Sayfa Yükleniyor...
Menemen Ovası’nın ‘beyaz altını’ pamuk, susuzluk nedeniyle can çekişiyor. Üretici Zafer Erel, üretici Zafer Erel, “Menemen ovasında yüz binlerce dönüm arazi su bekliyor, çiftçiler ise su için milyonlarca liralık borca giriyor” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Ege Bölgesi’nde pamuk üretiminin önde gelen merkezlerinden olan Menemen Ovası’nda sulama krizi yaşanıyor. Menemen ve Manisa ovalarını besleyen Demirköprü Barajı’nın kuraklıkla su seviyesinin düşmesi ve barajın önünde küçük göletlerin oluşması özellikle Menemen Ovası’nda üreticilik yapan çiftçileri kara kara düşündürüyor. Canbel Tarım firmasında İyi Pamuk Uygulamaları Üretici Birim Sorumlusu olarak çalışan Ziraat Mühendisi Fatih Bülbül ile tarlasında ziyaret ettiğimiz ve 20 yıldır pamuk üretimi yapan Zafer Erel, Menemen Ovası’nın kurtulması için yetkililerden yardım istiyor. Menemen Ovası’nı besleyen can damarlarının tek tek kuruduğunu belirten pamuk üreticisi Erel, “Pamuğumuz kalitesiyle dünyada ikinci sırada yer alıyor. Susuzlukla birlikte bu pamuğumuzu kaybediyoruz. Yetkililer acilen harekete geçerek, ovamızı yeterli suyla buluşturmaları gerekiyor” dedi.
KURAKLIK BELİRTİSİ BAŞ GÖSTERDİ
Başta pamuk olmak üzere pek çok üründe Türkiye’de bir numara olan Menemen Ovası’nda kuraklığın baş gösterdiğini dile getiren Erel, “Yağmurun yetersiz olması, Gediz Nehri’nden beslenen Demirköprü Barajı’ndan düzenli su gelmemesi pek çok ürünün yetiştiği, tarımda Türkiye’nin gözbebeği olarak ekonomik gelir sağlamada her zaman birinci sırada yer alan Menemen Ovası’nı olumsuz etkileniyor. Yeraltı suları gibi yerüstü su kaynakları da azalınca barajdan tarım arazilerine yeterince su takviyesi yapılamıyor ve arazilerde kuraklık belirtisi baş göstermeye başladı” dedi.
1 MİLYON DÖNÜM BESLENİYOR
Demirköprü Barajı’nın yaklaşık 1 milyon dönüm araziyi suladığına dikkat çeken çiftçi Erel, Menemen Ovası’nda üreticilik yapan çiftçiler olarak eskisi gibi bu barajdan su alamadıklarını söyledi. Erel, “Bizim suyla ilgili problemimiz Demirköprü Barajı’nda suyun olmaması. Manisa ve Menemen’de 1 milyon dönüm arazi bu barajdan besleniyor. Ancak eskisi gibi barajdan düzenli su alamıyoruz. Bu Menemen Ovası için ciddi bir sorun ama kimse bu sorunun farkında değil gibi davranıyor. Ektiğimiz pamuğa göre borçlandık, borç yapmaya devam ediyoruz. Bütün köy kimisi traktör aldı, makine-alet aldı, kimisi de tarla kiraladı yani çiftçi haklı olarak pamuk iyi çıkacak diye hareket etti. Yapması gereken buydu çünkü normal olan üretimini gerçekleştirmek zorunda. Ama gelin görün ki pamuğu yetiştirmek için gereken suyu bulamıyoruz. Koskocaman Menemen Ovası susuzlukla boğuşuyor ama hiçbir yerde gündem bile olmuyor. Sanki kimsenin umurunda değil gibi bir hava var” ifadelerine yer verdi.
50 YIL ÖNCEKİ SİSTEM DEVREYE GİRSİN
Eskiden Menemen Ovası’nın Göl Marmara ve Demirköprü Barajı’ndan suyu nasıl aldığını anlatan Erel, 50 sene önce yapılan baraj ve göl arasındaki sistemin ise tekrar devreye girmesini istediklerini söyledi. Erel, “Barajın önüne gölet yapıldı. Çünkü baraja yakın yerlere insanlar zeytin ekmiş, bu zeytin ağaçlarına damla sulama yapılıyor. Göl Marmara, bize 20-25 gün, baraj da bir ay su veriyordu. Bu şekilde toplam iki aylık suyumuz oluyordu. Göl Marmara kuruyunca, baraja kaldık. Baraja da su gelmeyince susuz kaldık. 50 sene önce barajdan göle kanallar yapılmış. Kışın barajda fazla su olursa, bu su göle aktarılıyor ki göl dolsun… Bu sistemi şu an işletmiyorlar. Göl de kurudu gitti. 20-25 günlük suyumuz da uçtu. Bunun yanında 56 tane gölet oluşturmuşlar. Bu da suyun baraja ulaşmasını engelliyor. Başka da alternatifimiz yok” şeklinde konuştu.
