Konak’ın melek muhtarı

NEŞE YAVUZ-YUSUF ÇAĞIRTEKİN / ÖZEL HABER

İzmir’in Konak İlçesi’ne bağlı olan Oğuzlar Mahallesi Muhtarı Hülya Ünlü, etrafındaki vatandaşlar tarafından hayvan dostu olarak tanınıyor. Ünlü, muhtarlık bürosunun yanında toplanan yaklaşık 50 tane hayvana her gün kendi cebinden mama ve et alarak onların karınlarını doyuruyor. Mahalledeki vatandaşların kendisini eleştirmesine rağmen hayvanlara bakmaya devam eden Hülya Ünlü, hayvanlara sadık birer dost gibi davranması ile dikkatleri çekiyor. Hayvanseverlik bilincini çocuklarına da aşıladığını belirten Ünlü, “İki çocuğum var. Onlarda hayvanları çok seviyor. Ailecek hayvan dostlarımıza bakmayı seviyoruz. Burada yaklaşık 50 tane hayvana bakıyoruz. Evde de 3 hayvan besliyoruz” diyerek ne kadar hayvansever bir aile olduklarını belirtti. Hülya Ünlü’nün bir diğer dikkat çeken özelliği ise, mezheplerinden dolayı köpeklere hoş bakmayan bir mahallede, hayvansever bir muhtar olarak 1999 yılından beridir muhtar seçilmesi. Hayvanlara bakmasının yanında, mahalledeki vatandaşlara hizmetini eksik etmediğini söyleyen Ünlü, “Onlar da bu durumu kabullendiler ve beni çok sayıyorlar” diye konuştu.

“HAYVANLAR NİYETİMİZİ ANLIYOR”

Etraflarında yardıma muhtaç bir hayvan gördüklerinde dayanamayıp hemen o hayvanların yardımına koşan Hülya Ünlü, hemen o hayvanların yarasını sarıp, ihtiyaçlarını gideriyor. Hayvanların zor durumda kalmalarına göz yumamadığını belirten Hülya Ünlü, “Geçtiğimiz günlerde mahalleye bir yavru köpek atmışlardı. Mahalledeki çocuklar yavruya kötü davranınca, biz de kıyamadık onu evimize aldık. Biraz palazlanınca aşı yaptırıp, salacağız” diye konuştu. 1999 yılından beridir muhtar olduğunu ve muhtarlıktaki ilk on yılında evinin altındaki dükkanı muhtarlık bürosu olarak kullandığını söyleyen Hülya Ünlü, “2009 yılında dönemin Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, 20 günde bana şimdiki muhtarlık büromu yaptırdı. Burada hizmet vermeye başlamamın üzerinden bir ay geçmeden bir sabah büroyu açarken yavru bir köpek gördüm. Boynunda bir ip vardı o ip de demire bağlanmıştı. Hemen veterinerliğe haber verdim. Onlar da hayvanı alıp, aşılayıp geri getirmişlerdi. Öyle öyle yıllar içinde veterinerliğe bu başıboş hayvanları bildire bildire kapının önü doldu taştı. Her zaman hayvanları severdim ama eskiden yaklaşamazdım, dokunamazdım, korkardım fakat hayvanlarla yıllardır sürekli birlikte olunca o korkumu ufak ufak attım. Şimdi ise tanımadığım bir hayvan dahi olsa karşıdan bir göz göze bakınca ve yanına gittiğim zaman hiçbir sorun yaşamıyorum. Bence hayvan da niyeti anlıyor. İnsanlardaki niyeti sezebiliyorlar” diye konuştu.

MEZHEPSEL ÖNYARGILARI DA YIKTI

Her gün kendi cebinden hayvanlara mama ve et aldığını belirten Hülya Ünlü, “Herhangi bir yerden mama desteği almıyorum. Geçen sene İzmir Büyükşehir Belediyesi bir kez mama yardımı yapmıştı. İki hafta önce de Konak Belediyesi bir koli içinde 20 adet küçük küçük köpek maması, on tane de aynı paketin içinde kedi maması gönderdiler. Bir günde hepsi bitti. Karşımızdaki dükkândaki ciğerci sağ olsun çok yardımcı oluyor. Her gün aldığım için fazladan veriyor” dedi. Köpeklere mezhepsel bakış açısından dolayı iyi bakmayan bir mahallede hayvan sever bir muhtar olarak yıllardır devam eden Hülya Ünlü, “Bazı insanlar hiç hoş bakmıyor. Özellikle de köpekleri sevmiyorlar. Bende onlara, Allah’ın bu canlıları yarattığını, bizi de bu şekilde yaratabileceğini söylüyorum. Kedilere daha hoş baktıkları için onların yanında kedilere daha çok bakıyorum. Köpeklere mama verirken, kedileri de ihmal etmiyorum. Bir de bütün bunları yaparken, onlara hizmetimi hiç eksik etmiyorum. Bu sebeple beni sevip sayıyorlar ve oy veriyorlar” dedi.

