İzmir’de turizm denilince akla ilk gelen ilçe Çeşme. Ancak yetkililer Çeşme turizminin büyük bir tehlike altında olduğunu vurguladı. Otel olarak inşa edilen yerlerin, rezidans olarak kullanılması müteahhitleri hedef haline getirdi
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmir’in Çeşme İlçesi turistlerin en gözde adreslerinden biri. Fakat Çeşme her ne kadar bu yönüyle bilinse de son yıllarda özellikle tarihi ve kültürel alanlarda yaşadığı olumsuzluklar ile kimi sivil toplum kuruluşlarının hedefi haline geldi. Bazı inşaat firmalarının, otel yapmak için ruhsat alıp, otel yerine rezidanslar inşa etmesi gelinen son noktayı gösteriyor. Birçoğu yazlık olarak kullanılan havuzlu rezidansların, yüksek fiyatlarla satışa çıkarıldığı iddia edilirken, Çeşme turizmi adına büyük bir tehdidin baş gösterdiği de vurgulanıyor. Ekinoks İzmir Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, otellerin yüzde 80’inin ev olarak kullanıldığını kaydederken Çeşme Belediyesinin eski Bağımsız Başkan Adayı Esen Fatma Kabadayı da Çeşme’ye hedef kitlesiz bir turizmin hakim olduğunu belirterek, “Alaçatı tam bir kaos, keşmekeş. Keza Çeşme’de öyle. Şu anki yerel yönetim ‘festival ve poz belediyeciliğini’ üstleniyor sadece” dedi. Çeşme’nin daha çok turist ağırlaması için yatağa ihtiyacı olduğunu kaydeden turizmci Abdullah Aküzüm ise imara açılan turizm alanlarında otel inşa edilmediği için istenilen yatak kapasitesine ulaşılamadığını aktardı.
“YÜZDE 80’İ EV”
Ekinoks İzmir Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, Çeşme’de turizm gelişme alanları olarak ilan edilen bütün parsellerin aslında yalnızca turizm amacıyla kullanılabileceğini, buralarda turistik tesis dışında bir şey yapılamayacağını ancak ilçede durumun böyle olmadığını iddia etti. Kumaş, “Burası turizm geliştirme alanı, burada bir sürü bina var. Yeni yapılan inşaatlar var ama hiçbiri otel değil. Yaz-kış turizm yapabiliriz çünkü termal var, muhteşem bir coğrafyamız var. Fakat sürekli konut yapıp satıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, belediyeler, konuyla ilgili mutlaka çalışma başlatmalı” dedi. Turizmin önünde engel teşkil eden bu yapılaşmanın önüne geçilmesi ve gerçek turizm yatırımları için seferberliğe ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Kumaş, “Bodrum ve Muğla’da nasıl bu yapıldıysa, Çeşme’de de bunun yapılmasını ve acilen önlem alınmasını istiyoruz. Burada yapılan otellerin yüzde 80’i ev olarak kullanılıyor” dedi.
USULSÜZ YAPILAŞMALAR
Çeşme’nin rantını inşaat firmalarının yediğini öne süren Kumaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kültür ve Turizm Bakanlığı, otellere yüzde 20’ye kadar satış yapma konusunda müsaade verdi. Bu turizm çeşitliliği açısından önemli fakat birçok firma büyük kısmını veya yüzde 100’ünü ev olarak satmaya çalışıyor. Sürekli inşaat sektörü kazanıyor. Turizmcilerin ve turizm otelcilerinin, belediyenin bu konuda refleks göstermesi lazım. Çocuklarımızın geleceği açısından bu yazlık fikrinden artık vazgeçmemiz gerekiyor.”
