Kırmızı mercimekte 3 şehir öne çıktı

NURETTİN BAKİ
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan mercimek raporunda, Türkiye’nin iklimsel olarak mercimek üretimine uygun olduğu, ancak üretici alışkanlıkları, iklimsel faktörlerden çabuk etkilenmeleri, hasat zorlukları ve kayıpları gibi nedenler yüzünden üretici tarafından tercih edilmediği ifade edildi. Dış ticaret hacmi yüksek olan kırmızı mercimeğin Orta Anadolu çiftçisine benimsetilmesi gerektiği belirtilen raporda, Türkiye mercimek rekoltesinin yüzde 80’ine sahip olan Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin dışında da kırmızı mercimek üretiminin yaygınlaştırılmasının iklimsel risklerin dağıtılması açısından oldukça önemli olduğu belirtildi.
ÜRETİM YAYGINLAŞTIRILMALI
Ülkemizde diğer baklagiller gibi bir dönem düşüş yaşayan mercimek üretiminin; yapılan destekleme ve proje uygulamaları ile göreceli bir artış göstermeye başladığı ancak istenen seviyelere ulaşamadığı açıklanan raporda, “Yeşil mercimek üretiminde de istenilen seviyelere ulaşılamamıştır. 2017 TÜİK verilerine göre kırmızı mercimek için yeterlilik oranı yüzde 89,6 iken yeşil mercimek için yüzde 56,5’dir.Kişi başı tüketim ise kırmızı mercimek için 5 kg/yıl, yeşil mercimek için 0,6 kg/yıl. Ülkemiz yemek kültürü içerisinde kırmızı mercimeğin önemli bir yeri olması tüketim miktarını da arttırmaktadır” ifadelerine yer verildi.
YÜZDE 80’İ 3 ŞEHİR SIRTLADI
Raporda, ülkemizde kırmızı mercimeğin yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, yeşil mercimeğin Orta Anadolu Bölgesi’nde yetiştirildiği belirtildi. Türkiye’de kırmızı mercimek üretiminin yüzde 80’lik kısmının Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır illerince gerçekleştirilmesinin, iklim kısıtının etkilerinin direk olarak rekolteye yansımasına neden olduğu ifade edilen raporda, Türkiye rekoltesinin yüzde 80’ine sahip olan Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’de ortaya çıkan kuraklık, aşırı yağış gibi olumsuz iklimsel olayların ülke rekoltesini etkilediği vurgulandı. Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin dışında da kırmızı mercimek üretiminin yaygınlaştırılmasının iklimsel risklerin dağıtılması açısından nohutta, buğday ve arpada olduğu gibi oldukça önemli olduğu belirtildi. Dünya mercimek üretiminin yüzde 43’ü Asya, yüzde 48’i Amerika, yüzde 4’ü Okyanusya, yüzde 3’ü ise Afrika kıtasında yapıldığı belirtilen raporda, Türkiye’de Karadeniz bölgesi hariç her yerde mercimek yetiştirilebildiği belirtildi. Dünya mercimek üretimi giderek arttığı, özellikle alan artışı ve verim artışı neticesinde son 10 yılda üretim yüzde 135 oranında yükseldiği açıklandı. Türkiye’nin mercimek üretimi açısından 2017 yılı rakamlarına göre dünya sıralamasında Kanada ve Hindistan’dan sonra 3’üncü sırada yer aldığı ifade edilen raporda, verim bakımından ülkemiz 7’nci sırada yer aldığı açıklandı.
İTHALAT 10 BİN, İHRACAT 21 BİN TON AZALDI
2019 yılının ilk 9 ayında ithalat miktarı 224.535 tonla 90 milyon dolar iken, ihracat miktarının 177 bin 448 ton ile 114 milyon dolara ulaştığı kaydedilen raporda, “2018 yılının ilk 9 aylık döneminde kümülatif ithalat miktarı 214 bin 485 ton iken 2019 yılı aynı döneme tekabül eden kümülatif ithalat miktarımız 204 bin 533 tondur. 2019 yılında 2018 yılına göre ithalatta yaklaşık 10 bin tonluk azalma mevcuttur. 2018 yılı ilk 9 aylık dönemde kümülatif ihracat 194 bin 894 ton iken 2019 yılı aynı dönemindeki ihracat miktarı 173. 649 tondur Bir önceki yıla göre ihracat miktarındaki azalma 21 bin 245 tondur” denildi. İthalatta Kanada ve Kazakistan’ın, ihracatta Ortadoğu ülkelerinin önemli bir paya sahip olduğu değerlendirilen raporda, ülkemiz borsa fiyatları ve yurt dışı borsa fiyatları karşılaştırıldığında ülkemiz mercimeğinin yurt dışı fiyatlardan daha yüksek fiyata işlem gördüğünün anlaşıldığı kaydedildi. Lezzet, aroma ve mikro element bakımından zengin olan ülkemiz mercimeğinin dış ticarette de yüksek fiyatlara alıcı bulduğu ifade edildi.

Haber Merkezi