Sayfa Yükleniyor...
Yörük kültürünün yüzlerce yıllık geleneği, yetiştirici ve emekçinin dayanışma sembolü olan ve imece usulü ile yapılan Karaburun Kırkım Şenliği bu yıl 5. kez Karaburun Kavaklıkuyu Mevkiinde gerçekleştirildi. Bizler de Egede Bugün gazetesi olarak bu şenliğin ekonomiye katkısını ve koyun-keçi yetiştiriciliğinin ne durumda olduğunu sizler için araştırdık
NEŞE YAVUZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karaburun Belediyesi ve İzmir İli Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği tarafından düzenlenen ve Yarımadanın geleneksel kültürünün önemli motifleri arasında yer alan Karaburun Kırkım Şenliği bu yıl 5. kez Karaburun Kavaklıkuyu Mevkiinde gerçekleştirildi. Anadolu kültürünün en özel ve eski törenlerinden biri olan kırkım şöleninin merkezini teşkil eden Karaburunun, turizmin yanı sıra çok eski zamanlardan bu yana hayvancılıkta da ileri bir konumda bulunmasıyla bölgeye özgü kıl keçisi yetiştiriciliği de yapılmakta. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinin hayata geçirdiği Halk Elinde Islah projesiyle koruma altına alınan Karaburun Kıl Keçisinin, Karaburun ve Mordoğan başta olmak üzere yarımada bölgesinin sembolü olduğu, kırkım şenlikleri de yetiştiricinin düğünü olarak biliniyor.
GELİR ARTIYOR
Kırkım Şenliğinde gazetemiz Egede Bugüne ekonomik açıdan değerlendirmelerde bulunan İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özer Türer, 5 yıl önce bu bölgede üreticinin zor durumda olduğunu belirterek, Düzenlemiş olduğumuz bu etkinlik 5 yıl önce İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ve Karaburun Belediyesi ortak organizasyonu olarak başladı. 5 yıl önce burada var olan keçi üreticisi arkadaşlarımız keçi sütünün litresini 60-70 kuruşa veriyorlardı. Bu etkinlikle ve birliğin yapmış olduğu çalışmalarla birlikte soğuk süt zinciri süt toplumu organizasyonu sayesinde süt fiyatı bugün 1.60 kuruş. Tarım Bakanlığının üreticiye litre başına 20 kuruş da desteği var. Yani 1.80 kuruşa süt satabiliyorlar artık. Oğlak için de bu böyle. Oğlaklar geçtiğimiz dönemlerde 50 lira 60 liraya yani hiç denilebilecek bir paraya satılıyordu. Şimdi ise 150-170 liraya varabilen rakamlarla satılıyor. Türkiyede oğlak eti ulusal ve büyük marketlerde satılmıyordu. Ama artık 1 yıldır istediğiniz yerden oğlak eti bulabiliyorsunuz. Tüketici için, aslında doğal ve organik bir ürünü tedarik edemediği için bir arayış vardı. Bu hareketlerin, bu sistemin üreticiler ve tüketici lehine yapılan araştırmalarıyla tüketici istediği oğlak etini marketlerde bulabiliyor. Tabi bu da buradaki geliri arttırıyor ifadelerinde bulundu.
KEÇİ SÜTÜ TEDARİKİ KOLAYLAŞACAK
Verilen desteklerden önce durumun kötü olduğunu belirten Türer, Tarım Bakanlığının verdiği destekten 5 yıl önce, 8 bin 700 lira bir rakam Karaburunun eline geçmiş. Süt tesisi alamamışlar, organize olamamışlar. Soğuk zincir olmadan önce oluyor bu. Kulak küpesine organize olamamışlar. Bugün ise 500 bini bulan bir rakam var destek olarak. 2014 yılına geldiğimizde sadece bu rakam hibe olarak dağıtılmış üreticilere. Bu çok önemlidir. Ki Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun da ağzından duydunuz. Onlar da buradaki üreticiye damızlık kaliteli tekeler dağıtacaklar. Bu da çok önemli bir katkıdır. Buradaki üreticilerin hem önü açılacak hem de Türkiyede talep edilen keçi sütünün tedariki de kolaylaşacak. Bu etkinliklerin getirdiği sonuç budur şeklinde konuştu.
