Sayfa Yükleniyor...
İzmirin ev sahipliğini yaptığı Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, mülteciler sorununa dikkat çekti
Toplantıda Suriyenin bu hale gelmesinde kimin ne kadar rolü varsa, bu mülteci sorununa o kadar katkıda bulunması bence en adil çözümdür diyen Kocaoğlu, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini de isterken, Belediye Meclisinde aldıkları 170 karara valiliğin dava açtığını kaydetti. Kocaoğlu, Aynı dönemde valilikler tarafından Ankara Belediyesine 3, İstanbul Belediyesine ise sadece 1 dava açılmış. Yani uygulamanın siyasileştirilmesidir problem olan dedi.
Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi (COR) Türkiye Çalışma Grubu toplantısı İzmirde yapıldı. İki oturum halinde yapılan toplantının açılış bölümünde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu mülteci sorununu gündeme getirdi. Başkan Kocaoğlunun çığ gibi büyüyen mülteci sorunu konusunda Türkiyenin yalnız bırakılmaması yönündeki daveti üzerine Çalışma Grubu Başkanı Jean-Luc Vanraes, konunun Avrupa Birliği gündemine taşınması adına toplantıda ele alınmasını önerdi. Almanya ve Polonya adına katılan komite üyelerinin bu konudaki önerilerini sorması üzerine yeniden söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şöyle dedi: Mülteci krizinde Türkiye, olanaklarının da üstünde katkı koyarak, bugüne kadar 8.5-9 milyar Euro harcadı. Ama ülkemiz 2.5-3 milyon nüfusu tek başına sindirebilecek, ekonomisinde absorbe edebilecek, istihdam yaratabilecek bir durumda değil. Sadece insani bakış açısından değerlendiriyor, sahip çıkmaya çalışıyor. Suriyenin bu hale gelmesine yol açan politikada kimin ne kadar etkisi ve rolü varsa, onun da bu mülteci sorununa o kadar katkıda bulunması bence en adil çözümdür. Emeğe ve işgücüne ihtiyacı olan Avrupa ülkelerinin biraz daha katkıda bulunması gerekiyor. Türkiye zaten kucağında bulduğu sorunla boğuşmaya çalışıyor. Maalesef Ege Denizi, mülteci kabristanına döndü. Buna kimsenin yüreğinin dayanması mümkün değil.
Toplantının önemli bir gündemi de Türkiyenin AB üyeliği oldu. Komite üyesi Heinz Lehmannın Türkiyenin doğusu ile batısı arasındaki farklılıkları öne sürerek, Tam üyelik yerine Stratejik ortaklık statüsünün gündeme alınması önerisine karşı çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye büyük bir ülke. Bölgesel farklılıklar varsa da, ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine ABye girecek potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Stratejik ortaklık yerine diğer ülkeler gibi tam üye olma görüşünü savunuyorum dedi.
YEREL YÖNETİM İSYANI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Polonya temsilcisi Adam Banaszakın yerinden yönetim ile ilgili sorusunu yanıtlerken, Yerele yetki vermeden sadece görev verilmesi, gerekli mali kaynakların aktarılmaması, son imzanın mutlaka Ankaraya bırakılması ve yerel yönetimin mensup olduğu partiye göre imkan sağlanması nedeniyle çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak mesaimin büyük bölümünü merkezi yönetimin bize çıkardığı zorluklarla uğraşarak geçiriyorum. Avrupa Birliği'ne tam üyelik istiyorum ama yerel yönetimlerin de mutlaka güçlendirilmesi gerekiyor. Son imzanın Ankaraya bırakılması nedeniyle kaynağını bulduğumuz, yapılmasının gerekli olduğuna inandığımız projeleri hayata geçirirken zorluk çıkıyor dedi.
VALİDEN 170 DAVA
Valilerin belediye meclislerinin aldığı kararları denetlemesinin de ayrı bir sorun yarattığına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, şöyle tepki gösterdi: Bir noktadan sonra İzmirde planlamayla ilgili bütün Meclis kararları İzmir Valiliği tarafından yargıya götürülmeye başlandı. En son 170 küsur dava oldu. Aynı dönemde valilikler tarafından Ankara Belediyesine 3, İstanbul Belediyesi'ne ise sadece 1 dava açılmış. Yani uygulamanın siyasileştirilmesidir problem olan. Büyükşehir Yasasının çıkarılması, görev alanının genişlemesi, sorumluluğun genişlemesi bunların hepsi doğru. Ama bir büyükşehir belediyesi, yatırım yapmak, örneğin tramvay yapmak isteğiyle projelerini Ankaraya gönderdiğinde A belediyesi 1 haftada, 15 günde planlamadan izin alabilirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi 2 seneyi aşkın bekliyorsa, burada bir problem var demektir. (DHA/İZMİR)
Haber Merkezi