Millet ihanete geçit vermedi

ADNAN AVUKA/MARDİN - ÖZEL RÖPORTAJ

Mardin eski milletvekili Süleyman Bölünmez’in milletvekili kızı Ceyda Bölünmez Çankırı, babasının yolunda başarılı bir şekilde adım adım ilerliyor.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana seçilen milletvekili ve senatörler arasında bugüne kadar halkın adını verdiği tek Mardin sevdalısı iş adamı ve siyasetçi, Mardin eski Milletvekili Süleyman Bölünmez, milletvekilliği sona erdiği günden bu yana sık sık Mardin’e geliyor. Halkın mutlu ve kederli günlerindeki taziyelerinde bulunup hatırlarını sormayı kendisine görev olarak bildi. Süleyman Bölünmez ile röportaj yapabilmek için tam bir aydır her Mardin’e geldiğinde ziyaret ettim.

Ha bugün ha yarın derken en son, ‘Boş veriniz beni, ne yapıyorsam Mardin ve Mardin halkı için yapıyorum. Kızım Ceyda Hanım milletvekili adaylığını koyduğu zaman halkımıza onun kefili benim diyerek çalışmalar yaptık ve Allah’ımıza şükürler olsun kızım Ceyda Hanım beni mahcup etmedi. Var gücü ile Mardin ve Mardin halkına, ülkesine hizmet etmeyi bir ibadet olarak yaptı, buna ben şükürler olsun diye belirtiyorum’ diyerek siyasetçi ustalığıyla röportaj teklifimizi kızı Ceyda Bölünmez Çankırı’ya yönlendirmiş oldu.

Babası gibi bir Mardin sevdalısı olan AK Parti Mardin Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ile Mardin halkı için çok faydalı bir röportaj gerçekleştirdik.

MARDİN HALKINA HİZMET İÇİN TBMM’DEYİZ

Yaptığımız röportajda çok ilginç bir laf atarak, “İster ben ister meslektaşım Sayın Orhan Miroğlu TBMM çatısı altında oturmak için değil, ülkemiz ve memleketimiz özellikle de ne kadar hizmet etsek bile az olan Mardin halkı için çalışmalarımızı yapıyoruz. Emin olunuz ki 24 saat telefonlarımız susmuyor” diyerek röportajımıza geçiyoruz.

Biz babanız Sayın Süleyman Bölünmez’i çok iyi tanıyoruz. Mardin ve Mardin haklına yaptığı hizmetleri hiç kimse inkar edemez. Allah razı olsun. Siz hizmetler konusunda ne gibi çalışmaları yapıyorsunuz. Bu hizmetleri sizden dinleyelim?

Ben sözlerime başlamadan önce İstanbul, Kayseri, vatan için canları feda eden Fırat Kalkanı operasyonunda şehit olan asker, polis ve sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dilerken yaralı olan kardeşlerimize acil şifalar dilerim. Bu hain şer odakları bilmelidir ki, devletimizin terörle mücadelesindeki azim ve büyük cesaret kararlığıyla zerre kadar geri adım atılmayacaktır bunu herkes bilsin.

YİĞİTLERİMİZİN KANLARI YERDE KALMAYACAK

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın adı cinsi ve menşei ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karşı başlatmış olduğu ‘milli seferberliğe’, milletçe destek veriyoruz. Geçtiğimiz birkaç gün Güneydoğu’nun şirin şehrimiz Mardin, Midyat ve Derik’te yapılan mitinglerde bunu gördük. Allah’ın izniyle kahraman yiğitlerimizin kanları yerde kalmayacak. Bu vatan hainleri ahlak yoksunu terörist bozuntularının kirli emelleri asla ve asla hedefine ulaşamayacaklardır. Onlar istedikleri kadar uğraşsın bu toprakların bağrında bir ölür, bin dirilir Fatihlerimiz. Kirli tuzaklarla yüzyıllardır milletimize boyunduruk vurmak için bu topraklar üzerinde yapamadıkları entrika, tuzak ve hain plan kalmadı. Ne yaparlarsa yapsınlar. Hangi alçakça saldırıyı tertip ederlerse etsinler, bu millet asla diz çökmeyecektir.

EN GÜZEL CEVAP ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümete bir laf atmış, ‘Bizim Suriye de ne işimiz var?’ Diye siz buna nasıl bakıyorsunuz?

CHP Genel Başkanı ne söylediği kendisi bile bilmiyor. Çünkü Mardin, Diyarbakır, Urfa bizim için ne kadar kıymetliyse, Münbiç, Şam, Halep de bizim için o kadar kıymetlidir. Bugünlerde Halep’te yaşanan zulme ve hiçbir sınır tanımadan, yaşlı, çoluk çocuk demeden yapılan katliamlara bir anne olarak benim yüreğim dayanmıyor.

