“Ne olacak?” deyip geçmeyin

Bugün çocuklarımıza kazandırmamız gereken en önemli temel alışkanlıklardan biri de ‘el yıkama alışkanlığı’. Uzm. Dr. Mustafa Torun, özellikle sağlık birimlerindeki tehlikeye dikkati çekti


  • Oluşturulma Tarihi : 19.09.2019 07:22
  • Güncelleme Tarihi : 19.09.2019 07:22
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Ne olacak?” deyip geçmeyin

SULTAN GÜMÜŞ/ÖZEL HABER
1843 yılında Oliver Wendel Holmes, lohusalık ateşinin sağlık personelinin ellerinin kirli olması nedeni ile yayıldığını bildirmiş. 1846’da ise Doktor Ignaz Sommelweis el yıkamanın önemini vurgulamış; otopsiden sonra ve doğumdan sonra asistanlarına el yıkama şartı getirerek, anne ölümlerini azaltmıştır… Günlük yaşamda en fazla kirlenen organların başında eller geliyor. Eller temiz gibi görünseler de, üzerlerinde gözle görülmeyen bakteri, virüs ve parazit yumurtaları gibi pek çok hastalık yapıcı etken taşıyabiliyor. Ellerin her santimetre karesinde yaklaşık 4 bin-6 bin bakteri bulunuyor. Bu gözle görülmeyen mikroorganizmalar çocuklarda elleri ağza veya gözlere götürme, dokunma, tokalaşma, yiyecekleri veya eşyayı paylaşma gibi yollarla bulaşabiliyor. El yıkamamızın amacı da eller üzerinde bulunan zararlı mikroorganizmaları uzaklaştırmak. Çünkü sık yıkanmayan eller mikroorganizmaların çoğalmasına açık hale geliyor. Çevreden, hayvanlardan veya başka kişilerle temastan sonra grip, ishal, hatta verem hastalığına neden olan zararlı mikroorganizmaların ellerimizle vücudumuza yerleşmesine yol açıyoruz. Konuya ilişkin bilgilendirmede bulunan Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, “Temizlik konusunun önemli öğesi olan el yıkamayı insanlarımızın beynine kazırsak, her yönden önemli mesafe alırız. Burada da medyaya önemli görev düşmektedir” dedi.



YÖNTEMİNE UYGUN EL YIKAMA
“Bilindiği gibi ellerimizde, devamlı bulunan ve zararlı olmayan kalıcı flora (doğal mikrop örtüsü) ile hastalıkların yayılmasına neden olan geçici flora bulunmaktadır” diyen Uzm.Dr. Torun, “Önemli olan bu geçici flora ile savaşımdır. Parmak araları, avuç içi, yüzük altları, tırnak dipleri, tırnak uçları v.b. önemli riskli bölgelerdir. Yöntemine uygun el yıkama ile bu bölgelerdeki hastalıklara neden olan geçici flora mikropları belirgin şekilde azalmakta hatta yok olmaktadır. El hijyeninde asıl amacımız sadece ellerin temizlenmesi değil, temiz tutulmasıdır. Bunun için kullandığımız ürünlerin başında deterjan temelli ürünler olan sabunlar gelmektedir. Bu özelliği nedeni ile elimizdeki kir ve organik artıkları gidermektedir. Şunu söylemek gerekir ki, sabun ve deterjanların mikrop giderici özellikleri diğer antimikrobik özellikte olanlara göre biraz daha azdır. Deride kuruluk ve irritasyon yapabilirler. Mikrop bulaştırabilirler. Katı sabun kullanıyorsak kişiye özel olmalı, olanak varsa sıvı sabun kullanılmalı, açıkta bırakılmamalı, sıvı sabun, üretici firmanın kullanım yöntemlerine göre tüketilmelidir” açıklamalarında bulundu.
NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Ellerimizi yıkarken dikkat etmemiz gereken önemli noktaları da sıralayan Torun, şunları ekledi: “Ellerimiz, belirgin bir şekilde gözle görünür şekilde kirlenmiş ise antimikrobik özellikli veya düz sabun ve su ile yıkanmalıdır. Ellerde gözle görünür kirlenme yok ise alkol içeren bir solüsyon ile ovulabilir. Cansız yüzeylerle temastan hemen sonra eller aynı şekilde ovulabilir ya da alkollü mendil ile aynı işlem yapılabilir. Ellerimiz yemek ve tuvalet öncesi, sonrası ya da istirahat odasından çıkarken, kapı kolları, kağıt para, cep telefonu, klozet kapakları vb. temasında antimikrobiyal sabun, yoksa düz sabunla, bu da yoksa alkol bazlı mendil ile silinmeli, en az otuz saniye yıkanmalıdır. Antimikrobiyal kapsayan ıslak mendiller, antimikrobial olmayan su ve sabunla yıkama yerine kullanılabilir. Alkol kapsamlı solüsyon kullanıyorsak, solüsyon bir elin avucu içine alınır, iki el birleştirilerek tüm el yüzeyi ve parmaklar ile temas edilerek el kuruyana kadar ovulur. Eğer elimizi sabun ve su ile yıkayacaksak musluk dispozıbıl havlu ile açılır. Elimizi yeterince su ile ıslatıp, aynı şekilde önerilen miktarda sıvı savun ele alınarak, en az 15 saniye parmaklar da dâhil tüm el yüzeyleri ovulup sonra su ile durulanır. Kağıt havlu ile kurulanıp, kâğıt havlu ile musluk kapatılır. Sıcak su kullanılmaması tercih edilmelidir.”
Antimikrobial sabun kullanma olanağının bulunmadığı durumlarda tercihen sıvı, kalıp, yaprak veya toz halindeki düz sabunları kullanabileceğimizi aktaran Torun, “Kalıp sabunu tercih etmişsek, köpüğün akabileceği sabun kapları ve küçük sabun kalıplarını kullanmamızda yarar vardır. Sağlık birimlerinde birden fazla kullanılabilen asma ya da rulo tipi kumaş havlu kullanılmamalıdır.
Temizlik konusunun önemli öğesi olan el yıkamayı insanlarımızın beynine kazırsak, her yönden önemli mesafe alırız. Burada da medyaya önemli görev düşmektedir” diye konuştu.

Haber Merkezi