KOYUN-KUZU ÜRETİCİLERİNE DESTEK
Birliğin önümüzdeki dönemlerde koyun ve kuzu üreticileri için bir çalışma yapacağını belirten Türer, Zaten birliğimiz bu etkinliklerin içerisinde yer alıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin dağıttığı koyun ve keçilerin takibini biz yapıyoruz. Şu an İzmirin hemen hemen her yerinde birliğimiz süt topluyor. Biz sadece kuzu eti organizasyonuna girmedik. Oğlak etini bir şekilde hallettik. Kuzu eti organizasyonuna da önümüzdeki günlerde İzmir Birliği olarak el atacağız. Tüm İzmirdeki koyun ve kuzu üreticilerinin de ürünlerini daha farklı fiyatlara satmalarını sağlayacağız. Şu anki projemiz bu diye konuştu.
EN ÇOK İZMİRDE ÜRETİLİYOR
Keçi sütünün tercih edilmesinin nedenlerini anlatan Türer, Keçi sütünün içerisinde var olan mineral, protein, enzim ve enerji çok hızlı bir şekilde sindirilebiliyor. Bu oldukça önemli bir meziyettir. Dolayısıyla hassas ve güçsüz olan bebekler bunu tükettiklerinde var olan proteini vücutlarına çok rahat ve kolay bir şekilde aktarabiliyorlar. En önemli nedenlerinde birisi budur. İçinde bilmediğimiz çok farklı elementler var ki bunların kansere bile iyi geldiği söyleniyor. Bugün Arap ülkelerine baktığımızda, oralarda keçi sütü çok fazla talep ediliyor. Keçi sütü yağını ellerine sürerek sedef hastalığını geçirdiklerini söylüyorlar. Yani aslında bilinmeyen çok şey var ama son yıllarda bir tek İzmir ve Türkiyede değil, tüm dünyada keçi sütüne talep arttı. Bunun mutlaka bir sebebi var. İhracata daha çok yeni başladık. İhracatı Avrupaya yapamıyoruz şimdilik çünkü kısıtlamalar var. Ancak Arap ülkelerine yapılıyor ihracat. Türkiye koyun ve keçi sütü soğuk zincirinde daha 3-4 yıldır var. Bu çok yeni, her şey yeni oluşuyor. Şu an burada üretilen keçi sütü zaten Türkiyeye yetmiyor. Yani ihracat yapmak anlamsız oluyor. Ve son olarak belirteyim İzmirde üretilen keçi ve koyun sütü Türkiyede en fazla üretilen miktardır. Yani Türkiyede keçi ve koyun sütü en çok İzmirde üretiliyor dedi.
HEDEF YÜKSEK SEVİYELER
Etkinliğin düzenlenmesinde büyük katkıları olan Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise, Bu etkinliğin esas amacı eğlence değildir. Asıl amacımız yerelde kalkınmayı desteklemektir. Üreticimizin girdi fiyatlarını nasıl düşürebiliriz, onların kar marjlarını nasıl yükseltebiliriz, nasıl teşvik edebiliriz bunları düşünerek düzenledik. Bu etkinliğin eğlenceye, şölene dönüşmesi tabi ayrı bir konu bu da iç turizme katkı sağlıyor. Ama esas konu ifade ettiğimiz gibi üreticilerimizin sorunlarını dile getirmek. Onları ekonomik yönden yasalar çerçevesi içerisinde -belediyelere ne kadar olanak veriliyorsa-, o olanaklar içinde onlara destek olarak ekonomik yönden daha yüksek seviyelere ulaşmalarını hedefliyoruz ifadelerinde bulundu.
