Muhittin Böcek’ten tahliye talebi: Geri dönüşü olmayan bir ihmalin kurbanı olmak istemiyorum

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, sağlık durumunun giderek kötüleştiğini ve günde 22 ilaçla hayatta kalmaya çalıştığını belirterek, "Geri dönüşü olmayan bir ihmalin kurbanı olmak istemiyorum" şeklinde açıklama yaptı. 5 Temmuz’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Böcek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, tedavi sürecinde yaşadığı zorlukları ve sağlığının her geçen gün kötüye gittiğini vurguladı. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Böcek, ayrıca yaşadığı hukuki sürecin sadece kendisini değil, ailesini ve çevresini de olumsuz etkilediğini ifade etti.

“ADALETİN VE VİCDANIN ER YA DA GEÇ GALİP GELECEĞİNE İNANIYORUM”

Böcek'in açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"Kıymetli hemşehrilerim, Sizleri sevgi ve hasretle selamlıyorum. Ülkemizde ve Antalya'mızda yaşananları ve yaşatılanları duyuyor, görüyor ve üzülerek sabırla izliyorum.
161 gün evvel parmaklıklar ardına kapatılmam ile başlayan bu süreçten şahsım, çalışma arkadaşlarım, iş insanları ve hepimizin aileleri etkileniyor.
Yürütülen soruşturma dosyasında gizlilik kararı olmasına rağmen yapılan asılsız haberlerle, karalama kampanyaları ile insanların özel hayatları, kişilik hakları çiğnenmiş, lekelenmeme hakları ve masumiyet karineleri de hiçe sayılmıştır.
Bu yapılanlar şahsımı, süreçten etkilenen insanları ve adli makamları üzmüştür. Gün gelecek ADALET'e herkesin ihtiyacı olacaktır. İlahi adalet var. Adaletin ve vicdanın er ya da geç galip geleceğine olan inancımı bir kez daha dile getirmek istiyorum.

“GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR İHMALİN KURBANI OLMAK İSTEMİYORUM"

Bu süreçte sağlığım her geçen gün biraz daha bozulmakta, durumum artık sadece hukuki değil aynı zamanda hayati bir meseleye dönüşmektedir.
Tutsak edildiğim 5 Temmuz günü 12 ilaç kullanıyordum, şimdi ise günde 22 ilaçla ayakta durmaya çalışıyorum. 7 defa hastaneye sevk edildim. Tüm sağlık çalışanlarına ve destek olan herkese buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Sağlığımla ilgili geri dönüşü olmayan bir ihmalin kurbanı olmak istemiyorum.
Bu satırların sadece benim değil hukukun, vicdanın, insanlığın sesi olarak duyulmasını diliyorum.
Can dostlarım, unutmayınız ki; karanlığın en koyu anı şafağa en yakın zamandır. Sevgi ve özlemle..."