Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan gölge rapor!

Mor Çatı, BM'ye yeni bir rapor sundu. O rapora göre; Türkiye'de göçmenlere yönelik ayrımcılık, şiddete maruz kalan kadınların hizmete erişimini de zorlaştırıyor!


  • Oluşturulma Tarihi : 08.08.2024 15:17
  • Güncelleme Tarihi : 08.08.2024 12:17
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan gölge rapor! haberinin görseli

Birleşmiş Milletler (BM) Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunması Komitesi’nin Türkiye İkinci Periyodik İncelemesi 38. Genel Oturumu için Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, gölge bir rapor yayımladı.

Raporda, şiddete maruz kalan göçmen kadınların Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarına erişimde karşılaştıkları sorunlara dair gözlem ve deneyimleri aktarılıyor.

ÇOK DİLLİ VE ETKİN ÇALIŞAN BİR BİRİM OLUŞTURULMALI

Raporda yer alan tavsiyeler şöyle:

“Aile içi şiddeti ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırma konusundaki kararlılığın bir göstergesi olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı geri alınmalı, Türkiye tekrar İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamalı ve onaylamalıdır. Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı: 2018-2023’ün süresinin bitmesinin ardından, önceki planda yer almamış olan sosyal destek programlarının göçmenleri, özellikle de şiddet gören ya da şiddete uğrama riski olan kadın ve çocukları içerecek şekilde geliştirilmesi ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdüm ve koordinasyonun güçlendirilmesi çalışması 2024 yılından itibaren yeniden hazırlanacak olan strateji belgesi ve eylem planında gerçekleştirilmelidir. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda şiddete maruz kalan göçmen/ mülteci kadınlar ve çocuklar için ayrı bir düzenleme yapılmalı ve bu kişilerin korunmasını ve desteklenmesi sağlayacak değişiklikler yapılmalıdır. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun getirdiği hak ve yükümlülüklerin uygulanmasını koordine etmekle yükümlü olan Göç İdaresi Başkanlığı’nda kadına yönelik şiddetle ilgili özellikli çalışmalar yürüten çok dilli ve etkin çalışan bir birim oluşturulmalıdır.”

AYRIMCILIĞI ÖNLEYİCİ EĞİTİMLER YAPILMALI

Diğer tavsiyeler ise şu şekilde:

“Göçmen kadınlar için şiddete maruz kaldıklarında sahip oldukları haklara ve başvurabilecekleri destek mekanizmalarına dair yaygın ve anadillerinde bilgilendirme çalışması yapılmalıdır. Koruma ve destek mekanizmalarında çalışanlara yönelik (ŞÖNİM çalışanları, kolluk birimleri, savcılar ve hakimler) ayrımcılığı önleyici eğitimler yapılmalıdır. Kadınların ayrımcılık durumunda şikayet edebilmelerini kolaylaştıracak mekanizmalar geliştirilmelidir ve bu mekanizmalar özellikle kayıtsız kadınları da kapsamalıdır. Ayrımcılık yapanlar cezalandırılmalıdır. Şiddetle mücadele destek mekanizmalarında her dilde nitelikli ve hızlı çevirmen desteği sağlanmalıdır. Sığınaklara kabulün hızlı bir şekilde, herhangi bir ayrımcılık (göçmen kadınlara, trans kadınlara vb.) yapılmaksızın uygulanmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Baroların adli yardım birimlerinde göçmen kadınlara yönelik uzun vadeli nitelikli ve ücretsiz hukuki destek verilmesi için gerekli mekanizmalar oluşturulmalı ve bunun için gerekli finansal kaynak ayrılmalıdır. Hukuki destekler sadece göç hukukuyla ilgili alanlarda değil göçmen kadınların kalıcı hak kaybı yaşamasına sebep olabilecek kadına yönelik şiddet, medeni kanun (boşanma, evlenme, nafaka, velayet, vb.) gibi konuları da kapsayacak şekilde genişletilmelidir.”

Yazarımız Kim ?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA