ve işkence gören herkesin sığınma hakkına sahip olduğunu belirten Bekçi, sözleşmeye taraf Avrupa ülkelerinin de bu sözleşmenin gereği olarak sığınmacı almak zorunda olduğunu vurguladı. Avrupa ülkelerinin mültecileri kimliklerine göre seçmek istediğine dikkat çeken Bekçi, Avrupa'nın pek çok ülkesi uluslararası anlamda mülteciye mülteci demiyor. Kendi sınırına gelene Eğer Müslüman bir ülkeden geldiyse benim için mülteci değil ekonomik göçmendir' diyor. Macaristan böyle diyor mesela. Fransa, Polonya Hiçbiri benim için mülteci değildir, ben sınırları kapattım' diyor. Oradan size ekonomik göçmendir' diye geri gönderilen kişi mülteciyse ne olacak? Yeniden bir statü belirleme olamayacak, aslında mülteci olanlar ekonomik göçmen adı altında geri gönderilecek diye konuştu.