Sayfa Yükleniyor...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Vatandaş Hamzaya İzmirin dününü, bugününü ve geleceğe dair öngörülerini anlattı. Kocaoğlu, CHPnin 2015 Genel Seçimleri için önseçim yapmasının gerektiğinden, metroya, tramvaydan, Kültürparka ve Karşıyaka Stadı hakkında görüşlerini aktardı
HAMZA GÜL - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile röportaj fikrim aslında biraz gerilere dayanıyor. Ancak Aziz Kocaoğlunu bazı büyükşehir belediye başkanlarından ayıran en büyük özelliğinin işini titizlikle ve zamanında yaptığını bilmem nedeniyle bu randevu ancak geçtiğimiz hafta ortasına denk geldi. Makamında sorularıma samimi yanıtlar veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun sadece seçilmiş bir belediye başkanından ziyade İzmir sevdalısı bir kişi ile karşı karşıya olma hissi beni daha da heyecanlandırdı. Sorduğum her soruya eğip bükmeden dobra dobra cevap veren Kocaoğluna ilk olarak İzmire gelişi ile başlamak istiyorum söyleşi notlarımı aktarmaya.
1968 YILINDA İZMİR İLE TANIŞTI
Üniversite eğitimi için 1968 yılında Tokattan İzmire gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilk günden itibaren İzmirle buluşmasını şimdi oturduğu başkanlığın koltuğuna uzanan süreci şu şekilde ifade ediyor: Ben ilk görüşümde bu kente vurulmuştum. Yıllar içinde üniversite eğitimini tamamlayıp İzmirli bir üniversite mezunu gibi bu kentte çalışmaya başladım. O günden bu yana hiçbir zaman İzmir sevdama gölge düşürmeden çalışmalarımı yaptım. Ticaret, evlilik derken siyaset ve şimdi İzmirin tabiri caiz ise dümenin başında bu kente hizmet için çalışmaktayım. Bu ruhu hiçbir zaman kaybetmedim. Şimdi geriye baktığımda bugüne kadar başarılı çalışmalarım altında saklanan sır da bu aşkta gizli diye düşünüyorum. Benim için belediye başkanlığı için yetki istediğim İzmir halkı, eğer bana bu görevi layık görüyorsa ben ve ekibimde sonuna kadar bu halkın hizmetinde hep yüzü ileriye dönük projelerle, ve her zaman işinin uzmanı ekiplerle dünün İzmirini korurken geleceğin İzmirini daha güzel daha yaşanabilir nasıl yaparız arayışındayız. Aksi takdirde İzmir Halkı akıllıdır ve geleceğin hesabını iyi yapandır. Sizi bir sonraki seçimde cezalandırır. Bu geçmişte de böyle oldu, bundan sonra da böyle sürecektir.
CHP ÖNSEÇİM YAPMALI
2015te yapılacak olan milletvekilliği seçimleri öncesinde CHPnin adaylarını önseçimle belirlemesinin şart olduğunu kesin bir dille ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 1980 öncesi ruhuna dönmeli ve örgütün sesine kulak vermeli. 1980 sonrası partilerde biliyorsunuz ki genel başkan ne derse o oluyor. Ama bunun sakıncalarını 30 yıldan fazladır görüyoruz. Özellikle benim de üyesi bulunduğum Cumhuriyet Halk Partisinde bu örgütün kararına uyulması konusu daha da önemli. Katılımcı yönetim bu yolla sağlanacak ve parti içini küskünlükler ve kavgalar bireysel olmaktan çıkacaktır. Tabi ben bunu istiyor ve böyle olmalı desem bile kontenjan olmalı, buda belirli bir sayıda örgütlerin tepkilerini çekmeyecek isimlerle olmalıdır. 2015 yılı milletvekilli seçimleri öncesinde bu yaptığım açıklamaya bazı partililerden tepki geldi. Neden Belediye Başkanlıkları seçiminde böyle bir istekde bulunmadı diye. O zamanki partinin bu yöndeki talebi doğrultusunda hazırladığı imza listesini açıp baksınlar, ilk sırada Aziz Kocaoğlunun imzasının olduğu görülecektir. Yani ben belediyede istemeyecek sadece milletvekilliği için bu talepte bulunacağım. Yok böyle bir şey. Ben dün de bu talebimi adımın karşısına imzamı atarak gösterdim bu gün de aynı talebimi milletvekili adayları için gönül rahatlığı ile istiyorum dedi.