“ŞİKAYET EDİLDİĞİM DE OLUYOR”

Ara sıra şikâyet edildiğini de bildiren Hülya Ünlü, “Geçen sene çevredeki esnaf beni hem Konak Kaymakamlığına hem de Konak Belediyesine şikâyet etmişlerdi. Hayvanlara yan tarafımızda bulunan parkta ciğer veriyorum ve bu da koku yapıyormuş diye şikâyet geldi. Zaten ciğeri ikiye böldüğüm zaman ve hayvanlara verdiğim zaman hayvanlar hemen bitiriyor. Etrafta hiçbir şey kalmıyor ki koksun! İmza toplamışlar. Kaymakamlıktan geldiler, soruşturma başlattık dediler. Gelen adamı aldım, onunla birlikte hayvanlara yemek dağıttım. Hepsi zaten havada kapıyorlardı. Etrafta hiçbir şey kalmamıştı. O da gördü bu durumu ve tamam dedi. Durumu anladım dedi. Bir rapor yazdı ve benim haklı olduğumu söyledi gitti. Konak Belediyesinden de gelenler muhtarlık bürosunu kaldırmak istediklerini söylediler. Ben gidersem, hayvanlarda arkamdan gelirmiş diye yapıyorlar. Bende onlara ben her gün 10-15 lira harcayıp mama ya da ciğer almaktan memnun değilim. Bana da günah! Siz belediye olarak alın. Sonra benim de büromu götürebilirsiniz. Bir de ben gitsem bile hayvanlar bir yere gitmez. Hayvanlar sahiplenir” dedi.

“GÖSTERİŞ OLSUN DİYE BAKIYORLAR”

Hayvanseverleri eleştiren ve onlar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hülya Ünlü, “İnsanlar egoist. Hayvanlara gösteriş olsun diye bakıyorlar. Bir tane hayvanı küçüklükten alıp, birazcık büyüyünceye kadar bakıyor ve ondan sıkılınca sokağa atıyorlar. Bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Ben hayvanları birer can taşıdıkları için seviyorum. Onlarda can, Rabbim onlara da birer can vermiş ve onu Rabbim yarattığı için saygı duyarım. Çünkü şunu da düşünürüm. Ya beni köpek, kedi veyahut başka bir hayvan olarak yaratsaydı? Kendimi onun yerine koyarım. Ben de aynı işkencelere maruz kalsam dayanabilir miydim? Bu düşünce bana hayvanları daha daha sevdiriyor” diyerek hayvanlara işkence etmeye çalışanları eleştirdi. İki oğlunun olduğunu, ikisinin de hayvan delisi olduğunu ifade eden Ünlü, “İki oğlum da hayvanları çok seviyorlar. Özellikle büyük oğlum tam bir hayvan delisi. Terasımızda ördeklerimiz, kazlarımız, tavuklarımız, kedilerimiz, hamsterlarımız vardı. Ördek ve kazdan alerji olunca büyük oğlan, ikisini de göndermişti” dedi.

“MUHTAR MIYIM HAYVAN KORUYUCUSU MU?”

Geçtiğimiz günlerde yaşadığı ilginç bir olayı da anlatmak isteyen Hülya Ünlü, “Nebiyye Hanım diye hayvanlara çok düşkün bir arkadaşımın beni aramasıyla öğrenmiştim. Tepecik Pazar Yerinin ilerisinde bir anne köpek ve yavruları varmış. Gittim baktım anne köpek üç gün önce doğum yapmış ve yavrularından biri ölmüş, pazarın ortasında duruyor, içgüdüsel olarak yavrularına zarar verilecek endişesiyle gelene geçene saldırıyordu. Nebiyye Hanım, Konak Belediyesini aradı fakat yavrulu hayvanı almadılar. Anneyi kısırlaştıracak, üç ay beş ay bakacaklar diye almadılar. En az 6 aylık olması gerekiyormuş. Nebiyye Hanım Bornova Belediyesinin Veteriner İşleri Müdürlüğünü aramış, ricalar etti ve hayvanı almaları için ikna etti. Ben de durumu Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’a ilettim. O hayvanları alıp, Pınarbaşı’nda bulunan Bornova Belediyesi Veteriner İşlerinin yavru köpeklere baktığı bir yer vardı, oraya götürdüm. Bir de böyle şeylerle uğraşıyorum. Artık muhtar mıyım yoksa hayvan koruyucusu mu?” diye konuştu.

Haber Merkezi