Köy okullarının melek abisi: Damlaya damlaya eğitim olsun

Köy çocuklarına ulaşıp ihtiyaçlarını karşılayan, soğuktan çatlayan ellere krem götüren, köy okullarının ‘Melek Abisi’ Emin Sevin, “Damlaya damlaya, iyilik, güzellik ve eğitim olsun” istiyor


  • Oluşturulma Tarihi : 05.01.2021 07:23
  • Güncelleme Tarihi : 05.01.2021 07:23
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Köy okullarının melek abisi: Damlaya damlaya eğitim olsun haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Şırnaklı, 27 yaşındaki Mehmet Emin Sevin… Çocuklar ona, “Köy okullarının abisi” diyor. Onun hikâyesi, 5 yıl önce ‘Bir Umut Bin Mutluluk’ adı altında, sosyal sorumluluk projesi kapsamında gittiği bir okuldaki 2 kardeşin aynı deftere yazı yazmasına şahitlik etmesiyle başladı. Sevin, şimdiye kadar binlerce çocuğun bot, mont, atkı, bere başta olmak üzere birçok ihtiyacını karşıladı ve karşılamaya devam ediyor. Çocukların yardım meleği abisi olan Sevin, Batman Üniversitesi Televizyon ve Sinema Bölümü’nden mezun. İhtiyacı olan çocukların hayatına dokumanın verdiği mutluluk ve aldığı hayır duasını, hiçbir şeye değiştirmeyeceğini söyleyen Sevin, “Bu iş tamamen gönül işidir” diyerek, imkânı olan herkesi ‘çorbada tuzu’ olmaya davet ediyor.

İKİ ÇOCUK, HİKÂYEMİN BAŞLANGICI OLDU!

Çocuklar başta olmak üzere, köy köy dolaşıp ihtiyacı olan insanlara ulaşan Sevin, hikâyesinin nasıl başladığını şu sözlerle anlatıyor: “5 yıl önce ‘Bir Umut Bin Mutluluk Projesi’ adı altında sosyal sorumluluk projelerini yapmaya başladım. İlk önce bir grupla başladım. O grupla yaptığımız bir etkinlikte gittiğimiz bir köy okulunda 2 kardeşin aynı deftere yazı yazmasıyla başladı hikâyemiz. Şimdi binlerce çocuğa bot-mont, atkı ve bere hediye ettik. Binlerce çocuğa eğitimlerine destek olabilmek için kırtasiye desteğinde bulunduk. Dediğim gibi ayakkabı, bot, mont, çanta, kırtasiye malzemeleri gibi şeyler dağıtıyoruz. Mavi kapakları topluyor ve bunun sonucunda tekerlekli sandalye alıyoruz. Tekerlekli sandalye ihtiyaçları olanların ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Çok zor şartlarda okuyorlar. Sosyal medya üzerinden gelen yardımları dağıtıyoruz. İnsanlar yardım ediyorlar. Bu çalışmaları ve çabaları görüyorlar. Belki bir çocuğa ulaşıp, birini daha mutlu ederiz. Onun ruhuna daha çok dokunuruz. Damlaya damlaya, iyilik, güzellik ve eğitim olsun. Küçük küçük şeyler büyüyor, bir çığ misali artıyor. Herkes elinden ne geliyorsa onu yapmalı. Az ya da çok dememeli. Herkesi iyiliğe, yardımlaşmaya ve çocukların eğitimine katkı sağlamaya çağırıyorum. Hayatında hiç pasta ve pizza yemeyen çocuklara pasta ve pizza götürdük. Çocukların pasta ve pizza yerken ki yaşadıkları mutluluğu tarif etmemin imkânı yok. Ancak orada, o çocukların arasında bulunanlar bu mutluluğa tanıklık edebilirdi. Öte yandan, yazın hepimizin çocukluğunda ve şu anki çocukların en çok sevdiği ve en fazla tükettiği dondurmaya hiç ulaşmayan çocuklara dondurma götürdük. Çocukları yine mutlu etmenin mutluluğunu yaşadık.”

