Muayene ücretleri artışına tepki

EMİNE YALÇIN

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), hasta muayene ücretlerine yüzde 20 ile yüzde 60 oranında zam yaptı. Devlet hastanelerine gidenlerin muayene ücretleri 5 liradan 6 liraya, özel hastaneye gidenlerin muayene ücretleri ise 12 liradan 15 liraya yükseltildi.

Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, sosyal güvenlik kurumlarının gereksiz harcamaları olduğuna dikkat çekerek, bu sebeple yapılan zammın geri çekilmesi gerektiğini savundu.

GEREKSİZ HARCAMALAR YAPILIYOR

Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, SGK tarafından muayene ücretlerine yüzde 20 ile yüzde 60 oranında yapılan zammın yüksek oranda yapıldığının altını çizerek, bu zammın kabul edilebilir bir yanının olmadığını ileri sürdü. Doğruyol, “Ancak sosyal güvenlik kurumlarının da maalesef gereksiz harcamaları var. Sağlık kurum ve kuruluşlara devleti maliyeti açısından baktığımızda sağlık harcamalarımızın en az yüzde 50’si yapılmaması gerekiyor. Yani fazladan yapılan harcamalar mevcut. Bu yüzden yapılan bu zam yapılan gereksiz harcamalardan dolayı geri çekilebilir” dedi.

NEDEN SAĞLIK PİRİMİ ÖDÜYORUZ?

Sosyal devlet olmanın gereğinin sağlık ve eğitim hizmetlerinin devlet tarafından tüm vatandaşlara eşit ve ücretsiz vermesini getirdiğini savunan Doğruyol, maalesef yıllarca sağlık pirimi ödeyen vatandaşların yıllarca pirim ödemesine rağmen sağlık hizmetlerini ücret karşılığında aldıklarını dile getirdi. Doğruyol, “Eğer biz sağlık alanında ücret karşılığında sağlık hizmeti alacaksak neden biz yıllardan bu yana SGK’ya sağlık pirimi ödüyoruz? Bu sorunun sorgulanması gerekir” diye konuştu.

HASTANELER TİCARETHANE DEĞİL

Özel hastanelerin genel kuruluş gerekçesinin para kazanmak olduğunu öne süren Doğruyol, “Birçok özel hastaneye gittiğimizde daha kapıdan girer girmez sosyal güvenlik kurumuna fatura edebileceği tahlil ve tetkik gibi hizmetlere yönelmektedir. Hatta günübirlik yapılan işlemlerde hastanın hiç yatmaması gereken durumda bile hasta yatırıldığı ve çıkarıldığı gösterilerek devletten para tahsis edilmektedir. Özel hastanelerde durum bu iken devlet hastanelerimizin de sağlık hizmetlerindeki hizmet alımları ile beraber özelleştirmenin ardından bundan farklı bir yanı kalmamıştır. Devlet hastanelerinde görev yapan yöneticilerin ve genel sekreterlerin performans kriterleri de o hastanenin ne kadar para kazandığı ve ne kadar para harcadı gibi kriterlerle ele almaktadır. Yani devlet hastaneleri ve üniversite hastaneleri bir ticarethane değildir. Olmamalıdır. Temel hedefin vatandaşa en kaliteli sağlık hizmeti verilmesi olmalıdır” şeklinde konuştu.

BU ECZANELERİN GÖREVİ DEĞİL

Doğruyol, ayrıca devlet hastanelerinde para karşılığında alınan sağlık hizmetlerinin tahsilatçılığını da eczanelerin yaptığına dikkat çekerek, eğer poliklinik hizmetleri karşılığında bir ücret alınacaksa bu ücretin kesinlikle hastanelerde makbuz kesmek sureti ile alınması gerektiğini savundu. Doğruyol, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Eczanelerin hiçbir şekilde görevi olmamasına rağmen eczaneler şuan devletin Sosyal Güvenlik Kurumunun muayene ücretlerini tahsil etmektedir. Eczane tahsil ettiği ücretten Sosyal Güvenlik Kurumundan para alırken tahsil ettiği kadar ücreti düşerek almaktadır. Bu uygulamanın mantıklı bir izahı yoktur.”

Haber Merkezi