- Gündem
- 30.06.2025 00:32
Onur Mahallesi’nde bulunan dere, insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Kirlilik ve yoğun kokudan dolayı şikayetçi olan vatandaşlar, birçok hayvanın da zarar gördüğünü kaydetti
SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER
Bayraklı’ya bağlı Onur Mahallesi’nde ciddi bir halk sağlığı sorunu yaşanıyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dolayısıyla zaten risk altında yaşamlarını idame ettirmeye çalışan mahalle sakinleri, evlerinin yakınında bulunan kirli dereyle de baş etmeye çalışıyor. Özellikle yaz aylarında yoğunlaşan koku ve görüntü kirliliğinin hayvanlar için de zararlı olduğunu hatırlatan vatandaşlar, birçok hayvanın telef olma ihtimalini akıllara getirdi. Gündüz vakti sineklerden dolayı kapı ve pencereleri kapatmak zorunda kaldıklarını; kavurucu sıcaklarda ise ne yapacaklarını bilemediklerini aktaran bölge sakinleri, gerek Bayraklı Belediyesi tarafından gerekse muhtarlık aracılığıyla temizleme çalışmalarının acilen yapılması gerektiğini vurguladı. Yetkililere çağrıda bulunan vatandaşlar, “Dereye inen çocuklarımız, hayvanlarımız risk altında. Evlerimizde gönül rahatlığıyla oturamıyoruz. Korona değil, dere hastalık saçacak. Lütfen müdahale edin!” ifadelerini kullandılar.
İSYANIMIZA BİR KULAK VERİN!
Çöplerden dolayı oluşan koku ve sinekler vatandaşları rahatsız ederken, yaşanabilecek herhangi bir sağlık problemi düşüncesi de tedirginlik yaratıyor. Birçok evin dere yakınlarında yer aldığını fakat buna rağmen yıllardır temizlenmediğini ve derenin yağmur suyunun insafına bırakıldığını belirten bir vatandaş, “Kokudan, fare ve sineklerden geçilmiyor. Bu dere yüzünden balkonlarda oturmak, hayvanları otlatmak, çocuklarla yeşillik alanlarda gezmek tam bir işkence. Akşama kadar kokuyu çekmek zorundayız. Hastalık çıkaracağız sonunda. İzmir gibi bir yerde böyle kirli bir derenin olması üzücü” dedi. Çöplerin görüntü kirliliğine neden olduğunu söyleyen vatandaş, “Belediye reislerimiz zannedersem bu bölgeden geçmiyor ki bu kokuları algılayamıyor. İzmir sadece Güzelyalı, Hatay, İnciraltı, Göztepe veya Alsancak’tan ibaret değil. Şehrin gecekondu olan kısımlarını da dolaşsınlar. Sular nerelerden akıyor, bu kokular nelerden kaynaklanıyor bir baksınlar. Defalarca şikayetler gitti. Verilen cevap hep ‘yapıldı, edildi’ yönünde oldu. Gelsinler vatandaşla görüşsünler, onların isyanına bir kulak versinler” şeklinde konuştu.
GÖNÜL RAHATLIĞIYLA OTURAMIYORUZ
Sözlerine devam eden vatandaş, son olarak, “Belediyenin görevi halkın sorunlarını gidermek. Pis kokulardan ve sivrisineklerden arındırmak. Ama maalesef bu derenin hali kokudan dolayı içler acısı. Mahalledeki vatandaşlar zaten bu konudan mustaripler ama kime başvuracaklarını bilmiyorlar. Şu ana kadar gelen belediye başkanları hep şehrin güzel taraflarını göstermeye çalıştı… Herkes virüse yakalanmaktan korkuyor, bizler dereden zehirlenmekten. Dışarıda değil, neredeyse evlerin içinde maskeyle gezeceğiz. Henüz aşırı sıcaklar gelmedi. İnanın Temmuz ve Ağustos aylarında ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kapıları, pencereleri kapatmak zorunda kalınca nefes alamıyoruz, bunalıyoruz. Sadece ben değil, evi dereye yakın olan herkes aynı sorunu yaşıyor. Dereye inen çocuklarımız, hayvanlarımız risk altında. Evlerimizde gönül rahatlığıyla oturamıyoruz. Korona değil, dere hastalık saçacak. Lütfen müdahale edin!” şeklinde seslendi.