Sayfa Yükleniyor...
EĞİTİM-İŞ sendikaları, son dönemlerde eğitimde gerçekleştirilen uygulamalarla ilgili olarak, ülke genelinde laik eğitime ve emeğe saygı yürüyüşü düzenleyecek
DAVUT İPEK
EĞİTİM-İŞ sendikaları, son dönemlerde eğitimde gerçekleştirilen uygulamalarla ilgili olarak, ülke genelinde laik eğitime ve emeğe saygı yürüyüşü düzenleyeceğini açıkladı. Konuyla ilgili Birleşik Kamu İş Binasında bir basın toplantısı düzenledi. EĞİTİM-İŞ İzmir Şubeleri adına basın açıklaması yapan Eğitim iş 2 Nolu Şube Başkanı Prof. Dr. Ömer Lütfi Değirmenci, Sendikamız Eğitim iş, emeğin kutsallığının bu denli görmezden gelindiği, özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları ile hem ülke değerlerimizin peşkeş çekildiği hem de iş güvencesinin yok sayıldığı, bundan başka milli eğitim sistemimizin sistematik bir şekilde gericileştirildiği bir ortamda tüm bu olumsuzluklar karşısındaki ilkeli duruşunu sürdürmeye devam etmektedir dedi.
İKTİDARIN BAKIŞ AÇISI FARKLI
Eğitimde yaşanan gelişmelerin AKP iktidarıyla ilintili olduğunu iddia eden Değirmenci şunları da kaydetti: AKP iktidarında ülkemizin liman, maden, fabrika, banka, santral vb. ne kadar değeri varsa birer birer özelleştirilmiş ve özelleştirmeler adeta yandaşlara rant kapısı haline getirilmiştir. AKP, on iki yıllık iktidarı döneminde ülke ekonomisini sıcak para politikaları ile yönetmiş ve cumhuriyet tarihi boyunca emekle oluşturulan bütün bu değerlerimizi acımasızca har vurup harman savurmuştur. Üretime dayanmayan bu ekonomik sistemin sürdürülebilir olmadığını ve ülkemizin ekonomik açıdan her geçen gün daha da kötüye gittiğini görüyoruz. Bu ekonomik gerilemeden en çok da emekçiler etkilenmektedirler. Emeğin bu denli ucuz, insan canının bu denli değersiz olduğu bir dönem yaşanmamıştır. İş sağlığı ve iş kazaları konusundaki duyarsızlık da yine iktidarın yönetim ve emeğe bakış açısıyla ilgilidir. Soma'da, Ermenek'te meydana gelen ve çok sayıda can kaybına yol açan maden kazaları, başka yerlerde hemen her gün yaşanan ve ölü sayısının azlığı nedeniyle gündeme fazlasıyla girmeyen diğer maden, inşaat ve diğer iş kazalarından ve bu kazalarda yitirilen bunca candan esas olarak AKP iktidarının ve uyguladığı politikaların sorumlu olduğunu görüyoruz.
EMEKÇİMİZİN CANI DEĞERSİZ!
Çeşitli çalışma raporlarından örnekler vererek konuşmalarına devam eden Değirmenci, Uluslararası Çalışma Örgütü raporlarına göre iş hastalıklarının tamamı, iş kazalarının ise yüzde 98'i önlenebilirdir. O halde söz konusu önleyici tedbirlerin alınması konusunda iradesini ortaya koymayanlar bu kazaların ve can kayıplarının sorumlularıdır. Değerli basın emekçileri, ülkemizdeki emekçilerin çalışma koşulları çağdaş ülkeler ile kıyaslandığında acımasız bir haldedir. Bizim emekçimizin iş gücü ve canı ucuzdur, değersizdir. İşte bu nedenledir ki sendikamız Eğitim iş, emeğe saygı yürüyüşünü yapıyor. Emek ve emekçinin durumu bu denli kara iken acaba milli eğitim sisteminde durum nedir? Bu soruya vereceğim kısa cevap karanlık olacaktır. Evet, eğitim sistemimiz karanlık bir girdap içerisinde gerilemekte ve dinselleştirilmektedir dedi.