Halep’e yardım etmek bence tarihsel mirasımızın bize yüklediği sorumluluğa sahip çıkmak demektir. Halep’le ne işiniz var diyenler Çanakkale şehitliğindeki yatan Halepli, Şamlı, Musullu, Bağdatlı şehitlerimizin mezar taşların en güzel cevabı verir diye düşünüyorum. Onlar hem çarıklı, kıl çorap Halep’ten yola çıkarken Çanakkale’de ne işiniz var demediler, sorgulamadılar. ‘Müslüman toprağıdır, ümmetin direnişidir’ deyip canlarını feda ettiler. Sultan Abdülhamid kıtlık çeken İrlanda’ya tahıl yüklü gemileri neden gönderdiyse, biz de o yüzden Halep’e yardım elini uzatıyoruz.

KAYBEDEN İHANET ŞEBEKESİ OLDU

15 Temmuz hakkında ne diyeceksiniz?

15 Temmuz’da millete yapılan darbe girişiminde kaybeden ihanet şebekesi, bu sefer millet ekonomik darbe ile alt etmeye çalıştı. Nasıl 15 Temmuz’da milletçe tek yürek olup darbeyi püskürttüysek. Ekonomik darbeye de aynı irade ile geçit vermediler. Gencinden, yaşlısına kadar genç kızlardan ev hanımına kadar ellerinde ne kadar dolar varsa gidip bozdular. Bu Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine bıraktığı itimat ve güven sayesinde bir dakika bile düşünmeden dövizlerini bozdular ben bir kadın olarak tüm kadınlarımızı tebrik ediyorum.

HAİN GİRİŞİMLERİN SON HALKASIDIR

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan saldırı hakkında görüşünüz nedir?

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan menfur saldırı hain girişimlerin son halkasıdır. Rusya ile hem uçak düşürülmesinin ardından bozulan ilişkileri düzeltmek hem de Halep ve Suriye konusundaki fikir ayrılıklarını gidermek için bir uzlaşı yoluna girilmişken, bu saldırı ile kurulan koparabileceklerini zannediyorlar. Bunlar ancak insanı arkadan kalleşçe vurmayı bilirler. Gerek ülkemiz, gerekse Rusya, köklü devlet gelenekleri olan ve bu tarz durumlarda ne şekilde refleks vereceklerini bilen büyük ülkelerdir. Böyle kalleş saldırılarla kimse bizi dize getiremez. Bu vesileyle hain saldırı ile hayatını kaybeden Rus büyükelçisi Karlov’un ailesine kendim, seçim bölgem ve ülkem adına başsağlığı diliyorum.

HİZMETE DEVAM ETMELİYİZ

HDP ve FETÖ için ne diyeceksiniz?

Aslında bunları ağzımıza bile almak istemem çünkü milletimizin gönlünde yer bulamayanlar, bizim bu başarılarımızı bozabilmek için her an fırsat kullanmaktadır. Sözlerim, vatandaşı sokağa çıkması için örgütlenmeye çalışan HDP’ye, kaostan, şiddetten, gerginlikten medet uman FET֒ye ve onların ağababalarınadır. Bu fitne üreten merkezlere fırsat vermeden hizmete devam etmeliyiz. Onlara verilecek en büyük cevap; milletimiz için yılmadan çalışmamız olacaktır. Neymiş HDP’nin sözde milletvekillerine yapılanlar hukuk dışıymış, FET֒cü darbecilere işkence varmış. Eğer cezaevlerine göndermek işkence oluyorsa tankla sivil vatandaşın üzerinden geçmeye ben tanım bulamıyorum. Önümüzde hangi hileyle, entrikayı yaparlarsa yapsınlar, Yeni Türkiye’nin önünde duramayacak yok olup gidecekler.

DAHA BÜYÜK ADIMLARLA İLERLEYECEĞİZ

Yeni Anayasa hakkında ne diyorsunuz?

Eski Türkiye’nin vesayet odaklarının hazırladığı darbe anayasanı ve kendilerine hizmet etmesi için tasarladıkları siyasi sistem de artık son demlerini yaşamaktadır. ‘Ben yaptım’ devri son bulacak.

Anayasa çalışmamız komisyonda görüşülmesinin ardında süratle genel kurulda gündemimize gelecek. Artık siyasi erklerin üzerindeki gereksiz yükler atılacak ve yeni Türkiye yolunda. Millete hizmet yolunda çok daha hızlı ve daha büyük adımlarla ilerleyeceğiz.

