Krediyle gitti kupayla döndü

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Annesi ve ablasıyla birlikte İzmir’de yaşayan Hasan Çelik, 24 yaşında otizmli bir genç. Babasını kanser nedeniyle kaybettiğinde henüz 8 yaşındaydı. Yürümeye yeni başladığı o yıllarda doktorlar Hasan’a otizm tanısı koydu. Eşinin ölümüyle birlikte ağır bir depresyona giren anne, o dönem oğlunu da yanına alarak dağ yürüyüşleri yapmaya başladı. Konuşamasa da mutlulukla ışıldayan yüzünden dağları sevdiği belliydi. Yürüyüş tutkusunu fark eden eğitmeninin yönlendirmesiyle 4 yıl önce kayak sporu ile tanışan Hasan, annesinin de desteğiyle birçok başarıya imza attı. Her gün araba lastiğine geçirdiği halatı beline bağlayarak asfalt ve beton zeminde antrenman yapan Hasan, Özel Sporcular Türkiye Kayak Şampiyonası’nda 3 yıl üst üste şampiyon oldu. Sponsor bulamadıkları için bu yılki yarışmaya annesinin bankadan çektiği krediyle katılabilen Hasan, bir kez daha şampiyonluğa ulaştı. “Oğlumun sponsoru benim” diyen anne Çiğdem Vesile Çelik, “Kimseden destek göremeyince bankadan kredi çektim. Oğlum da aldığı şampiyonlukla beni bir kez daha gururlandırdı” dedi.



‘AN’ DEMESİ BİLE YETİYOR
Oğlunun özel durumu nedeniyle ilk zamanlar oldukça zorlandığını, eşini kanser nedeniyle kaybettikten sonra ise ağır bir depresyona girdiğini anlatan 52 yaşındaki Çiğdem Vesile Çelik, “Eşim öldüğünde Hasan 8 yaşındaydı ve hala konuşamıyordu. Doktora götürdük ve otizm teşhisi konuldu. Gelip geçicidir herhalde dedim. 18 sene OÇEM’e gitti, odaya bırakıyorlardı. Hiçbir eğitim vermiyorlardı. Normal okula kayıt yaptırmak istedim ama kabul etmediler. Hasan uysal, uyum sağlayan ve sevgi dolu bir çocuk. Hırçınlığı yok. Beni en çok zorlayan şeylerden biri yokluk oldu. Eşimi kaybettikten sonra maddi ve manevi olarak oldukça zor günler yaşadım. Evlere temizliğe giderek çocuklarımı büyüttüm. Oğlumla artık çok güzel anılar paylaşıyorum. Beni anlıyor, söylediklerimi yapıyor. Duygularımı da anlıyor ama tepki vermiyor, konuşamıyor. Hiçbir zaman dışlamadım çocuğumu. Alışveriş merkezine, sinemaya, tiyatroya kendimle götürdüm. Çocuğumu olduğu gibi kabul ettim. Eşim ölünce, Hasan hayat arkadaşım oldu. Hasan hala konuşamıyor. ‘An, an, an’ diyor sadece ama o bile bana yetiyor” ifadelerini kullandı.



İSMİNİ DÜNYAYA DUYURACAK!
Oğlunun yarışmaya katılabilmesi ve iyi şartlarda hazırlanabilmesi için bankadan kredi çektiğini söyleyen Çelik, “Her gün yoğun bir antrenman yaparak yarışmaya hazırlandık. Akşam 12’de eve girdiğimiz günler oluyordu. Haftada bir gün buz pistini kullanabildiği için diğer günler asfaltta çalıştık. Yarışmadan 1 ay önce, Erzincan’a gittik. Antrenmanlarımıza devam ettik. 2 hafta da yarışmanın düzenlendiği Erzurum’da kaldık. Ulaşım ve konaklama giderlerini sponsor bulamadığımız için kendimiz karşılamamız gerekiyordu. Kimseden destek göremeyince bankaya giderek kredi çektim. Oğlumun sponsoru ben oldum. Oğlum da aldığı şampiyonlukla beni bir kez daha gururlandırdı. Çok çalıştı bu başarıyı hak etti. Hasan’ım dünyaya ismini duyuracak. Buna yürekten inanıyorum. Şimdiye kadar hep, ‘Yapamaz, edemez’ diye çocuğumu dışladılar. Bu çocukların hepsinin içi cevher dolu… Yıllarca tek başıma hayatla savaştım. Nereye gittiysem, hep insan ayrımı yaptılar bizi; ittirdiler. Hep arka sıralardaydık. Başlarda kaymıyordu, oturuyordu, atıyordu kendini yere. ‘Haydi Hasan’ diye bağırıyordum. Ama şimdi o kadar güzel yapıyor ki keyifle izliyorum sadece. Hocalarımız Murat Aygün, Ali Fidan ve Neşe Hünerli el ele vererek oğlum için mücadele ediyoruz. Hepsine emekleri için çok teşekkür ediyorum. Onlar da Hasan’a çok inanıyorlar” ifadelerini kullandı.