STAT KONUSUNDA KARARLIYIZ
30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde alevlenen İktidar Partisi Milletvekilleri ile belediye başkan adayının sürekli bu konuda Büyükşehir Belediyesini ve kendisini suçlayan ifadelerin halen kullanılmasına tepki gösteren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ben o gün ne söyledi isem bugün de arkasındayım sözümün. Ben yeni bir stada hiçbir zaman karşı olmadım, olmam mümkün de değil. Karşıyakanın bir an önce stadına kavuşması için bu öneriyi getirirken, Çiğli arazisindeki garaj yapım çalışmalarını da durdurdum. Eğer Örnekköydeki arazi verilirse, garajı orada kuralım, buraya da stat yapılsın dedim. Sadece akşamları otobüsleri koyacağımız bir yer talep ettim. İzmir Milletvekili sıfatını taşıyan birisine, bu samimi önerimizi kurnazlık olarak nitelendirmesini hiç yakıştıramadım. Bazıları unuttuğu için hatırlatmakta yarar görüyorum: Bir bölümü Büyükşehirin tapulu malı olan, bir bölümü de belediyeye garaj yeri olarak tahsisli hazine arazisine stat yapılsın, otobüs garajını da Örnekköye taşıyalım önerisini masaya koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yüzde 100 bu devletin kurumudur. Bakanlıklar nasılsa, Büyükşehir Belediyesi de odur. Talep edilen arazi de kente hizmet için kullanılacaktır, ticari bir faaliyet ya da şahsi bir iş için değil! Aydın Şengül, bu talihsiz açıklamasıyla İzmire ve İzmirlilere nasıl baktığını açıkça göstermiştir. Bize Şark kurnazı yakıştırmasını yapanlar, önce geçmişlerine bakmalıdır. Kendisine tavsiyemiz, işi sulandırıp top çevirmek yerine, başka kentlerde devasa stat yatırımları gerçekleştiren Gençlik ve Spor Bakanlığının, İzmirin statlarını neden yapmadığı konusunda kafa yorması ve harekete geçmesidir. Sayın Şengül, siyasi ikbali için Aziz Kocaoğlunu hedef almanın doğru bir tercih olmadığını da artık bilmelidir. Tarihte bunun örnekleri çoktur şeklinde konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM KANUN BEKLİYOR
İzmirin başta Konak Kadifekale ile birçok merkez ilçesindeki riskli bölgelerde gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm projelerinin öncelikle bu bölgede yaşayan insanları heyecanlandırdığını ve sevinen bu insanların her geçen yılda umutlarının birer birer yok olduğunu, bundan sonra neler yapılması gerektiğini sorduğum Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun yanıtı ise oldukça net: Kentsel dönüşümde bir problemin altını çizeceğim: Belediyenin kentsel dönüşüm yasası ve 6306 sayılı riskli alanlar yasası olarak iki ayrı yasa var. Bir işi iki yasayla yapmak gibi bir çelişkinin içindeyiz. Bunun getirdiği birçok sıkıntı ve problem var. İlk yasayla yıllardır çalıştığımız Cennetçeşmenin riskli alan ilan edilmesi ile birlikte çalışmalarımız iptal edildi. Oradaki 4 yıllık çalışmamız helak oldu. Diğer yerlerde ise o mu daha fazla verir, bu mu daha fazla verir diyerek bir taraftan belediye, bir taraftan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı zıtlaştı. Kadifekaledeki vatandaşlarımızın yaşam standardını artırmayı istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz. İki başlık var ve biz bu yüzden adım atamadık. Ancak önümüze böyle engeller çıktı diye vazgeçmedik, bu işin altından kalkacağız. 6306 sayılı yasa ile rantı yüksek yerlerin riskli yapı ilan edilmesi, tamamen mülkiyete saldırı ve mülkiyetin haksız el değiştirmesi demektir. Yasa tabiki bu amaçla çıkmadı ama kanun maddeleri içindeki kılcal damarlardan geçerek vatandaşların mağdur olmasına zemini hazırlamış oluyor. Birkaç defa söyledim, buradan da söylüyorum: Bu iki yasa mutlaka birleşmelidir. İmarı belli, yapılanması belli olan yerlerde, kentsel dönüşüm ayrı bir hikayedir. 