Mülteci ailenin mutluluğa yolculuğu

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Üç çocuklu Suriyeli Mahmoud Ailesi, iç savaş başladığında Duma’da yaşıyordu. Kordstan Mahmoud, terzilik yapıyor, eşi Ezedin Hasan ise bir araba tamircisinde çalışıyordu. Hayat onlar için çok normaldi çünkü henüz savaşın yıkıcı yüzü ile tanışmamışlardı. Savaşın başlamasıyla bütün anılarını savaşın enkazı altında bırakarak; 4 yaşındaki Evlin, 7 yaşındaki Hasan ve 8 yaşındaki Zerrin’i alıp Türkiye’ye sığındılar. Savaştan kaçtıkları için mutluydular ama hiç bilmedikleri bir ülkede yeni bir hayat kurmak o kadar kolay olmadı. Artık çocukların sevdiği yemekler değil ucuz olduğu için alınan bayat ekmekler vardı sofrada. Şimdiye kadar birbirlerinden bir an olsun ayrılmayan çift, zor da olsa bir karar aldı. İzmir’de ailesinin geçimini sağlayabileceği bir iş bulamayan baba Ezedin Hasan, elindeki tüm parayı vererek kaçak yollarla İsveç’e gitmeye karar verdi. Anne Kordstan Mahmoud ise, eşinin ardından dilini, kültürünü ve sokaklarını dahi bilmediği bir ülkede yıllarca üç çocuğuna hem anne hem baba oldu.

YENİDEN BİR ARADA
Kordstan Mahmoud, zorluklara rağmen yılmadı ve ailesinin yeniden bir araya geleceğine dair umudunu hep korudu. Çocuklarının sevgisiyle hayata tutunan Kordstan Mahmoud, Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği’nde çalışarak diğer mülteci kadınlara da yardım eli uzattı. İzmir’deki evinde üç çocuğuyla birlikte heyecanla eşinin yanına gideceği günü bekleyen Kordstan Mahmoud’un İsveç Konsolosluğu’na yaptığı aile birleştirme başvurusu nihayet kabul edildi ve ailesinin 4 yıllık birbirine kavuşma özlemi mutlu sonla bitti. Kabul haberini aldığında sevinç gözyaşlarını tutamayan Kordstan Mahmoud, çocuklarıyla beraber ilk uçağa binerek eşinin yanına gitti. Duygusal anların yaşandığı havalimanındaki buluşmada, birbirleri ile kucaklaşan aile fertleri gözyaşlarına hakim olamadı. Mahmoud Ailesi şimdi; savaş, çatışma ve acı dolu anılarını unutmaya çalışarak, yeniden bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyor.

HEM ANNE HEM BABA OLDU
Dilini, kültürünü ve sokaklarını dahi bilmediği bir ülkede eşinden ayrı kaldığı süreçte yaşadıklarını anlatan Kordstan Mahmoud, “Tek başıma bir kadındım, dil bilmiyordum. Yoksulluk yaşadım. Ekmek bulamıyordum. Çok az parayla geçinmeye çalışıyorduk, yetmiyordu ama ne yapabilirdik? Yemekten kıstık, bayat ekmek alıyorduk. Güzel yemekler yiyemiyorduk. Çocuklarımın sevdiği yemekleri yapamıyordum. Eşim İsveç’e gittikten sonra ben Türkiye’de çocuklarımla kalıp onlara hem anne hem baba oldum. Bir gün ailemizin yeniden bir araya geleceği umuduyla yaşadık. Bir gün kavuşacağız umuduyla çocuklarıma hem anne hem baba oldum. Üç çocuğa tek başına bakmak çok zor. Allah bana bir fırsat yarattı. Bir kadınla tanıştım, o da Suriyeliydi. Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği’nde görev yapıyordu. Ben de derneğin çalışmalarına katıldım. Yardıma muhtaç bir kadınken; diğer mülteci kadınlara, ailelere ve yetim çocuklara yardım ediyordum. Kadınları kendilerine bir yol açmaları, bilgilenmeleri ve çalışma hayatına katılmaları için teşvik ettim” dedi.
SON YOLCULUK
Kordstan Mahmoud, İsveç’in çocuklarına güzel şeyler sunmasını ümit ettiğini söyleyerek, “Mutluyum çünkü artık son kez yolculuk yapacağım. Çocuklarım ve eşim ile birlikte yeni bir hayata başlıyorum. İsveç’in çocuklarıma güzel şeyler getireceğini ümit ediyorum. Yaşadığım onca zorluğa rağmen güçlü bir kadın olarak hep dimdik durdum. Çocuklarım bana cesaret verdi. Bütün mülteci kadınların aynı cesareti göstermesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
MÜTHİŞ BİR HASRET VARDI
Ezedin Hasan, eşi ve çocuklarına kavuşmanın tarifsiz mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, “Büyük bir mutluluk hissediyorum. Böyle bir mutluluk bizim için çok önemliydi, buna çok ihtiyacımız vardı. 4 yıldır içimizde müthiş bir hasret vardı” diye konuştu.