Köy enstitüleri özgür düşünce içindi

Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Bornova Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Albayrak, Tamamen Türkiye’ye özgü olan Köy Enstitüleri projesini ve günümüz eğitim sistemini değerlendirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 27.01.2022 07:45
  • Güncelleme Tarihi : 27.01.2022 07:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Köy enstitüleri özgür düşünce içindi

BURCU YANAR - ÖZEL HABER

Türkiye’de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan bir okul türü olan Köy Enstitüleri, Türkiye’de okulun yerel koşullara uyarlanması sorunu felsefesinin özünü oluşturuyordu. II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru ise ABD, Truman Doktrini ile Türkiye’ye finansal yardım yapacağını ancak karşılığında 5 yıllık kalkınma planları ve Köy Enstitüleri gibi uygulamaların kaldırılmasını talep etti. Böylece eğitim sisteminde hızlı bir değişim yaşandı.

TÜRKİYE’NİN ÇEHRESİ DEĞİŞECEKTİ

Türkiye genelinde 23 şube ve 2 temsilciliği bulunan Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Dernekleri geçmişten bu güne Köy Enstitülerini anlatmaya devam ediyor. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Bornova Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Albayrak, Cumhuriyet’in kurulduğu dönemlerde halkın genel yapısını köylülerin oluşturduğunu aktararak “Savaştan çıkmış, okuma yazma bilmeyen, sanayisi sınırlı ve cehaletin yaygın olduğu bir toplum var. Bunun için toplumsal aydınlanmanın önünü açabilmek noktasında köy enstitüleri kuruluyor. Cumhuriyet devrimleri felsefesinin toplumun her yerinde yer alabilmesi için köylüye ulaşması gerekiyordu” açıklamasında bulundu.

Köy Enstitüleri’nin özverili ve donanımlı bir kadrosu olduğunu da belirten Albayrak, nasıl ilerleyip nasıl kapanma noktasına geldiğini ise şu sözlerle ifade etti: “Örneğin zamanında Aşık Veysel buralarda müzik dersleri vermiş. Pek çok konuda becerileri olan öğrenciler yetiştirmişler ancak süreç içerisinde bu aydınlanma o günkü gerici kesimin hoşuna gitmiyor ve feodal ağlar tarafından kapatılması yönünde oldukça büyük bir çaba sarf diliyor. Türkiye’ye özgü çok önemli bir proje olan Köy Enstitüleri böylece bir bir kapanmaya başlıyor. Türkiye’de kalkınmayı köyden başlatacak olan Köy Enstitüleri kapanınca köylüler ucuz iş gücü olarak görülerek kentlere gönderiliyor. Kentlere gelen köylüler ne köylü ne de kentli olabiliyor. Böylece bir kültür çatışması yaşayan nesil ortaya çıkıyor. Bu şu anda yaşadığımız kadın cinayetleri sorunlarını da ortaya çıkartıyor, demokrasiyi hazmedememeyi de ortaya çıkartıyor. Eğer Köy Enstitüleri’nin açtığı aydınlanma ışığı yayılsaydı Türkiye’nin çehresi çok değişecekti diyebiliriz.”

İTAAT EDEN İNSAN MODELİ

Köy Enstitüleri’nin kapatılmasının günümüz Türk eğitim sistemine yansımalarını da değerlendiren Albayrak, “Türkiye’de herhalde en sık değişen Bakanlar Milli Eğitim Bakanlarıdır. Türkiye’deki eğitim sistemi günden güne gerici bir yapıya dönüşüyor. Kapatıldıktan sonra eğitim yavaş yavaş bozulmaya başladı. Eğitimin kalitesi, anlayışı ve metodları bozuldu. Eğitim neticesinde oluşan insan kalitesi değişti. Okuyan, anlayan, özgürce düşünüp araştıran insan yapısından itaat eden bir insan modeli yetiştirmeye doğru dönüldü” dedi.

Haber Merkezi