Murat Çalık'ın durumu TBMM'de tartışıldı!
Tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın sağlık durumu tartışmalara neden oldu.
TBMM Genel Kurulu, 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl başkanlığında toplandı.
Genel Kurul'da Yeni Yol grubunun TBMM Başkanlığına sunduğu önergenin görüşmeleri esnasında CHP grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, kürsüye araç direksiyonu ile çıktı. Akdoğan, "Bu gördüğünüz bir direksiyon malumunuz. Bir beyaz Toros direksiyonu. Bunu alırken hurdacıya sordum, 'Kaç model' dedim. '90 ile 94 arasındaki Toroslar böyle çıktı' dedi. 'Tam da bu lazım, tam da bu model lazım' dedim. Bu, bir beyaz Toros direksiyonu, bu memleketin, milletin utancı, bu, 'Ölüm', 'işkence', 'Vicdansızlık' demek. Bu, gece yarısı alıp götürülmek demek; bu, bir daha bulunamamak demek. Sayın Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmada bu beyaz Toroslara son verildiğini söyledi ancak bir savcının masasının üstünde bir beyaz Toros maketi çıktı. O savcı küçük aklıyla bizi tehdit ediyor, bize diyor ki, 'Sizi de bir sabah alabilirim, sizi de bir sabah götürebilirim.' İşte, masasının üstüne beyaz Toros koyan savcı Toros kafalıdır. Sayın Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanının HSK Başkanı olan Bakanına buradan sesleniyorum, söylediğiniz doğrudur, destekliyorum, beyaz Toroslar bir daha sokakta gözükmemelidir ama beyaz Toros'u masasının üstüne koyan savcı bir gün daha orada oturmamalıdır, derhal HSK görevini yapmalıdır. Cezaevlerinde, gerekçesiz, tutukluları sürgün eden yetkililer beyaz Toros kafalıdır" ifadelerini kullandı.
'SEÇİLMİŞ BİR İNSANIN CEZAEVİNDE ÖLMESİNİN ENGELLENEBİLMESİ İÇİN DEVREYE GİRMELİSİNİZ'
Ardından Genel Kurul'da CHP'nin Meclis Başkanlığına sunduğu grup önerisine geçildi. CHP'nin grup önerisini açıklamak üzere söz alan İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl'e Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın sağlık durumu ile ilgili raporu verdi. Özkan, "Bir insanın hayatı söz konusudur. Bu dosyayı size tevdi etmek istiyorum. Ayrıca, grup başkan vekillerimizin hepsi için de bunu hazırladım. Sizden beklentim ve ricam, bu olaya müdahil olmanız ve bu seçilmiş insanın cezaevinde ölmesinin engellenebilmesi için devreye girmenizdir. Merhamet, yeryüzünü ayakta tutan direklerden biridir; merhametini yitiren insanlık her haliyle yıkılmış demektir, çürümüş demektir. Bir kişinin cezaevinde yaşayabileceği en zor şey hastalık halidir" diye konuştu.
'SÜREÇ HEM TIBBEN HEM HUKUKEN EKSİKSİZ VE ZAMANINDA İŞLETİLMİŞTİR'
AK Parti grubu adına önerge üzerine söz alan Abdürrahim Dusak ise Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile ilgili yürütülen süreç ile ilgili bilgiler verdi. Dusak, "14 Temmuz’da kardiyoloji uzmanı tarafından, il dışına sevkine engel bir durum saptanmamıştır. 'Uçakla yolculuk yapabilir' şeklinde açık ve net bir tıbbi rapor düzenlenmiştir. 16 Temmuz’da Adli Tıbba sevki sağlanmış, sağlık kurulu muayenesi yapılmış ve raporlama süreci halen devam etmektedir. Yani, süreç hem tıbben hem hukuken eksiksiz ve zamanında işletilmiştir. Bu noktada, özellikle vurgulamak isterim ki Hipokrat yeminiyle görev yapan, kendilerini insan sağlığına adamış hekimlerimizi mesnetsiz iddialarla zan altında bırakmak büyük bir haksızlıktır. Hekimlerimiz görevlerini bilimsel ve etik çerçevede ifa etmektedir. Adli Tıp Kurumuna ve kamu hastanelerine duyulan güven hepimizin ortak sorumluluğudur. Cezaevlerinde bulunan her vatandaşımız siyasi kimliğine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk sistemine emanettir" dedi.
