‘Normalleşme’ uyarısı: Tedbiri elden bırakmayın!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Türkiye’de normalleşme süreci bugün itibari ile başlıyor. Koronavirüs salgını nedeniyle şimdiye kadar alınan sıkı tedbirlerin büyük bölümü, kısmi şartlara bağlı olarak kaldırılıyor. Fakat veriler, hastalığın yayılmaya ve öldürmeye devam ettiğini ortaya koyuyor. Atılan adımların tekrar vaka sayısının artışı gibi olumsuz senaryoları karşımıza çıkabileceğine dikkat çeken uzmanlar, normalleşme kararının erken alındığını savunarak bu süreçte de kişisel önlemlerin alınması konusunda vatandaşları uyardı.
VAKALARIN ARTMASINA NEDEN OLABİLİR
Türkiye genelinde alınan normalleşme kararını doğru bulmadıklarını dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Funda Barlık Obuz, “Normalleşme süreci epidemiyolojik kararlara göre uygulanmalıydı. En azından nüfus olarak yoğun bölgeler daha geç açılabilirdi. Yani şehirlerarasında bir öncelik sıralaması yapılabilirdi ancak gördük ki tüm Türkiye’de yine aynı anda bir karar alındı. Bu da tabi bize çok doğru gelmiyor. İstanbul, İzmir ve Ankara’nın normalleşme sürecini daha geç dahil olması şeklinde karar alınabilirdi. Bilimsel değil ekonomik kaygılarla hareket edildiğini düşünüyoruz. Kalabalık ve fiziksel mesafelerin aşılacağı, insanların maskesiz toplu şekilde bir arada olacağı ortamlar vakaların tekrar artmasına neden olabilir. Plajlarda, havuz kenarlarında ve tatil beldelerinde kalabalıkların önüne geçilip mutlaka önlem alınmalı. Sadece 65 yaş üstü insanlara kısıtlama kararı devam ediyor. Vakaların ve ölümlerin yaş, cinsiyet ve bölge dağılımını bilmediğimiz için, şimdiye kadar alınan tedbirlerin işe yarayıp yaramadığını bilmiyoruz” diye konuştu.



İNSANLAR İŞLERİNE NASIL GİDECEK
Normalleşme sürecindeki riskli noktalara dikkat çeken Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ahmet Soysal ise, “Restoranların, kafelerin ve toplu olarak insanların gittiği yerlerin bir anda açılması bizleri şaşırttı. 1 Haziran’da tüm kamu personelinin normal mesaiye geçiş sürecinde olduğu belirtildi. Ama toplu taşıma araçlarda yüzde 50 kapasite ile hizmet etme koşulu devam ediyor. O zaman insanlar işlerine nasıl gidecekler, sosyal mesafeyi nasıl koruyacaklar? Ayrıca 65 yaş ve üzeri çalışanlar işlerine gidebilecek denildi. Yani virüs ekonomiye katkıda bulunan insanlara dokunmuyor da, ekonomiye katkısı bulunmayan insanlara mı dokunuyor! Bu bir çelişki” ifadelerini kullandı.



MASKE KULLANIN
Rehavete kapılmadan, tedbiri de elden bırakmadan normalleşme sürecine geçilmesi gerektiğini söyleyen Soysal, şunları söyledi: “İnsanlar virüs kontrol altında denildikçe bir anda kendilerini dışarı atıyor. Kimse sosyal mesafeye uymuyor, maske konusunda da laubali kullanımlar başladı. Özellikle evinizin dışında, kalabalık ortamlarda maske kullandığınız vakit günde en az 2 tane maske değiştirmeniz lazım. Ama insanlar modaya uygun ama belki de hiçbir koruyuculuğu olmayan maskeler kullanıyor. Bizim asıl tartışmamız gereken noktalardan biri de, ‘Türkiye gerçekten iyiye gidiyor mu?’ olmalı. Biz iyiye gittiğimizi söylüyoruz, Avrupa ülkeleri ise 15 Haziran’da sınırlarını açmaya hazırlanıyor ama hazırladıkları listelerde Türkiye yok. Demek ki dışarıdan bakılınca iyi görünmüyoruz! Ekonomik, sosyal ve halk sağlığı noktalarına bakacak, bunların hepsini bir arada değerlendireceksiniz diyor Dünya Sağlık Örgütü. Ama biz normalleşme önlemlerinde yalnızca ekonomik kaygılarla hareket ediyoruz. 11 Mayıs’ta AVM’ler açıldı ama aynı tarihte parklar ve sahiller açılmamıştı. 1 Haziran’da buraların açılacak olması belki de tek doğru önlem ama restoranların, kafelerin, AVM’lerin açık tutulmaya çalışılması büyük bir risk. Ayrıca kentler arasındaki ulaşım kısıtlamalarının kaldırılması da öyle... 65 yaş ve üzeri insanlara 1 ay kalma koşulu ile başka bir ile gitme izni verildi, yanında iki tane refakatçi eşliğinde. 30 bin 65 ve üzeri insan bunun için izin aldı, yanlarında 60 bin refakatçi gitti. Sonuç olarak Anadolu kentlerinden isyanlar yükseldi. ‘Vaka yoktu vaka ortaya çıktı’ diye… Önümüzdeki günlerde bizi sıkıntıya sokacak noktalardan biri bu. Bu nedenle açıklanan normalleşme önlemlerine baktığımda vatandaşların hepsine kendi önlemlerini alma sorumluluğunun yüklendiğini görüyorum. İnsanların artık kendi önlemlerini ciddi olarak düşünmeleri lazım eğer yaşamlarını korumak istiyorlarsa. Türkiye’de salgın henüz bitmedi. Virüs, sokaklardan çekilmedi. Hala sokaklarda dolaşan bir virüs var. Dolayısıyla 65 yaş ve üzeri ile kronik hastalığı bulunan kişilerin kendi sorumluluklarını duyarak kalabalık yerlere girmekten, seyahat etmekten kaçınmalarında fayda var. Sağlık çalışanları bu süreçte büyük bir risk altında. Onları da düşünerek tedbirleri elden bırakmasınlar.”