9-10 kat emsali olan yerde tekrar emsal yapmak mümkün değildir. Bu alanlarda nasıl yaşanacak, nasıl altyapı, nasıl sosyal alanlar bulunacak? O zaman, esas bizim yapmamız gereken iş, nasıl yıkıp yerine yeni bina yapıyorsak, oraya sosyal alanlar da yapmak. Bizim asıl problemimiz, çarpık ve eski binaların olduğu yerlerde sosyal alanları olmayan, altyapısı, yolu, otoparkı, yaşam alanı olmayan yerlerdir. Kesinlikle taviz vermeyeceğimiz şeyler var. Bunlardan ilki; kentsel dönüşüm yerinde yapılmalıdır. Orada yaşayan insanlar aynı yerde kalacak. Hatıralarını, komşuluk ilişkilerini orada sürdürecek. İkincisi; ister genel yönetim, isterse de yerel yönetim, yani kim yaparsa yapsın, kent dönüşümünde müteahhittin ihaleye girip aldığı bedel ve orada oturan insanlara teslim ettiği bedel dışında geriye kalan bütün rant, kaynak, her ne ise buralarda yaşayan vatandaşlarımıza verilecektir. Belediye burada hiçbir maddi değer elde etmeyecektir. Belediyenin elde edeceği değer, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir kenttir. Böyle bir kent yaratmanın başarısıdır. Belediyenin yapması gereken, yerel yönetimlerimizin, o günün zor şartlarında gücü yetmediği için 60-70 senede yapamadığı, sağlıklı kentleşmeyi yapmak gibi bir görevi gerçekleştirecek, rantı da diğer şeyleri de boş verecek. Biz kentsel dönüşüme böyle bakıyoruz. Acilen 5306 sayılı yasanın, kötü niyetli insanlara, mağdur insanların haklarını yemelerini önleyecek düzenlemelerin yapılması gereklidir. Bu iki yasanın da iyi yönleri alınıp, yasalar birleştirilmelidir.
Yerelde kalkınmaya önem verdiklerini vurgulayan Kocaoğlu, Klasik belediyecilik yol yapar, plan yapar, ulaşım yapar. Bu zaten belediyenin olmazsa olmaz görevleridir. Ama biz yerelde kalkınma modelini uygulanmaya çalışıyoruz. Hedefimiz yerelde kalkınma, yerelin güçlenmesi olmalıdır. Hedefimiz katılımcı bir yönetim anlayışıyla, kentliyle birlikte kenti yönetmek olmalıdır dedi.
KOCAOĞLUDAN YENİ YIL MÜJDESİ
İZBAN, Torbalıya ulaşıyor: İZBANın Torbalıya uzatılmasıyla ilgili çalışmaların son aşamasına gelindiğine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu bu konuda sık sık vatandaşlardan gelen serzenişlere yanıt olabilecek konuşmasında şunları söyledi: Bu projeyi Devlet Demiryolları ile Büyükşehir Belediyesi ortak yapıyor. Bir iş bölümü yaptık. İZBAN hattının şu anda hizmette olan 80 kilometrelik bölümünü de ortak yaptık. Paranın çoğunu biz harcadık, onlar da hattı verdiler. Memlekete hizmet etmek için ortak yola çıkmışız. Kader birliği yapmışız. Bunda sen yapıyorsun ben yapıyorum olmaz. Yapılırsa da, zaten amacına ulaşmaz. Benden de gecikse, Devlet Demiryollarından da gecikse başımın üstünde yeri var. Kimse kimseye kem gözle bakmayacak, eleştirmeyecek. TCDD de geç kalsa, ben onları eleştirmeyeceğim. Torbalı hattında İzmir Büyükşehir Belediyesinin taahhüt ettiği bütün işler bitmiştir. Devlet Demiryolları da bitirmek üzere yoğun çaba göstermektedir. İkimiz de iyi niyetliyiz ve yaklaşık 10 senedir ortak iş yapıyoruz. Türkiyenin en büyük ulaşım projesini hayata geçirdik. Biz Selçuka gidecek iki tane istasyonun ihalesine çıktık. Alt- üst geçitlerin de ihalesine çıkıyoruz. İlçe belediyesinin ne Büyükşehir Belediyesine ne de TCDDye laf söylemeye hakkı yok. Bu iş ilçe belediyesinin 50 yıllık projelerini aşar. Ben göreve geldiğimden bu yana bu hat üzerinde 1 milyar liranın üzerinde para harcandı. Hat ortaya çıktı. Bunun bir kısmını TCDD, bir kısmını biz harcadık. Bu bir eser, bir hizmet. Siyasi bir söyleme gerek yok. Zaten dedikodu yapmak, çamur atmak, aleyhinde konuşmak siyaset de değildir.
