Kültür ‘park’ mı,  ‘pazar’ mı?

SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER
Üretici pazarı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in girişimi ile 16 Ekim Çarşamba günü Kültürpark Lozan kapısında faaliyete geçti. Üretici ve tüketiciyi aracısız buluşturan pazarların ilki Kadifekale’de, ikincisi ise Kültürpark’ta açıldı açılmasına ama eleştirileri de beraberinde getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde Kültürpark revizyon projesine, parkın kamusal alan olması ve sermayeye değil, tüm canlılara ait olduğu gerekçeleri ile karşı çıkan Kültürpark Platformu şimdi de üretici pazarı ile karşı karşıya geldi. Platform üyeleri, alanın pazaryeri değil kültür alanı olduğunu vurguladı ve her ihtiyaç halinde Kültürpark’ın kurban edildiğini belirtti. Üyeler, “Neden Kültürpark?” sorusunu Başkan Soyer’e yöneltirken, bizler de kooperatif aracılığıyla stant kuran üreticiyi ziyaret ettik. Hepsi mutlu ve umutlu. Çünkü hem ürettiklerini sergileme alanı buluyorlar hem de emeklerinin karşılığını alıyorlar. Bir tarafta “İyi ki buradayız” diyen üreticiler, diğer tarafta “Yeni bir kirlilikle karşı karşıyayız” ifadelerini kullanan Kültürpark Platformu üyeleri… Arafta kalan pazarın akıbeti belirli kitleler tarafından tartışılırken, iki taraf için de alternatif yollar aranıyor. 
“AKLA GELEN İLK ALAN”
Kültürpark Platformu adına konuşan Erol Akcan, şunları söyledi: “Başkan Tunç Soyer ve ekibi Kültürpark için yapılan çalıştayda alınan ‘Kültürpark’ta pazar yeri kurulmaması’ kararını unutmuş mudur? Kültürpark’ın kuruluş gayesinin ve varlığının anlaşılması ne zaman mümkün olacak? Kent parkı olan bu alan ne zaman kentte bir organizasyon için yer arandığı esnada akla gelen ilk alan olmaktan kurtulacak? Bu pazara gelecek olan üreticilerin araçları nereye park edilecek? Pazar sonrası oluşan çöp ve atıkların Kültürpark’a zararı hesaplanmış mıdır? Alsancak ve Kahramanlar’da kurulan pazarlardaki esnafların satışları Kültürpark’ta kurulan pazardan ne kadar etkilenecek? Günlerdir konserler, partiler vb yüksek sesli müzik sebebi ile Kültürpark çevresindeki sakinlerin rahatsızlıklarına kulak veriliyor mu? Araç otoparkı bulunan başka yerler varken neden Kültürpark seçilmiştir? Kültürpark’ı halkın kullandığı bir alan haline getirme yolları orayı pazar alanı, konser alanı vb. işlevlere hizmet eder alan haline getirmek değildir. Kültürpark’a yapılan müdahaleler sadece park içine değil parkın çeperlerine olan etkilerin de değerlendirildiği bir anlayışla ele alınmalıdır.”
“İZMİR İÇİN BULUNMAZ BİR NİMET”
 Akcan, “Dün beton ve rant uğruna parkı hallaç pamuğu gibi atma niyetinde olanlar gitmiş, onun yerine ‘ulvi amaçlar’ ile parkın yapısına ve kuruluş ilkelerine aykırı şekilde kullanmak isteyen anlayış ortaya çıkmıştır. Dün Kültürpark için çalıştay düzenleyenler, ‘birlikte karar vereceğiz’ diyenler bugün orada alınan kararları unutmuş, ‘Kültürpark’ta pazar kurulmamalı’ kararını yok sayarak, her çarşamba Kültürpark’ta ‘üretici pazarı’ kuracağını ilan etmiştir. Üretici pazarlarının varlığını önemsiyoruz. Üreticinin, tüketici ile doğrudan buluştuğu, kırsal kalkınmayı destekleyen, üreticinin elini güçlendiren her türlü eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Ancak bu pazar Kültürpark içerisine kurulamaz. İzmir’de pazar kuracak bir sürü yer mevcut. Bu pazarın yeri Kültürpark olması mümkün değil. Kültürpark; kuş sesleriyle, doğasıyla, havasıyla İzmir için bulunmaz bir nimet. Böyle yerleri en doğru şekilde değerlendirmek gerekiyor” dedi. 
