Kürşat yılmaz kimdir? Kürşat yılmaz neden yurt dışına kaçtı? Devlet Bahçeli ile nasıl bir ilişkisi var?

Yeraltı dünyasının tartışmalı ismi Kürşat Yılmaz, 66 yıl hapis, firar ve siyasi destekle gündemden hiç düşmedi. Peki tahliyesinin perde arkasında neler var?

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kürşat yılmaz kimdir? Kürşat yılmaz neden yurt dışına kaçtı? Devlet Bahçeli ile nasıl bir ilişkisi var? haberinin görseli

Türkiye siyasetinin ve yeraltı dünyasının kesişim noktasında adı sıklıkla anılan, kamuoyunda "organize suç örgütü lideri" veya "kabadayı" olarak bilinen bir isim var: Yakup Kürşat Yılmaz. Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren karıştığı yüksek profilli olaylar ve son dönemde siyasetin zirvesinden aldığı destekle yeniden gündeme gelen Yılmaz'ın hayatı, ülkenin yakın tarihine ışık tutan çetrefilli bir hikâye sunuyor.

ÜLKÜCÜ CAMİANIN GÖLGESİNDE BİR İSİM

Yakup Kürşat Yılmaz'ın kimliği, sıklıkla "Ülkücü" (Milliyetçi) camiaya yakınlığıyla tanımlanır. Bu bağlantı, onun kariyerinin ve son yıllardaki siyasi ilişkilerinin anlaşılması açısından kilit rol oynamaktadır.

Yılmaz'ın adı, Türkiye'de uzun yıllar boyunca ceza kanununun pek çok maddesiyle birlikte anıldı. Hakkında açılan davalar; suç örgütü kurmak ve yönetmek, gasp, tehdit, kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi ağır suçlamaları içeriyordu. Yargılamalar sonucu verilen uzun süreli hapis cezaları, hayatının önemli bir bölümünü cezaevinde geçirmesine neden oldu.

Çeşitli zamanlarda cezaevine girip çıkan Yılmaz, en son aldığı 66 yılı aşkın hapis cezası nedeniyle uzun yıllar tutuklu kaldı. Ancak 2021 yılında, avukatlarının başvurusuyla başlatılan yeniden yargılama süreci ve akabinde yürürlüğe giren infaz düzenlemesi (cezaların infaz süresini kısaltan yasal değişiklikler) sayesinde tahliye edildi. Bu tahliye, siyaset dünyasındaki kritik çağrıların hemen ardından gelmesi nedeniyle büyük yankı uyandırdı.

TÜRKBANK SKANDALI VE FİRAR: BİR DÖNEMİN SİYASİ DEPREMİ

Kürşat Yılmaz'ın adının zirveye çıktığı ve ulusal gündemi sarsan olay, 1990'ların sonundaki meşhur Türkbank İhalesi Skandalı oldu.

Dönemin siyasetini, bürokratlarını ve yeraltı dünyasını birbirine bağlayan bu skandalda Yılmaz, ihale sürecine fesat karıştırmakla suçlandı. İddialara göre, iş adamı Korkmaz Yiğit üzerinde baskı kurarak ihalenin seyrini etkilemeye çalışmıştı.

Hakkında art arda çıkarılan yakalama kararları üzerine, 1998 yılında hukuki baskıdan kaçarak yurt dışına firar etti. Sınırları aşarak sığındığı Bulgaristan'da, bir yıl sonra 1999'da yakalanarak Türkiye'ye iade edildi. Bu olay, dönemin Mesut Yılmaz başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin düşmesine yol açan siyasi bir depreme neden oldu.

BAHÇELİ-YILMAZ İLİŞKİSİ: SİYASİ SAHİPLENMENİN PERDE ARKASI

Kürşat Yılmaz'ın tahliye sürecini ve kamuoyundaki yerini en çok belirleyen gelişme, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile olan ilişkisi ve Bahçeli'nin kendisine yönelik siyasi desteği oldu.

İlişkinin en somut göstergesi, Devlet Bahçeli'nin 2018 yılında yaptığı genel af çağrısı sırasında yaşandı. Bahçeli, partisinin grup toplantısında kürsüden yaptığı konuşmada, Yılmaz'ın ve bir diğer organize suç örgütü lideri olan Alaattin Çakıcı'nın isimlerini açıkça zikretti. Onlardan "dava arkadaşları" ve "ülkü devleri" olarak bahsederek, devletin bu isimlere "şefkat elini uzatması" ve cezaevinden çıkarılmaları talebinde bulundu.

TAHLİYESİ VE DEVLET BAHÇELİ ZİYARETİ

Bahçeli'nin bu çıkışından yaklaşık üç yıl sonra, 2021'deki infaz düzenlemesiyle Yılmaz'ın tahliye edilmesi, bu siyasi sahiplenmenin bir sonucu olarak yorumlandı. Tahliyenin hemen ardından Yılmaz'ın, Bahçeli'yi makamında ziyaret etmesi, kamuoyundaki bu algıyı pekiştiren bir görüntü oldu. Bu ziyaretler ve karşılıklı açıklamalar, yeraltı dünyası figürlerinin siyasi arenada açıkça desteklenmesi tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Kürşat Yılmaz'ın hikayesi, sadece bir suç dosyası olmaktan öte, Türkiye'de siyaset, yargı ve yeraltı ilişkilerinin karmaşık yapısını gözler önüne seren bir vaka incelemesidir. Yıllar süren hapis hayatı ve firarların ardından, siyasi bir lider tarafından açıkça sahiplenilerek tahliye edilmesi, bu ilişkiler ağının ne denli güçlü ve etkili olabileceğinin çarpıcı bir örneği olarak tarihe geçmiştir.

Kaynak : HABER MERKEZİ

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.