Çok şükür ki halkımız artık bu oyunlara gelmemekte. Yenikapı ruhuna uygun hareket ederek milli iradenin temsilcisi olan partimizin ile ilgili politikalara destek vermektedir.

HDP’li milletvekillerin ifadeye gelmemesi sonucu gayet hukuki, meşru ve insancıl bir şekilde polisler tarafından ifadeye götürüldüğü gün, Diyarbakır’da hain terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırının ardında evi barkı yıkılmış, harap olmuş bir vatandaşımız, ‘Yeter, her şeyimizi aldınız. Daha ne istiyorsunuz’ diyerek feryat etti. Halkımızın hissiyatını en iyi şekilde anlatmakta. Başka söze gerek bırakmamaktadır. Bu kadim topraklara yaptıkları çukur siyaseti ile acıdan ve gözyaşlarından başka bir şey vermeyenler, düne kadar millete tahsis edilen ödenekleri hizmete dönüştürmeyerek başka mahfillere kanalize edenler, belediyenin araçlarını terör örgütünün emrine sunanlar bugün kalkmış, ‘Neden kayyum atandı’ diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Bizde belediyemize atanan kayyumların yaptıkları hizmetlerle cevap veriyoruz. Bu belediyeler hiç kimsenin değil. O makamlar bizlere emanet. O makamların esas sahibi milletimizdir. Onların milletin emanetine ihanet ettikleri, o koltukları terör odaklarına peşkeş çekmeye kalktıkları için bugün devletimiz kayyum atamaları yapmıştır. Bugün kayyumda görev alanlar çıkardıkları hizmet eserleri en basit örnekleridir. Eli kanlı hainler yapılan hizmetlerden o kadar rahatsızlık duymuş olacaklar ki tek gayesi bu toprakların makus kaderini değiştirecek olan Derik Kaymakamı’mız Muhammed Fatih Safitürk’ü hunharca şehit ettiler. Buradan huzurunuzda bir kez daha soruyorum bunların destekçilerine yardakçılarına. Bu ihanet şebekelerinin mensupları yakıp, yıkmaktan, cana kıymaktan, acı ve gözyaşından başka ne verdiniz ki bu millete? Onlar yıktıkça, biz inşa edeceğiz. Onlar imha ettikçe biz ihya edeceğiz.

PARTİMİZ GÜNBEGÜN TARİH YAZIYOR

Geçtiğimiz hafta Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki Mardin’e geldi. Bakan ile siz de Mardin’e geldiniz bu konuda bilgi verebilir misiniz?

Geçtiğimiz iki üç hafta önce Mardin Milletvekilleri olarak bizlerinde yer aldığı, Sayın Bakanımızla birlikte Mardin’e geldik. Valimiz Sayın Mustafa Yaman ve heyeti ile birlikte Nusaybin İlçesi için neler yapıldığı, hangi aşamada olduğu ile ilgili toplantı yaptık. Buradan heyetle birlikte Nusaybin’e hareket ettik. İlçemize teşrifi bunun en güzel kanıtıdır. Sanmasınlar ki Muhammed Fatih’ler bitecek bu topraklarda. Şehidimiz Mardin Derik halkının yüreğinin en müstesna köşesinde ebediyen yaşayacaktır. Şehidimizin adını sonsuza kadar yaşatmak için İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun da teşrifleriyle Derik İlçemizde yapımını hayırsever iş adamı babam Süleyman Bölünmez’in üstlendiği 24 derslikli okulun temeli dualarla attık. Şehidimizin ruhu şad olsun. İnşallah burada binlerce Muhammed Fatihler yetişecek ve çukur siyasetinden başka bir icraatı olmayanlara en güzel cevabı verecektir.

Partimiz günbegün tarih yazıyor. Sizlerde duruşunuzla fedakarlıklarınızla ve özverili çalışmalarınızla, bu tarihin birer parçasını oluşturmaktasınız. Unutmamalıyız ki büyük milletimiz, bizlerden milli irade ruhuna uygun çalışmalar ve hizmetler beklemektedir. Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ortaya koyduğu hedefleri çok iyi algılanmalı ve bu hedeflerin gerçekleşmesi için gece gündüz demeden çalışmalıyız. Geriye dönüp geçen 14 senelik iktidar dönemimize baktığımızda Allah’a şükür içimiz rahat. Ülkemizin Doğu’sundan Batı’sına, Kuzey’inden Güney’ine yaptığımız yatırımlar; Adıyaman’daki Nissibi Köprüsü, Marmaray, Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan Ovit Tüneli, Yalova Körfezi’ndeki Osmangazi Köprüsü, hızlı tren hatları ve garları, 3’üncü Boğaz Köprüsü, inşa edilen statlar, devam etmekte olan İstanbul 3. Havalimanı ve geçtiğimiz günlerde açtığımız Avrasya Tüneli projeleri ve uluslararası alanda muadilleri bulunmayan üst düzey icraatlar. Tüm bunlara rağmen biliyoruz ki düsturumuz, “Durmak Yok, Yola Devam.” Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi, “Devlet gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak lazım.”