'RAPOR ÖNÜNÜNÜZDE SİZDEN İSTEĞİMİZ ŞEY MERHAMETTİR'
AK Partili Dusak'ın sözleri Genel Kurul'da tartışmalara neden oldu. Dusak'a cevap vermek üzere söz alan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Merhametli olacağınıza, merhametli davranacağınıza, dosyayı incelediğinizde herhangi bir" derken. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Adli Tıp sizin için bir şey ifade ediyor mu?" şeklinde cevap verdi. Özkan bunun üzerine, "Bakın efendim, doktorsunuz. 6 yıl tutuklu kaldım, 6 yılın sonunda hasta bir insan olarak çıktım; karaciğerimi, dalağımı, prostatımı bırakarak çıktım, zehirlendim. Kan tahlili yaptıralım birlikte, görün. Size bir insan olarak diyorum ki: Orada bir insan var, ölmesine izin vermeyin. Rapor önünüzde, sizden istediğimiz şey merhamettir. Suçlamada bulunmadım, herhangi bir şey söylemedim. Murat Çalık'ın üzerinden onu orada tutacak herhangi bir polemik olsun istemedim. Sizden istediğim tek şey, eğer Allah'a inanıyorsanız Allah için, insana inanıyorsanız insan için merhamet" değerlendirmesinde bulundu.
'SÜRECİ ANLATAN ARKADAŞIMIZA UYGULANAN YAKLAŞIMI DOĞRU BULMUYORUM'
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise Adli Tıp Kurumu'nun verdiği raporu vurgulayarak, "Bu tıbbi teknik heyet orada, gerçeklik noktasında bütün dosya münderecatı içerisindeki tıbbi veriler noktasında değerlendirmesini yapacak ve görüşünü mahkemeye sunacak, mahkeme de buna göre kararını ortaya koyacak. Dolayısıyla bu süreci anlatan arkadaşımıza bu şekilde bir yaklaşımı asla ve kata doğru bulmadığımızı ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.
'İNSANLAR CEZAEVİNDE ÖLMESİN'
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ ise tartışmalar sürerken yerinden söz alarak, "Şimdi ne söylüyorlar burada arkadaşlar? 'Bakın, içeride bir hasta var' diyorlar; bir hasta değil, onlarca, yüzlerce, binlerce hasta olabilir, ölebilir. Size, 'İktidar partisisiniz' diyor. Burada bağırmanıza çağırmanıza gerek yok. Şunu söylersiniz, 'Adalet Bakanımız duyuyor, Sağlık Bakanımız duyuyor, tıp kurumları duyuyor, yargı duyuyor, cezaevi duyuyor, gereğini yapacak, yapmazsa o zaman tekrar konuşuruz.' İnsanlar cezaevinde ölmesin, kamuoyu baskılarıyla insanlar cezaevinden çıkmasın" diye konuştu.
'VİCDANLARINIZI AYAĞA KALDIRIN'
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise Murat Çalık ömrünü cezaevinde tamamlarsa herkesin bu olayın altında kalacağını vurgulayarak, "Bu ülkeye, bu devlete, bu yargı sistemine bu kadar kastetmeyin. Bir candan bahsediyoruz ama sadece bir candan değil, bir ülkenin vicdanından bahsediyoruz. Vicdanlarınızı ayağa kaldırın. Tutukladınız, tutuklayın, Silivri'de tutuklu olsun, hiç olmazsa yüksek güvenlikli bir hastanede müşahedede olsun. Onu muayene eden hekimlere, Adli Tıp doktorlarına cesaret verin ya. Bunu da mı yapamıyorsunuz?" dedi.
'SİYASİ SAİKLERLE HAREKET EDEN ADLİ TIP KURUMU VARDIR'
AK Parti ve CHP'li milletvekilleri arasında tartışmalar yaşanırken söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Bir gerçeklik var ortada, hasta mahpuslar; sayıları 1600 İnsan Hakları Derneğinin verilerinde var. Bu hasta mahpusların 400'ü cezaevinde kalamayacak durumda. Sayın hatip buraya çıkmadan keşke Adalet Bakanlığından bu verileri alsaydı, oradaki raporları inceleseydi ve burada konuşurken bu hassasiyetle konuşsaydı ve konuşmasını bitirirken de dedi ki, 'Siyasi saiklerle hareket edilmiyor.' Burada defalarca dile getirdik; bu konuda siyasi saiklerle hareket eden bir Adli Tıp Kurumu vardır, siyasi saiklerle hareket eden cezaevi gözlem idare kurulları vardır, siyasi saiklerle hareket eden cezaevi müdürleri vardır" değerlendirmesinde bulundu.