İzmir Metro Narlıdereye uzanıyor: Fahrettin Altay'dan Narlıdere'ye doğru uzatılacak olan İzmir Metro Hattının temel atma töreni de 2015 yılında olacak. Bu proje 5 kilometre uzunluğunda olacak ve 5 yeraltı istasyonundan oluşacaktır. 6 Aralık 2010 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılması için müracaatta bulunulmuştur. İstasyonlar sırasıyla Balçova, Çağdaş, D.E.Ü Hastanesi, D.E.Ü Güzel Sanatlar Fakültesi ve Narlıdere olacak.
Karşıyaka-Konak Tramvay Hattı: İzmir Büyükşehir Belediyesinin geçtiğimiz aylarda yer teslimini yaptığı 22 kilometrelik tramvay projesinde ihaleyi kazanan yüklenici firma ilk kazmayı vurmaya hazırlanıyor. 12.6 kilometre uzunluğunda 19 duraklı Konak Tramvayı ile 9.7 kilometre uzunluğundaki 15 duraklı Karşıyaka tramvay hattının yapımı ile bu iki hat İzmiri nostaljik günlerine geri götürecek proje için ön çalışmaların son aşamaya geldiğine dikkat Başkan Kocaoğlu, Konak ve Karşıyaka tramvayları yapımı için 2015 yılı bütçesi dahilinde 88 milyon 500 bini dış krediden olmak üzere, toplam 89 milyon 500 bin TL ayrıldı. Temel atmak için sayılı günler var, bunun da 2015te olacağını belirtti.
HER İŞİ İZMİRLİ İLE BİRLİKTE YAPIYORUZ
Göreve geldiği günden bu yana belediye olarak yaptıkları bütün projeleri öncelikle İzmirlilerle paylaştıklarını, ardından işin teknik kısmında Meslek Odaları ve STKlarla üniversitelerin de oluşturduğu geniş katılımlı çalıştaylar düzenlediklerine dikkat çeken Kocaoğlu, sözlerini şöyle devam etti: Bütün çalışmalarımızda büyük küçük demeden önce yapacağımız işe hemşerilerimiz nasıl bakıyor, bu konuda ne bekliyorlar, kaygıları nedir? Bu soruların yanıtını farklı yöntemlerle aldıktan sonra işin uzmanları ile bir araya gelerek uzun uzun üzerinde kafa yoruyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmirin ve İzmirlinin yaşam biçimini koruyarak, yaşam kalitesini, dünya ekonomisindeki yerini ve birlikte yaşama kültürünü geliştiren, sürdürülebilir bir kentsel gelişmeyi sağlayan, katılımcı demokratik bir yerel yönetim olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Stratejik hedef ve uygulama politikaları geliştirmeyi bir bölümü sürmekte bir bölümlüde planlanmış olan bu projelerle gerçekleştirmek için her türlü finans gücüne ve kredibiliteye sahipiz. Bu projeler rant değil yaşam kalitesi üreten projelerdir. Yaşam kalitesin kamu malı olarak üretmekte, tüm toplumu kapsamaktadır. Kente dışarıdan empoze edilmeden, şeffaf olarak geliştirmektedir. Hepsi yerel demokrasi projesidir. Özetle Büyükşehir Belediyesinin üstlendiği bütün projeler İzmirlilerin projesidir. Buna rağmen birileri kalkıp da İzmir Büyükşehir Belediyesi şu projeyi kafasına göre kimseye danışmadan meslek odalarının bilgisi alınmadan yapıyor diyemez. Diyorlarsa bir kasıtları vardır. Biz de bu tür boş dedikodu ve kaprisli çıkışlara cevap vermeye zaman ayıracak bir belediye olmadık olmayacağız da.