ÜRETİCİNİN SORUNLARI
İzmirdeki üreticilerin sorunlarından bahseden Çakır, şunları söyledi: Mesela Karaburun Yarımadasını gözlemlemenizi isterim. Biz bunu söylerken hiçbir zaman rüzgar enerjisine, zeytin yetiştirilmesine asla karşı değiliz. Zaten bu ülkenin kalkınması için başta enerjinin olması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü artık eski dönemler bitti. Ancak enerji santralleri veya rüzgar gülleri konulurken inanın meralar hemen hemen yok ediliyor. Bazı üreticilerimizin geçiş yolları kalmadı. Köylerden çıkarken dahi labirent gibi olan yolları kullanıyorlar. Biz bunların düzelmesini istiyoruz. Bunu merkezi hükümet yapmalı. Buralar kiralanırken, bu üretici arkadaşlarımızın hayvanlarını otlatabilecekleri ve geniş bir alanda gezebilecekleri yerlerin de korunması gerektiğine inanıyoruz. Bana göre Karaburun Yarımadasının en büyük sıkıntısı bu. Diğerleri zaten yerel yönetimlerle olsun, birliğin desteği ile olsun aşılabilecek şeyler. Bir de Tarım Bakanlığımız bu üretici arkadaşlarımıza hayvan başına belli bir prim verirse bunları da desteklemiş olurlar. Onların da kar marjı artar diye düşünüyorum. Biz bu mera konusunu daha önce dile getirdik. Ama sadece kağıt üzerinde konuşuldu. Sonra orada kaldı, gerisi gelmedi. İnşallah yeni kurulacak hükümete de bunları anlatabiliriz diye düşünüyorum. Biz yine de devam edeceğiz çalışmalara en sonunda bizi anlayacak birisi elbet çıkar.
BEREKET OLUYOR
Festivale katılan üreticilerden biri olan Hamza Tokaç ise yolların bozuk olmasından şikayet ederek, Yol yapılıyor, bizim için zarar oluyor. Yollar toz yapıyor, tozdan ötürü keçiler otları yemiyor. Buraların düzenlenmesi lazım. Hayvanlar bu durumdan rahatsız, yağmur yağmayınca daha da kötü oluyor. Her yer toz içinde kalıyor. Şenliğin bizlere faydası var. Şahıs olarak yapılsa altından kalkılamaz bunun. İnsanlar burada birbirleriyle tanışıyor, sohbet ediyor. Önceden sadece köylüler gelirdi bir şeyler almaya artık şehir merkezinden de insanlar geliyor. İzmirden, belediyeden, Bodrumdan geliyorlar. Böylece bereket oluyor dedi.
KIRKIM NEDİR?
Kırkım, hayvan üzerinden yapağıyı makas, kırklık veya makine ile kesme işlemine verilen addır. Yapağı ise, hayvanlardan çıkarılan kirli kıl örtüsüne denmektedir.
İyi bir kırkım yapmak için şunlara dikkat edilmelidir:
Kırkım zamanını iyi seçmelidir.
Kırkım hazırlığı yapılmış olmalıdır.
Kırkım titizlikle ve dikkatli yapılmalıdır.
KIRKIM ZAMANI
Kırkım, Türkiye'de iklime bağlı olarak farklı aylarda veya mevsimlerde yapılır. Kırkım zamanı, öncelikle iklim koşulları, yetiştirme işleri ve koyunun yetiştirme yönüne bağlıdır. Hava devamlı yağmurlu ve soğuk veya çok sıcak olduğu gün ve aylarda kırkım yapılmaz. Türkiye'de kırkım genelde Nisan Haziran ayları arasında yapılmaktadır. Anadolu'nun bazı bölgelerinde, bazı ırklarda Eylül ayında olmak üzere 2. kırkım da yapılmaktadır.
OĞLAK ETİ
Keçi eti, en düşük kalorili olarak görülen tavuk etinden bile daha düşük kalori oranına sahip. Keçi, gerek kas içi gerek kas arası, gerek de deri altı yağı olarak en az yağa sahip olan bir hayvandır. Doymamış yağ asitlerinin zenginliği ve doymuş yağların azlığı sebebiyle, kalp ve damar sağlığı açısından rahatlıkla tüketilebiliyor. Üreticinin geçmiş zamanlarda yok pahasına fiyatlarla satışa sunduğu oğlak etinin de bu tip festival ve desteklerle tanıtıldığı ifade ediliyor. Bundan 2 sene öncesine kadar oğlak etinin hiçbir büyük mağaza ve markette bulunmadığı, üreticinin de kilosunu 8-10 lira gibi düşük bir rakamla anca sattığı oğlak eti artık 19 liraya satılırken, büyük market zincirlerinde de bulunabiliyor. Bu tip destek ve etkinlikler ile tüketicinin de oğlak etinin faydalarını ve sağlıklı oluşunu fark ettiği ve talebin arttığı ifade ediliyor.
Haber Merkezi