81 ilimizde her türlü hizmeti modernleştirerek, Türkiye artık büyük hedefleri, büyük iddiaları, uzun strateji planları olan bir ülke. 14 yıl önce sadece 6 ilimiz bölünmüş yollarla birbirlerine bağlı iken bugün 75 ilimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlanmış durumda. Mardin’de 2003 öncesi bölünmüş yol uzunluğu 28 km, iken şuanda 251 km bölünmüş yolumuz var. İnşallah çevre yolu projemizde hazır Mardinlimize çevre yolunu kazandırmak ve projenin ivedilikle hayata geçirilmesi adına tüm gayret ve çapayı gösteriyorum. Lojistik merkezi yapımı devam etmekte, merkez açıldığında lojistik sektörüne 1,5 milyon ton taşıma kapasitesi sağlanacak.

49 milyon bütçeli Nusaybin-Habur Demiryolu Projesi 2019 yılında hayata geçmiş olacak. Bu proje ile 133 km, elektrikli ve çift hatlı demiryolu hattı kullanımına sunulacak, Irak tarafı ile gerekli mutabakatlar sağlanmış durumda. Geçtiğimiz günlerde de esnaf ve sanayicilerimize büyük kolaylıklar sağlayacak Irak ile vize muafiyeti uygulaması hayata geçirildi.

PROJELERİN YAKINAN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Ülke genelinde yapılan çalışmaları anlattınız. Peki, Mardin için neler yaptınız?

Mardin için gerçekten yapılması gereken hizmetleri bugüne kadar AK Parti iktidarı döneminde yapmaya başladık. Elimizi vicdanımıza koyarak şöyle bir Mardin etrafına bakalım özellikle Ulaştırma Bakanlığı nezdinde Kızıltepe-Ceylanpınar Yolu ve ana İpek Yolu yaya üstgeçitleri yapılması ile ilgili taleplerimizi illettik. Ayrıca Uluslararası İpek Yolu’nun şehir içi trafiği aksattığını, kavşaklarda batı-çıktı yapılması talebimiz kabul gördü ve yatırım programına alınması için gerekli çalışmalar başlatmıştır. Bu hususların gerçekleşmesi için projelerin yakınan takipçisi olacağız bunu herkes bilsin ve bilmesini istiyoruz.

Mardin halkı ilimizdeki havalimanın uluslararası olmasını çok arzu ediyor. Çünkü Avrupa ve diğer ülkelerde çok Mardinli var. Vatandaş hiç olmasa haftada bir Avrupa-Mardin, Mardin-Avrupa arası uçak seferlerin yapılmasını istiyor. Bu konuda bir çalışmanız var mı?  

Bu konu dünya uluslararası havacılık programı içinde yer almaktadır. Elbette bunu bizlerde istiyoruz. Ama zamanla inşallah buda olacaktır. Bakınız 2003 yıllık yolcu sayısı Mardin’de 19 bin olan hava limanımızda, Ağustos 2016 itibariyle bu yıl ki yolcu sayısı 438 bin kişiye ulaşmış bulunmaktadır.

MARDİN’İN İHRACATI 39 KAT ARTTI

Bilindiği gibi Mardin, Ortadoğu ülkelerine en yakın sınır ili durumunda. Habur Kapısı ise Mardin’in can damarı. İhracatla ilgili bir bilginiz varsa lütfeder misiniz?

Adnan Bey ben size ilimizdeki hem istihdamla ilgili bilgiler vereyim hem de ihracatla ilgili. Şehrimizde 2002-2015 yılları arasında ismini saymaya vaktimizin yetmeyeceği 442 farklı yatırım çeşitli bakanlıklarımızca desteklenmiştir. Toplamda ise 4 milyar 900 milyon TL’lik yatırım gerçekleşmiştir. Söz konusu yatırımlar ile ilgili 16 bin 883 kişiye istihdam sağlanmıştır.

Mardin’e 2013 yılından bu yana toplam 3,4 milyon TL ihracat desteği sağladık. Mardin’in ihracatı 2002 yılında 22,6 milyon dolar seviyesinde iken, 2015 yılında 39 kat artarak 887,6 milyon dolar seviyesine ulaştı. Yine aynı dönemde ihracat yapan firma sayımız 56’dan 273’e yükseldi.