ÇATLAYAN ELLERE KREM SÜRDÜK!

Kışın sert geçtiği bölgelerdeki çocukların soğuktan çatlayan ellerine krem sürdüklerini de sözlerine ekleyen Sevin, yaşadığımız yüzyılda çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi olmayan yüzlerce evin olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kışın sert geçtiği bölgelerde çocukların elleri çatlıyordu. Bunu önlemek için el kremi götürdük. Çocukların ellerine, ellerimizle krem sürdüğümüz anlar yaşadık. Diş fırçası ve diş macunu hediye ettik. On binlerce çocuğa oyuncaklar hediye ettik. Yaşadığımız 21. Yüzyılda hala çamaşır makinesi, buzdolabı, fırını olmayan ailelere bu ürünleri hediye ettik. Parkta çocuklarıyla beraber kalan aileleri evlere yerleştirip eksiklerini tamamladık. Dar gelirli ailelere gıda desteğinde bulunduk.”

50 BİNİN ÜZERİNDE YÜREĞE DOKUNDU

Bugüne kadar 50 binin üzerinde çocuğun yüreğine dokunduklarını ifade eden Sevin, “Daha yapacağımız çok işimiz, gidecek çok yolumuz var. 50 binin üzerinde çocuğun yüreğine dokunduk. Şimdi bunu sorabilirsiniz neden tüm bunlar? Birilerinin yüreğine dokunmak çok güzel bir duygu. İnsan o güzel duyguyu, o enerjiyi; mutlu olan, gülen yüzlerden geri aldığı zaman bırakamıyor. İnsan, daha fazla, daha fazla insanın yüzünü güldürmeye çalışıyor” diye konuştu.

OYUNCAKLARINA DOYAMAYAN ÇOCUKLAR!

Bu süre boyunca birçok etkileyici ana tanıklık ettiğini vurgulayan Sevin, başından geçen ve en çok etkilendiği bir olayı da şu sözlerle anlatıyor: “Evet, oldukça yorucu ve zahmetli ama olsun. Bu hayatta insanın bir amacı olmalı. Beni benden alan bir olay 2019’un Temmuz’unda otobüsün çarpması sonucu Munzur’un suyuna kapılan Engin Eroğlu’nun anısına oyuncak dağıtımı için Tunceli’ye gitmiştik. Engin’in ailesinin yaşadığı Ovacık ilçesine bağlı olan köylerine gittik. Çocuklara oyuncaklar dağıttık. Oyuncak dağıttığımız, oyuncak hediye ettiğimiz çocukların arasında kardeş olan Bahar ve Ayaz da vardı. Biz bir video çekmiştik ne yaptıysak Bahar’ı güldüremedik. Kardeşi Ayaz da uğraştı ama o da güldüremedi Bahar’ı. 24 saat geçmeden 2 kardeşin mayına bastığı haberini aldık. Nasıl yıkıldık, Nasıl üzüldük? Anlatamam. Ne Bahar ve Ayaz doydu oyuncaklarına, ne de oyuncakları onlara doydu. Ama gerçek bir şey vardı. Onları belki de ilk ve son kez sevindirdik. Yüreklerine dokunduk.”

TEK İSTEĞİ: SESİNİ DUYURABİLMEK!

Yıllardır yollarda, ihtiyacı olan çocuklara ulaşan, köy çocuklarını sevindiren, maddi durumu olmayan ailelerin yanında olan Sevin’in tek isteği ise daha fazla çocuğa ulaşmak için sesini daha fazla duyurmak. Özellikle de sanatçılara seslenen Sevin, “Tek isteğim; sanatçıların ve bu konularda duyarlı insanların sesimizi duyması, bizlere destek vermesi. Fox Haber’de İsmail Küçükkaya’nın misafiri olmak, çocuklarım adına kendimizi anlatmak. Sadece 10 dakika çalışmalarımızı anlatmak” ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir...

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script