Kınay: İzmir çevresel kirliliğin tam odağında

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil Kınay, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada İzmir’in birçok çevresel kirliliğin tam odağında yer aldığını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.06.2016 07:49
  • Güncelleme Tarihi : 07.06.2016 07:49
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kınay: İzmir çevresel kirliliğin tam odağında

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 31 Mayıs-5 Haziran arasında kutlanan Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası nedeniyle basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil Kınay, Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan ve Şube Yönetim Kurulu Üyesi Müge Bağırgan katıldı. Şube binasında gerçekleşen toplantıda konuşan ÇMO İzmir Şube Başkanı Helil Kınay, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün kendileri için bir kutlama değil, çevre sorunlarıyla mücadeleye çağrı yaptıkları bir gün olduğunu belirterek, İzmir’in çevresel sorunlarına dikkat çekti.

İZMİR YAŞANACAK KENT OLMAKTAN UZAK

İzmir’in artık yaşanacak kent olmaktan çok uzak olduğunu dile getiren Kınay, “İzmir, birçok çevresel kirliliğin tam odağında yer almakta. Aliağa’da yapılması planlanan termik santraller zaten var olan kirliliği artık katlanılamaz hale getirmekte. Öte yandan İzmir’in içme suyu başta Efemçukuru altın madeni olmak üzere, Çaldağı ve Gördes nikel madenlerinin tehdidi altında. Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes ve Bakırçay yoğun bir kirlilikle yüz yüze. Plansız programsız yürütülen enerji yatırımları ile başta Karaburun, Çeşme, Urla-Ovacık ve Dereköy olmak üzere Ege ve Marmara RES’lerin işgali ve doğa talanı ile karşı karşıya. İzmir Gaziemir, Manisa Köprübaşı, Aydın Kisir radyasyon atıkları ve radyasyonun etkileri ile boğuşmakta” dedi.

KENT VE DOĞA TALANI İZMİR’DE DE VAR

Türkiye’nin her yanında yaşanan kent ve doğa talanı ile çevre sorunlarının birçok örneğini İzmir’de yaşamaya devam ettiklerini belirten Kınay, “Bir yüzü kentsel altyapı tesisleri ile ülkemizin diğer kentlerinden önde ve öncü konumda olan İzmir; Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), ‘Belediye Atık Su İstatistik Anketi’ sonuçlarına göre, AB standartlarında arıtma sayısı, kişi başına düşen atık su arıtma miktarı ve AB standartlarında arıtım oranı ile Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de toplam 604 atık su arıtma tesisinin faaliyet gösterirken; İzmir, 54 atık su arıtma tesisi ile arıtma sayısında ilk sırada yer alıyor. Anket verilerine göre, AB standartlarında arıtım yapan toplam 92 atık su arıtma tesisinden İzmir, 16 tesisle en fazla ileri biyolojik atık su arıtma tesisine sahip kent. İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırlarında suyun yüzde 95,3’ü bu yöntemle arıtılıyor” şeklinde konuştu.

ALİAĞA’DA AĞIR SANAYİ KİRLİLİĞİ DEVAM EDİYOR

Diğer taraftan kentin her tarafında kuşatılan çevre problemleriyle boğuştuğunu dile getiren Kınay, “Aliağa’da ağır sanayi kirliliği devam ediyor. Bölgenin çevresel kirlilik kapasitesini aştığını yıllardır bilinmesine rağmen kömürlü teknik santral yatırımları ile ilgili süreçler devam ediyor. Odamızın da takip ettiği hukuki süreçlerde elde edilen kazanımlara rağmen; ÇED Olumlu Belgesi iptal edilen termik santralin ilave ünitesine ÇED Belgesi düzenleniyor. Bilirkişi incelemesinde tesisin çalışma izni olmadığı ortaya çıkan tesis Aliağa’yı kirletmeye devam ediyor. Bir diğer termik santral ÇED Olumlu Belgesi İptal davasında bilirkişi raporunda bilim insanları bütüncül bir ÇED değerlendirmesi yapılmadığı, tesisin çevresel etkilerinin doğru değerlendirilmediği ifade ediliyor. Hukuki süreçler devam ediyor. ÇED oyunu sürüyor. Aliağa kirletmeye devam ediyor” diye konuştu.

GAZİEMİR NÜKLEER ATIKLA YAŞIYOR

Efemçukuru Altın Madeni ÇED Kapasite Artışına İlişkin açılan iptal davasında bilim insanları tarafından hazırlanan bilirkişi raporlarında tespit edilen kirliliğe rağmen tesisin çalışmaya devam ettiğini dile getiren Kınay, “ÇED Olumlu Belgesi iptal edilen tesise, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni ÇED Olumlu Belgesi verildi. Hukuki süreçler devam ediyor, ÇED oyunu sürüyor, Gaziemir Nükleer Atıkla yaşamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

İZMİR HALKI MÜCADELE EDİYOR

İzmir’de tarım alanlarının, orman alanlarının, doğal sit alanlarının kontrolsüz plansız RES’lerle, taş ocakları ile elden çıkarıldığını ifade eden Kınay, “İzmir halkı, anayasal hakkını, sağlıklı yaşam hakkını, yaşam alanlarını, havasını, suyunu, toprağını korumak için mücadele ediyor. ÇMO İzmir Şubesi olarak doğadan ve yaşamdan yana bu mücadeleyi destekliyor, bu kentte ekolojik yıkıma karşı dayanışma var diyoruz” dedi.

Haber Merkezi