Ekonomi Bakanlığımız yatırım teşvik sistemi kapsamında büyük ölçekli ve stratejik yatırımlar için KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, sigorta primi ve vergi stopaji desteği sağlayacak. Bu destekler bölge ticaretimizin canlanması için can suyu niteliğindedir. Ticaretteki bu canlanmanın katma değer getirilerek ise çok daha fazla olacaktır.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde GAP Mardin sulaması ve depolama inşaatı projesinin hızlandırılması ve karşılaşılan problemlerin çözümüne yönelik daha önce ilimizde düzenlediğimiz ve çiftçilerimizin ile STK’larımızın büyük ilgi gösterdiği toplantının ikincisi düzenlenmesi talebimizi aktardık.

BÖLGEYE 10 MİLYARLIK YATIRIM BAŞVURUSU VAR

Mardin’e yabancı yatırımcıların yer konusunda yatırım yapmak istediklerini öğrendik bu konu neyin nesidir bilginiz var mıdır?

Bu konuda bilgimiz vardır. Şöyle ki; Bölgemiz için yerli ve yabancı yatırımcılardan 10 milyar TL’lik yatırım başvurusu bulunmakta. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ile bir toplantı gerçekleştirdik. Bölgemizde olan bu yatırım talebini koordine etmek için 23 ili kapsayacak şekilde hazırlanan yatırım ve teşvik programı üzerinde istişareler de bulunduk.

Sizde çok iyi bilirsiniz ki Mezopotamya Ovası çok geniş topraklara sahip. Sadece Mardin sınırları içerisinde bulunan kısım bile Konya Ovası’ndan fazla. Binlerce çiftçi var burada. Çiftçiler için hazırlanan veya düşünülen bir çalışmanız var mıdır?

Adnan Bey çok önemli bir konuya değindiniz teşekkür ederim. Hükümet olarak 2017 yılı itibariyle çiftçilerimizin elini rahatlatacak bir uygulama başlayacak. Yem ve gübrede KDV’yi kaldırıyoruz. Önümüzdeki yıl içinde çiftçilerimize ayrıca 2,4 milyar TL tarımsal kredi faiz desteği sağlayacağız. Hükümet olarak 2017 yılı bütçesinde bölgesel ve kırsal kalkınma destek için KÖYDES’e 840 milyon TL SUKAP’a 700 milyon TL ve kalkınma ajanslarına 532 milyon TL ayırdık.

TURİZM ALANINDA KARAMSAR OLMAMAK GEREKİR

Sizde çok iyi bilirsiniz Mardin’de dünyada emsali olmayan dinler ve diller mozaikliği mevcut. Ancak malum olaylar yüzünden turizm Mardin’de yok olma noktasına geldi. Oteller kapalı, esnaf kan ağlıyor. Mardin’in eski durumuna gelebilmesi için hükümet sık sık Antalya veya Bursa gibi şehirlerde toplantılar yapılacağına neden Mardin de olmasın? Mardin’in bir terör şehri olmadığını göstermek gerekir. Ulusal televizyon kanallarında Mardin’in hak etmediği haberler veriliyor. Mardin milletvekilleri ve valilik olarak ulusal televizyon kanallarının genel yayın yönetmenlerini Mardin’e davet ediniz, Mardin’in ne olduğunu bu insanlar görsünler. Bunu yapmanız gayet basit. Bu düşünceye ne dersiniz?

İyi ki sen varsın Adnan Bey çok önemli bir konuya yine değindiniz. Mardin, gerçekten asırlardır dinlerin ve dillerin mozaiği olan hoşgörülü kadim bir şehirdir. Televizyonların yanlış haberleri biz de biliyoruz ama bir ilçede meydana gelen bir olayı Mardin’e bağlı olduğu için mecburen Mardin diye ismi yazılıyor. Biz de bundan rahatsız oluyoruz. Televizyonların genel yayın yönetmenleri Mardin’e davet edilebilir. Ama gelirler mi, gelmezler mi onu bilmem. Ancak turizm alanında yine karamsar olmamak gerekir. Ülkemizin turizm gelirleri son 10 yıl içinde 3 kat artarak 26,6 milyar seviyesine ulaşmış şehrimizde bu sektörden gerekli payı almalı. O yüzden turizmde hizmet kalitesini artırarak pazarlama kanallarını çeşitlendirerek başka kültür, sağlık ve fuar turizmini canlandırmamız gerekiyor. Bakanız Mardin Kalesi’nin turizme açılması için sık sık gündeme getiriyoruz ve açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.