KÜLTÜRPARK NE OLACAK?
İzmir Basmane'de bulunan, kent merkezinin en büyük yeşil alanı olan Kültürpark'ın geleceği, yeni fuar alanının Gaziemir'e taşınacak olması nedeniyle belirsizliğini koruyor. 421 bin metrekarelik alana kurulu olan Kültürpark'ta 200'den fazla türe ait 7 bin 261 ağaç ve çalı bulunurken, olası bir afet durumunda toplanma alanı olarak da planlanmış durumda Fuar alanının Gaziemir'e taşınacak olması, Kültürpark ne olacak?" sorusunu gündeme getirmişti, Başkan Aziz Kocaoğlu ise konu hakkında diğer sorularıma verdiği yanıtlar gibi açık ve net olarak konuşmasını şöyle sürdürdü; Herkesin görüşünü aldık. Biz Kültürparkı bütün olarak değerlendiriyoruz. Orada kongre merkezi, kültür merkezi veya sergi salonu olabilir. Karar vermiş değiliz. Süreç içinde Atlas Pavyonu, yapı olarak eskiyen, yıpranan İsmet İnönü Kültür Merkezini yıkacağız. Ancak, Kültürparkın işlevi kapsamında neresi uygun olursa oraya mutlaka kültürel etkinlik ve sergi için bir yer yapılmalıdır. Bunun yerine ben değil, uzmanlar, mimarlar karar verecek. Bu süreçte ünlü şehir plancısı Prof. Dr. İlhan Tekeli ile çalışıyoruz, bu çalışmalar sonunda İzmirin bu yeşil alanın daha da gelişmiş örnek bir park olarak kalacağını umuyorum.
İLÇE BELEDİYELERİMİZ İLE UYUM İÇİNDEYİZ
İktidar Partisi ve yöneticileri tarafından sık sık ilçe belediyeleri ile büyükşehir arasında kriz var gibi söylemler ve İzmir gelişmiyor iddiaları hakkında neler düşündüğü şeklindeki sorum üzerine, böyle dedikoduların sık sık gündeme bilerek taşındığına dikkat çeken Aziz Kocaoğlu, İzmir gelişmiyor, İzmir köy söylemlerinin hepsini küllüyen reddettiğinin de altını çizen Başkan Aziz Kocaoğlu, Bunu sadece ben reddetmiyorum. 2011 yılında dünyanın 200 metropolü arasında en hızlı büyüyen 4. kent olarak seçilen İzmir reddiyor, dünya reddediyor. Yine Londra merkezli Belediye Başkanları Vakfının 2012 Aralıkta ayın başkanı olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını seçmesi reddediyor. Kente dışarıdan gelenler reddediyor. Algıyı değiştirerek, algının şakulünü kaydırmaya çalışarak İzmirde yol kat edemezsiniz. İzmirli kimin ne olduğunu, nasıl yoğurt yediğini ve kimin yararına çalıştığını çok iyi biliyor şeklinde konuştu.
KONAK MEYDANI BEKLENTİSİ!
İzmir gündemine yine muhalefet başta olmak üzere belirli odakların sık sık Konak Meydanı tarihte olduğu gibi eski büyük haline gelsin, Büyükşehir Belediye Hizmet Binası yıkılsın çıkışlarının kasıtlı olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, Ben 1968 yılında İzmire geldiğimde Konak Meydanında sadece Saat Kulesi ve Hükümet Konağı vardı. Şimdi sırasıyla madem meydan tarihteki konumuna dönsün diyenlere sesleniyorum, SSK Blokları, Akbank, İş Bankası, Gelir İdaresi, Merkez Bankası, Hükümet Konağı içindeki Emniyet Müdürlüğü ve İlgili daire müdürlükleri ve Konak Kaymakamlığının bulunduğu binalar yıkılsın bende Büyükşehir Belediyesi Binasına ilk kazmayı vuracağım. Bunların hiç birini konuşmadan sadece yatıp kalkıp belediye binası ile uğraşanlar bunları da bilerek konuşmalı dedi.
Haber Merkezi