Kızı için adalet arıyor: Son nefesime kadar...​​​​​​​

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

İzmir’de yaşayan Ceyda Yüksel, 20 Ağustos 2020 tarihinde vücudunda cam kesikleriyle Serkan Dindar’ın evinde ölü bulundu. Anne Filiz Demiral, acısını yüreğine gömüp kızının şüpheli ölümünün aydınlatılması için hukuk mücadelesi başlattı. Katil zanlısı Serkan Dindar’ın ‘intihar etti’ diyerek her katil gibi kendini aklamaya çalıştığını söyleyen Demiral, “Her duruşmada çaresizce katilin yüzünü görmek canımı çok acıtıyor. Yine de kızım ve diğer kadınlar son nefesime kadar mücadele edeceğim. Her gün bir kadının yaşamına son veriliyor. Bu haberler benim acımı daha da arttırıyor. Emsal cezalar verilmediği sürece kadın cinayetleri son bulmayacak” sözleriyle kızı için adalet istedi.

YAŞAYAN BİR ÖLÜYÜM

Ceyda Yüksel’in annesi Filiz Demiral, henüz acısını bile yaşayamadan sanığın en ağır cezayı alabilmesi için başlattığı mücadeleden bahsederek, “Kızım Ceyda Yüksel’in yaşam hakkı, 20 Ağustos 2020 tarihinde İzmir’de Serkan Dindar tarafından canice elinden alındı. Birçok kadın gibi... Öldürüldüğü günden bu yana hukuk mücadelesi verdiğim için henüz kızımın acısını dahi yaşamadım. Kızıma söz verdim, kanın yerde kalmayacak diye. 5 Şubat tarihinde davanın ikinci duruşması görüldü. Bu süreçte ölüden farkım yok. Her duruşmada çaresizce o katili görmek canımı çok acıtıyor. Yine de kızım ve diğer kadınlar için son nefesime kadar mücadele edeceğim. 1998 yılında oğlumu kaybettim, kalp rahatsızlığından. Bir tek kızım vardı bu hayatta, onu da kadın cinayetinden kaybettim. Acılarım katlandı. Beni ayakta tutan tek şey, kızımın hukuk mücadelesi... Kızımın hayalleri ve umutları vardı. Ama hepsini öldürdüler, elinden aldılar. Ben de artık yaşayan bir ölüyüm. Çok özlüyorum kızımı. Kadın örgütleri beni asla yalnız bırakmıyor, güç veriyorlar. Onların gücü beni ayakta tutuyor” ifadelerini kullandı.

KENDİNİ AKLAMAYA ÇALIŞIYOR

Sanık Serkan Dindar’ın uyuşturucu ticareti ve kasten adam öldürme suçlarından yargılandığı davanın üçüncü duruşmasının, 18 Mayıs’ta İzmir’de görüleceğini söyleyen Demiral, “14 Mart’ta kızımın katledildiği yerde olay yeri incelemesi ve keşif yapılacak. Sanık Serkan Dindar, uyuşturucu ticareti ve kasten adam öldürme suçundan yargılanıyor. Otopsi raporu çıktı ama eksiklikler olduğu için tamamlanmasını bekliyoruz. Mahkemede Serkan Dindar, ‘Ben bir şey yapmadım. Saçının teline bile dokunmadım’ dedi. Mahkemeye sunulan raporlar ise öyle demiyor. Ama sanık ‘intihar etti’ diyerek her katil gibi kendini aklamaya çalışıyor. Kızımın intihar ettiğine dair hiçbir delil yok şu an. Hatta boğuşmadan dolayı kızımın tırnaklarında şahsa ait dokular var. Allah aşkına söyleyin bana... Bir insan kolunu kopma derecesine getirip, boğazını kesip aynı zamanda kalbinin üzerini kesip nasıl intihar eder?” diye sordu.

HER GÜN AYNI ACI

Her kadın cinayeti haberini duyduğunda yeniden aynı acıyı yaşadığını anlatan Demiral, şunları söyledi: “Her gün bir kadının yaşamına son veriliyor. Bu acı haberler benim acımı daha da arttırıyor. Anneler evlatsız, evlatlar annesiz kalıyor. Aldığım nefes ciğerimi yakıyor. Psikolojim kaldırmıyor artık ama kızım ve davası için güçlü olmak zorundayım. Aklımı kaybetmemek için mücadele ediyorum. Yargı mücadelemden beklentim ağırlaştırılmış müebbet... Her gün dua ediyorum dava artık sonuçlansın diye. İyi hal indirimi almasından ya da şüpheli kadın ölümü olarak kalmasından korkuyorum. Emsal cezalar verilmediği sürece kadın cinayetleri son bulmayacak. Hukuk mücadelem hem kızım hem de diğer kadınlar içindir. Karar olumsuz olursa son nefesime kadar o katilin ceza alması için mücadele edeceğim. Emsal bir karar verilirse de diğer kadınlar için mücadeleye devam edeceğim. Ne olursa olsun asla vazgeçmemeliyiz, asla.”

Haber Merkezi