SUSUZLUKTAN SADECE ÇİFTÇİ ETKİLENMİYOR
Kuraklık ve susuzluk sorununun sadece çiftçiyi etkilemediğini, tarımsal üretimden beslenen tüm yan sektörlerin de bu sorundan olumsuz etkilendiğini dile getiren Erel, şöyle konuştu: “Kimse yanlış anlamasın ama susuzluk sadece çiftçiyi olumsuz etkilemiyor. Tarımı besleyen yan sektörler de olumsuz etkileniyor. Gübre, traktör ve ilaç satan, tarımsal makineler üreten, tarımsal ürünlerin lojistiğini yapan birçok kişi, kurum ve sektör bu sorundan muzdarip… Zira burada ciddi bir ekonomik döngü var ama bu döngü yaşanan susuzluktan dolayı tıkanmış durumda. Birilerinin bu soruna artık eğilmesi gerekiyor. Tarımdan ekmeğini yiyen bunca insandan kimse ses çıkaramıyor.”
BÜTÜN KÖYLER BORÇ İÇİNDE
Pamuğunu sulamak için yeraltı suyuna başvurmak zorunda kaldığını belirten Erel, suyu çıkartmak için 1,5 milyon TL harcayacağını söyledi. Menemen Ovası’ndaki tüm köylerin borç içinde olduğunu ifade eden Erel, “Menemen Ovası’ndaki bütün köyler borç içinde su olmazsa hepimiz biteriz. Ben 1,5 milyon TL harcayacağım 10 milyon TL kazanacağım, dönüm başı 5-6 bin TL masrafım var. Kazandığım paranın 6-7 milyon TL’si masrafa gidecek. Bu susuzlukla bu 7 milyon TL üstüme borç kalır. Susuzluk bana bir kerede 1 milyon TL’ye mal olacak. 1 milyon TL’yi toprağa gömdüm, 500 bin TL’yi de mazota harcayacağım toplamda 1,5 milyon TL. 4 tane sondaj vuracağım suyu çıkartmak için. 2 tane jeneratör alacağım, tanesi 150 bin TL, 2 tanesi 300 bin TL. Toplamda 1 milyon 500 bin TL masrafım olacak. Ancak su olsaydı, 10 bin dönüm yer ekiyorum toplamda 150 bin TL’ye mal olacaktı bana… 1,5 milyon TL nerede, 150 bin TL nerede? Nasıl yapacağız bilmiyorum. Bütün Seyrek şu anda aynı durumda” diyerek içinde bulunduğu durumu anlattı.
PAMUĞUMUZ DÜNYADA İKİNCİ SIRADA
Ege Bölgesi ve Menemen Ovası’nda üretilen pamuğun kalitede dünyada ikinci sırada yer aldığını belirten Erel, “Bizim ürettiğimiz Ege pamuğu son derece kaliteli bir pamuk. Pamuğumuz kalite anlamında dünyada ikinci sırada geliyor. Ovamızın pamuğu yağlı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin pamuğunun kilosu 15 TL iken bizim pamuğun kilosu 20 TL. Ancak bu zengin tarım arazileri susuz kalıyor, çiftçilik bitiyor, tarla arazileri inşaata açılıyor. Mesela iş yeri İzmir’de olan gelip Menemen’de depo için tarım arazisi alıyor. İnsanın içi acıyor ama yapacak da bir şey olmuyor maalesef” ifadelerine yer verdi.
DEVLET PAMUKTA SIKINTI YAŞIYACAK
Susuzlukla devletin pamukta sıkıntılar yaşayacağını söyleyen Erel, çözüm olarak bölgede bir barajın yapılması gerektiğine de dikkat çekti. Erel, “Menemen Ovası’nda üretimde pamuk birinci, ikinci sırada buğday yer alıyor. Devletin de pamukta ciddi zararları olacak, çünkü pamuğu dışarıdan ithal etmek zorunda kalacak. 100 bin dönüm pamuk ekilse, 500 kilogramdan 50 milyon kilogram pamuk yapar. Susuzlukla bu pamuk dışarıdan alınacak. Su olmayınca her şey bitiyor. Susuz pamuk olamaz. Sorunumuz ortada belli. Bizim bu bölgeye bir baraj yapılsa sorunumuz çözülür” dedi.
DEVLET DESTEĞİNİ ARTIRMALI!
Devletin pamuk üreticilerine prim desteği olarak kilo başına 1,10 TL ödeme yaptığını belirten Erel, bu rakamın en az 5 TL’ye çıkartılması gerektiğinin altını çizdi. Erel, “Öncelikle devletin verdiği mazot ve gübre desteği çok az. Tarlaya gidene kadar devletin verdiği mazot desteğini yolda yakıyoruz. Bunun yanında pamukta prim desteğinin en az 5 TL olması gerekiyor. 1 TL ile olacak iş değil” diye konuştu.
Haber Merkezi