“TAM BİR KAOS, KEŞMEKEŞ”
Otel ruhsatı verilerek inşa edilen rezidansların Çeşme için yeni bir konu olmadığını, aksine yıllardır mücadele ettikleri bir durum olduğunu söyleyen Çeşme Belediyesinin eski Bağımsız Başkan Adayı Esen Fatma Kabadayı ise şunları aktardı: “Maalesef ki böyle usulsüz yapılaşmalar ile çokça karşılaşıyoruz. Daha önce davalara konu olan Ekrem Demirtaş’ın yaptığı plaj alanları da keza. Benzerlerinin de inşa edildiğini bizler biliyoruz. Sistem bu ülkede ne halde hepimiz görüyoruz. Bunlarla uğraşmak da çok kolay şeyler değil.” “Ama kamuoyunun ilgisi daha fazla artık” cümlelerini kullanan Kabadayı, “Herkes, her şeyden haberdar. Evet, mücadele eden ciddi bir kesim var fakat davalar hep engel. Bir dava açıyorsunuz 10 sene sürüyor. Sistemin problemleri muhakkak ki devlet eliyle çözülmeli ve yerel yönetimlerin de duyarlı olması gerekiyor. Bizim ülkede bunların ikisi de olmayınca halk kendine kendine, her köşe başında, her yerde isyanda” yorumunda bulundu. Çeşme’nin ‘hedef kitlesiz bir turizme’ sahip olduğunun altını çizen Kabadayı, “Bunları seçim döneminde de sürekli dile getirdim. Karakteristiği olan bir turizm değil. Giderek talep eden kitlede değişiyor. Geçen yıl gördüğünüz insanları bu yıl göremiyorsunuz. Sermaye el değiştirdikçe, para el değiştirdikçe farklı farklı olaylar yaşanıyor. Rezidans var diye mi Çeşme’de turizm kötüye gidiyor, tabii ki hayır. Bilakis Çeşme’nin en sessiz dönemini yaşıyoruz. Ekim ortası oldu kepçe, traktör sesleri yok. Neden? Çünkü inşaat sektörü battı bu ülkede. İnşaat yok, olan evler satılmıyor. Rezidans olsa ne olur, 40 bin yatak kapasitesi olsa ne olur durumundayız. Turizmin halini sadece rezidansa bağlayamayız. Turizmle ilgilenen sektörel paydaşların yapması gereken çok şey var. Alaçatı tam bir kaos, keşmekeş. Keza Çeşme’de öyle” diye konuştu.
“FESTİVAL VE POZ BELEDİYECİLİĞİ”
Çeşme’de hizmetin ve sistemin olmadığını vurgulayan Kabadayı, son olarak “Biz hala atık, kanalizasyon vs. gibi acı gerçekleri yaşıyoruz. Taşıma kapasitesinin üstünde bir yapılaşma olduğu zaten aşikar. Yazın, o turizm denen şeyin, milyon insana varan durumu Çeşme’nin kaldıramadığı da aşikar. Her şey ‘birileri gelsin, kalsın, yesin, gitsin, biz para kazanalım’ da değil. Eğer bu kadar insanın pisliğini denize boşaltıyorsanız 5 sene sonra o denizi de kullanamaz hale geleceksiniz. Dolayısıyla bu problemleri aşmadığımız sürece iyiye gidecek bir şey göremiyorum. Şu an ki yerel yönetim ‘festival ve poz belediyeciliğini’ üstleniyor sadece” dedi.
“OTELLERE İHTİYAÇ VAR”
Yapılanların Çeşme’de turizmcileri rahatsız ettiğini ve haksız rekabete neden olduğunu söyleyen turizmci Abdullah Akküzüm de önlem alınmasını istedi. Turizmcilerin otel yaptıktan sonra her şeyin mevzuata uygun olması halinde işletme belgesi alıp, ardından turizm yatırım belgesi ile sıfır gümrük, sıfır KDV avantajlarından faydalandığını söyleyen Abdullah Aküzüm, “Burada amaç yatırım yaparak istihdamı sağlamak. Ama ne yazık ki bu rezidanslar, apart adında kalkıyorlar Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yatırım teşvik belgesini alıyorlar. Götürüp belediyenin önüne koyuyorlar, imar da aldıktan sonra turizm amaçlı otel inşa etmek için yapı ruhsatı alıyorlar. Ama otel yerine rezidans yapıp satıyorlar” dedi. Turizme açılan bölgelerde turizm amacıyla kurulacak turistik oteller yerine, bu bölgelere rezidanslar yapıldığını ancak Çeşme’nin daha çok turist ağırlaması için yatağa ihtiyacı olduğunu, imara açılan turizm alanlarında otel inşa edilmediği için istenilen yatak kapasitesine ulaşılamadığını kaydeden Aküzüm, şunları söyledi: “Çeşme istediğimiz yatak kapasitesine ulaşamadığı için biz turizm sezonunu 12 aya çıkaramıyoruz. Çünkü uçak kaldıramazlar. 40 bin yatak olması lazım ki tur operatörleri bir yıl önceden uçağı kiralasınlar. O zaman da sorun kalmaz. Ayrıca Çeşme kaliteli bir bölge. Her şey dahil değil. Bize kaliteli turist gelmek istiyor ama ne yazık ki acenteler yatak kapasitesinden dolayı getiremiyor. Şu anda nitelikli yatak sayısı 15-16 bin civarında, pansiyonlarla birlikte 20 bini buluyor. Yatak kapasitesini artırmak için otellere ihtiyaç var.”