Mesleki eğitimde işbirliği artmalı

Türk Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Demir, mesleki ve teknik eğitimin en önemli sorunlarının başında sektörle işbirliği yetersizliğinin geldiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 22.03.2019 13:37
  • Güncelleme Tarihi : 22.03.2019 13:37
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Mesleki eğitimde  işbirliği artmalı haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ
Kamu Sen’e bağlı Türk Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Merih Eyyüp Demir, Türkiye’de mesleki ve teknik eğitim mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demir, mesleki ve teknik eğitimin en önemli sorunlarının başında sektörle işbirliği yetersizliği, öğretmen ve öğrencilerin kalitelerinin geliştirilmesi ile mesleki eğitimin toplumsal algıları olduğunu söyledi. Sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunan Demir, “Her işletmenin niteliğine göre Anadolu Meslek programlarında alanlar açılmalı, alanlara sanayici atölyelerini dizayn etmeli, öğrencileri isteğine göre yetişmesinde öğrenciye mezun olana kadar burs vermeli mezuniyette de iş garantisi verip nitelikli elaman yetişmesine katkı sağlamalıdır” ifadelerini kullandı.
TEORİK DEĞİL UYGULAMALI OLMALI
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ve ilgili diğer mevzuatın gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Demir, “Okul idarecileri tarafından yapılan öğrencilerin sigorta işlemleri Milli Eğitim Müdürlüklerince daha profesyonel kişilere yaptırılmalı. İşyeri katkı payı öğrenciye harçlık olarak verilmeli. Öğrenciler işletmede beceri eğitimine 10. sınıfta haftada bir gün 11. sınıfta haftada iki gün 12. sınıfta ise haftada üç gün eğitime gönderilmeli. Döner Sermaye sistemi değiştirilmeli, elde edilen gelirden sadece öğrenci ve ilgili alan yararlanmalıdır. Kar payı yalnızca atölyelerin modernizasyonunda kullanılmalıdır. Üretim yapmayan tüm alanlar kapatılmalıdır. Bölgenin ihtiyaçlarına göre meslek okulları revize edilmelidir. Alan eğitimleri 9. sınıfta başlamalıdır. Meslek okullarında uygulamalı meslek dersleri toplamı 24 saatten az olmamalıdır. Meslek öğretmenlerinin faaliyetleri sadece teorik değil mutlaka uygulama da olmalıdır. Alanların ve dalların yörenin ihtiyaçlarına göre okutabileceği ders seçimi esnek olmalı uygulamada zümre öğretmenler kararı ve müdürün onayı ile yapılmalı” dedi. Öğretmenlerin yaz tatillerinde hizmet içi eğitim kursları ile ve branşlarıyla ilgili faaliyetlerle kendilerini geliştirmesinin önü açılması gerektiğini kaydeden Demir, “Yurt dışı eğitimlerine ağırlık verilmelidir. Meslek dersi öğretmenlerimizin birçoğu meslekleri ile ilgili fuarları, konferans ve çalıştayları ekonomik nedenlerden dolayı takip edememektedir. YÖK’te olduğu gibi bu tür mesleki-akademik çalışmalara katılacak öğretmenlerimize yolluk ve yevmiye tahsis edilmelidir” diye konuştu.
EĞİTİM YATIRIMI ÇÖPE ATILMAMALI
Nüfusu belli sayının altında ve alanında sektör bulunmayan yerleşim yerinde açılan meslek liselerinin en büyük sorununun işletmelerde beceri eğitimin özüne uygun şekilde yapılamaması olduğuna dikkat çeken Demir, “Bu durumda kasaba ilçe gibi işletmelerin az olduğu hatta olmadığı yerlerde öğrencileri bu eğitimi okulda almakta bu da bu dersin amacına ulaşmamızda bir engel olmaktadır. Bu bağlamda siyasi kaygılarla her yerleşim yerinde bu okulların, alan ve dalların açılmaması gerekmektedir. Bölgenin iş istihdam analizleri incelenmeli ve iş istihdam olanağı yüksek yerlerde bu okullar açılmalıdır. Pahalı olan bu eğitimin yatırımının çöpe atılmaması gerekir” ifadelerini kullandı.
3308 sayılı kanun gereği 20 kişi ve üzerinde işçi çalıştıran işletmelerin, işçi sayısının en az yüzde 5’i kadar stajyer çalıştırma yükümlükleri olmasına rağmen bunun yeterince denetlenmediğini söyleyen Demir, şöyle devam etti: “Fakat bu durum yeterince denetlenmemekte ve yaptırım uygulanmamaktadır. Bu konunun mutlaka denetmeler tarafından titizlikle denetlenmesi gereklidir.”
İŞLETMELERE GÖRE ALANLAR AÇILMALI
İşletme sahiplerinin nitelikli insan gücü bulamada zorlandığını belirten Demir, “Fakat nedense kendileri bu konuda en ufak bir çalışma içine girmemektedirler. Mesleki eğitimdeki niteliğin nasıl arttırılacağına ilişkin birçok farklı kurumun ve paydaşın fikirleri alınmalıdır. Her işletmenin niteliğine göre Anadolu Meslek programlarında alanlar açılmalı, alanlara sanayici atölyelerini dizayn etmeli, öğrencileri isteğine göre yetişmesinde öğrenciye mezun olana kadar burs vermeli mezuniyette de iş garantisi verip nitelikli elaman yetişmesine katkı sağlamalıdır” açıklamasında bulundu.