Kredili satışlar kiraları artırdı

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
İzmir Emlak Kulübü Derneği (İZEMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün, konut satışlarında yaşanan hareketliliğin kirada olan konutları da etkilediğini belirtti. Konutlarda faizlerin düşürülmesi ile birlikte satılık konut fiyatlarına olan talep her yerde gözlenirken, kiralık olan yerlerin de kirasında artışı olmaya başladı. Akgün, konut alma imkanı olmayan insanların yüzde 10’luk peşinatı kendi imkanları ve aile desteği ile karşıladıktan sonra piyasalarda imkanlarına uygun konutları almaya başladıklarını belirterek, “Bunun yanında bir de yatırımlık konut alanların almış oldukları konutun kredi taksitlerinin ödenmesi noktasında yüksek kira beklentisi oluşmaya başladı. Özellikle ikinci konut olanlar kredi taksit tutarını ödemek için kiraya verecek diğer konutlarının kira fiyatlarını artırma yoluna gittiler. Tüm bunların yanında haziran, temmuz ve ağustos her yıl rutin kira artışlarının olduğu aylardır. Bütün bunların birleşiminde hem rutinde bir artış hem de kredi kullanan insanların kredi tutarının büyük bir bölümünü ödeyebilmek için yüksek kira bedelleri talep ettiğini gözlemliyoruz” dedi.  
KİRACI-EV SAHİBİ KAVGASI
Kira fiyatlarının yükselmesi ile birlikte mevcutta kiracı olarak oturan insanlarla mülk sahipleri arasında kiracı-ev sahibi tartışmasının gündeme geldiğinin altını çizen Akgün, “Yıllık artışın olduğu dönemlerde piyasadaki kiralık konut fiyatlarından mülk sahipleri kontratta yazan bedeller üzerinden kiracılardan artış talep etmeye başladı. Bunu bizde çevremizde görmeye ve yaşamaya başladık. Kirası şu anda bin 900 TL olan konutlar için 2 bin 500 TL isteyen ev sahipleri çıkmaya başladı. Kirayı benim istediğim rakamlarda artırırsınız ya da evimi boşaltırsınız cümleleri kurulmaya başlandı. Bir de hükümet gerçek enflasyon rakamlarını açıklamadığı için TÜİK’e göre yüzde 13 civarında gözüken enflasyon, reel piyasaya baktığımız zaman yüzde 30’lar seviyesinde olduğu anlaşılıyor. Biz bunu gayrimenkul satan kişiler olarak daha net takip ediyoruz. Rakamlar otomatik olarak değişiyor. Kiracı-ev sahibi kavgaları ortaya çıkıyor ve mahkemelere ek dosyalar yük olmaya başlayacak” diye konuştu.  
EV SAHİPLERİ MOBBİNG YAPABİLİYOR
Kirada olan hem işyeri hem de konut kiracılarının kontrat yükümlülüklerinde ne yazıyorsa uyum sağlamalıdır diyen Akgün, “Kiracıların mülk sahipleri ile restleşmeleri için bir sebep yok. Kira kontratında ne yazıyorsa artış zamanında ne kadar artış varsa onu yerine getirmelidirler ve kiracı olarak oturmaya devam etmelidirler. Bunun dışında tartışma ve restleşmelere döndükleri zaman da iş tamamen mülk sahibinin gidip kendi adına olan elektrik, doğalgaz ve suyu kesmesine kadar gidebiliyor. İnsanları mağdur durumda bırakmaya ve mobbing uygulamaya başlıyorlar. Ev sahipleri ve kiracılar karşılıklı iyi niyet çerçevesinde iyi diyalog içerisinde olmalıdırlar. Rutin artışlarını yapsınlar ve mülk sahiplerinin söylediklerine kulak bile asmasınlar” şeklinde konuştu.
KİRA ARTIŞI YÜZDE 12 OLMALI
Kiradaki artışların yüzde 10’un altında olmamak suretiyle yüzde 15’e kadar artan kira artışlarının olduğunu ifade eden Akgün, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Burada kriter ÜFE ve TÜFE oranlarının ortalaması olması gerekiyor. Bu da 1 Temmuz 2019 ve 30 Haziran 2020 tarihleri içerisindeki sürece bakacak olursak, bu tarihte yıllık enflasyonun içindeki çarpanlarına bakınca yüzde 12’lik oranın kira artışı olarak uygulanmalıdır. Aksi bir anlaşma yoksa artış bu şekilde olmalıdır. Bu kritere göre kira artışları yüzde 12 seviyesindedir. Ancak kirasını yüzde 12’nin üzerinde artırmak isteyen mülk sahipleri de var. İzmir’de özellikle yüksek rakamlar olan yerlerde, yüksek bedelle konut alan kişilerin kira beklentisi de yüksek oluyor. Özel statülü konutlarda kira artışı daha yüksekken özel statüsü olmayan rutin konutlarda enflasyon nispetinde ve bir tık altında artış olabiliyor.”