“YÜZLERCE ARAÇ GİRİYOR”
İzmir’de bu kadar alan varken ‘Neden Kültürpark?’ sorusunun yanıtını bulamadıklarını ifade eden Erol Akcan, amaçlarının sadece parkı ve doğasını korumak olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Eğer bir politika olarak üretici pazarları belediye tarafından desteklenecek ise bu bütün kentte organize olmuş pazarların içinde gerçekleştirilmeli. UKOME Kararları gereğince Kültürpark’a zaten hiçbir aracın girmemesi lazım. Yasal anlamda trafiğe kapalı alan. Oysaki üretici pazarıyla birlikte doğal olarak buraya yüzlerce araç giriyor. Kaldı ki Kültürpark boş bir alan değil. Buraya işlev yükleme sorumluluğundan yetkililer elini eteğini çekmeli. Buranın zaten ekoloji gibi çok ulvi bir işlevi var. Florasıyla, faunasıyla bir bütün halinde. Buraya ekstra bir işlev yüklemenin hiçbir anlamı yok. Tam tersine doğayı onaracak, buradaki faunanın daha rahat üreyebilmesini, yaşayabilmesini sağlayacak ortamlar oluşturulmalı. Böyle bir beklentimiz varken yeni bir kalabalık, yeni bir kirlilikle karşı karşıyayız. Yoksa bizim üretici pazarıyla hiçbir meselemiz yok. Meselemiz sadece Kültürpark ve onun doğasını korumak.”
“KEŞKE HAFTADA ÜÇ GÜN OLSA”     (KUTU)
Kültürpark Üretici Pazarı’nda ziyaret ettiğimiz üreticiler ise şunlara yer verdi: 
Ulviye Demir: Gülbahçe Kadın Üretici Kooperatifi olarak Urla’dan geldik. Şu an 2 kişiyiz. Kooperatifte ortak yaptığımız ürünler var. El salçamız, şişe domateslerimiz, çeşitli tarhanalarımız ve reçellerimiz var. Erişteler kesiyoruz. Onun dışında da artı böreğimiz, kurabiyelerimiz, poğaçamız özellikle Arnavut böreğimiz ve tam buğdaylı ekşi maya köy ekmeğimiz var. İyi ki buradayız. Başlangıç olarak gayet memnunuz. Üretici için çok iyi bir alan oluşturuldu. Satışlarımız gayet güzel. Tunç Başkan’a çok teşekkür ederiz. Biz üreticilere değer veriyor. Bizi belediye otobüsleri alıp getiriyorlar. Böyle bir ulaşım imkanımız da var. Harika bir şey. Üstüne ne diyebilirim ki. Biz kadınlar bir yola çıktık bunu başarıya ulaştıracağız. Bu kadınlara verilen büyük bir fırsat. Herkesin değerlendirmesini istiyoruz. Keşke haftada bir gün değil de haftada üç gün olsa. 
Bünyamin Orhan: Ödemiş Yeşil Bademli Fidancılık Kooperatifi’nde yer alıyoruz. Sukulent ve kaktüs üretiyoruz. Haftada bir gün Kültürpark’tayız. Üçüncü haftamız ve satışımızdan da gayet memnunuz. Yeni açılmış olmasına rağmen ilgi çok fazla. Ne zamana kadar devam edecek bilmiyoruz ama umarım sürekli hale getirilir. 90 stant var. Hepsi de kooperatif olarak yer alıyor. Kooperatif olarak en iyisini yetiştirme çabasındayız. Burada perakende satış yapıyoruz ama normalde toptan satarız. 17 bin metrekare kapalı seramız var. Dünya’nın her yerine pazarlıyoruz. 
Pakize Ergüldü: Buca Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nden geliyoruz. Üç haftadır buradayız. Gayet memnunuz, artı müşterilerimiz de memnun. Alsancak’ta bir üretici pazarının olmaması zaten çok doğal değildi. Şimdi bu sağlandı. Yaptığımız iş çok emek isteyen bir olay. Fakat müşterinin güler yüzünü görmek bizleri de mutlu ediyor. Her şeyi sevgi ve aşk ile yapıyoruz.