Nefret etmiyorum, acıyorum

Hocalı Katliamı süreci tanıklarından ve katliam öncesindeki yürüyüşlerden birinin sonucunda annesini yitiren Prof.Dr. Sevinç Üçgül, “Ermenilere nefretim yok. Aslında Ermenilerin bu şekildeki kin ve nefret dolu hallerine acıyorum” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 01.03.2018 07:30
  • Güncelleme Tarihi : 01.03.2018 07:30
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Nefret etmiyorum, acıyorum haberinin görseli

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Öğretim Üyesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Üçgül, Azerbaycan sınırına çok yakın olan, Batı Ermenistan’daki Kafan şehrinde dünyaya geldi. 1984 yılında Bakü Öğretmen Enstitüsünü kazanan Üçgül’ün sonraki hayatı, 1988 yılında Fransız Parlamentosunun aldığı Dağlık Karabağ özerk bölgesinin Ermenistan ile birleşmesine dair kararın ardından kâbusa döndü. Kararın ardından Ermenistan’da, Azerilerin bulunduğu şehirlerde yoğun baskılar başladığını belirten Üçgül, “Bu olay bize film gibi, kurmaca bir olay gibi geldi. Gerçeklikle alakası olamaz diye baktık hep. Bu şekilde algıladık, bu şekilde değerlendirdik. Ama çok kısa bir süre sonra anladık ki, bu konu Sovyetler’in o kapalı yapısını bile delmeyi başardı. Ardından Şubat ayında Sumgayed olayları oldu. Mart ayında Nevruz için ailemin yanına Kafan’a gittiğimde, ki orada yüzde 30 oranında Azeriler yaşardı, ciddi bir tedirginlik olduğunu gördüm” diye konuştu.

YERLİ AHALİYE BASKI

Sumgayed olaylarının hemen ardından Kafan şehri başta olmak üzere, Azerilerin yaşadığı şehirlere çok sayıda yabancı Ermeninin yerleştirilmesiyle baskı ve olayların arttığını söyleyen Üçgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annem Sumgayed Olaylarından sonra şehre çok sayıda yabancı kişilerin geldiğini söyledi. Ermenistan’dan, Karabağ’dan insanlardı bunlar. Yerli ahaliye de baskı yapıp Azerbaycanlılara karşı kışkırtıyorlardı. Baskılar, yürüyüşler, gecenin bir saatinde silah sesleri, çatıların taşlanması Çok enteresan bir baskı sistemi uyguladılar. Annem kreş müdürüydü, zaten bir tane Azerbaycan kreşi vardı. O yürüyüşlerden birinde oraya baskın yapmışlar. Annemin o olayda ciddi bir travma aldığını düşünüyoruz, çünkü eve doğru gelirken kendisinde görme bozukluğu olduğunu fark etmişti. Sonra da hastalığı başladı. Hastalığı döneminde ağrıları olduğu zaman ambulans çağırdığımızda çok sorun yaşıyorduk. Bizimle hastanede ilgilenmiyorlardı. Oysa ki biz orada doğmuş büyümüş, saygın ailelerden sayılırdık. Annem de birkaç ay sonra vefat etti zaten.”

OLAYLARIN NEDENİ…

Olayların nedeninin, yıllarca komşuluk yaptığı Ermeniler değil de, Batı’da yaşayan Diaspora yanlısı Ermeniler olduğunu vurgulayan Üçgül, “Benim Ermenilere nefretim yok. Aslında Ermenilerin bu şekildeki kin ve nefret dolu hallerine acıyorum” diyerek sözlerine son verdi. İHA