EN BÜYÜK GERİLEME EĞİTİMDE
Değirmenci şunları da kaydetti: Eğitim hangi noktaya geldiğini görebilmek için çok fazla geriye gitmeye gerek yok, son 19. Milli Eğitim Şurasını ve orada alınan kararları incelediğimizde, eğitim konusunda geldiğimiz noktayı açık bir şekilde görüyoruz. AKP iktidarı boyunca en büyük gerileme eğitim alanında yaşanmıştır. Bugün ülkemizi tek adam yönetimine sürüklediği konusunda büyük ölçüde konsensüs sağlanmış olan AKP iktidarı bu hedefine ulaşma konusunda en büyük yardımı eğitimde uyguladığı politikalarla elde etmektedir. Milli Eğitim Sistemimiz, bilimsellikten sistemli bir şekilde uzaklaştırmakta buna mukabil adım adım hayata geçirilen uygulamalarla dinselleştirilmektedir. Devletimizin de temel ilkesi olan laiklik ilkesi bilimsel eğitimin olmazsa olmaz temel kuralı iken bu ilkeden adım adım uzaklaşılmaktadır. Yıllarca sürdürülen türban mağduriyeti söylemleri sonucunda bugün türban ilkokula kadar serbest hale getirilmiştir. Şimdilerde ise karma eğitim sıraya alınmıştır, özellikle yandaş bir sendika eliyle yürütülen bu çalışmalar ile önümüzdeki dönemde karma eğitimin ortadan kaldırılacağı çok açıktır. Dinin temel felsefesi yerine şekilci bir anlayışla yürütülen bu çalışmalar, eğitim sistemine olduğu kadar dinin kendisini de sıradanlaştırmaktadır. Eğitim iş, laiklik ilkesi doğrultusunda devletin, bireyin vicdanını ilgilendiren din konusunda bu denli yönlendirici ve hatta zorlayıcı olmasını asla kabul etmemekte ve Atatürk ve Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ile tanımlanmış olan laik ve bilimsel bir eğitim anlayışını savunmaya devam etmektedir. İşte bu nedenledir ki laik eğitime saygı yürüyüşünü yapıyoruz.
KİTLESEL MİTİNG YÜRÜYÜŞÜ
Türkiyenin birçok noktasında aynı anda başlayacak olan yürüyüş hakkında bilgiler de veren Değirmenci, Gerçekleştireceğimiz yürüyüş bugün Yatağan'dan başlayacaktır. Yatağan termik santrali en son özelleştirilen ve santral işçilerinin aylarca özelleştirmeye karşı direndikleri sembol haline gelmiş bir değerimizdir. Bu nedenle yürüyüşümüzün Yatağan'dan başlayacak olması son derece anlamlıdır. Yürüyüş kafilemiz, Aydın ve Torbalı'dan sonra aynı gün saat 15.00te İzmir'e ulaşacaktır. Eğitim iş şubelerimiz ve Eğitim iş dostlarıyla birlikte, Basmane Fuar kapısında karşılayacağız kafilemizi. Yürüyüş kafilesi ve karşılamaya gelenler hep birlikte İzmir şehir yürüyüşümüzü Basmane'den, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne kadar gerçekleştireceğiz, burada sendikamızın genel Başkanı Sayın Veli Demir tarafından yapılacak basın açıklaması ile Laik Eğitim ve Emeğe saygı yürüyüşünün İzmir ayağı tamamlanmış olacak. 18 Aralık sabahı İzmir'den ayrılacak olan yürüyüş kafilesi Manisa, Soma, Balıkesir, Bursa, İnegöl, Bozüyük, Eskişehir üzerinden Ankara'ya ulaşacak ve 20 Aralık 2014 Cumartesi günü Tandoğandan, Güven Parka kadar yapılacak, Ankara yürüyüşü ve ardından yapılacak kitlesel miting ile yürüyüş tamamlanmış olacaktır. Tüm bu yürüyüş boyunca laik ve bilimsel eğitim, İş sağlığı ve iş kazalarına karşı önleyici tedbirler, iş güvencesi, özelleştirmeler ve yolsuzluk konularına vurgu yapılacak ve enflasyon farklarının ödenmesi, öğretmenlerin nöbet görevlerine ilişkin görev tanımı, norm hesabına katılması ve ücretlendirilmesi, ek göstergenin 3 bin'den 3 bin 600'e çıkarılması, maaşlarda iyileştirme ve emeklilikte insanca yaşayacak ücret taleplerimiz dile getirilecektir. Bizlere destek vermek isteyen herkesi yürüyüşümüze davet ediyoruz dedi.
Haber Merkezi