- Gündem
- 20.04.2025 12:54
Ödemişin düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılı dün Hükümet Meydanında düzenlenen törenle kutlandı. Alanda konuşan Ödemiş Belediye Başkanı A. Mahmut Badem, birlik beraberlik vurgusu yaptı
Ödemişin düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılı dün Hükümet Meydanı önünde düzenlenen tören ile kutlandı. İlçe Kaymakamı Celil Ateşoğlu, Garnizon Komutanı vekili Mehmet Ertem, Belediye Başkanı A. Mahmut Badem, daire müdürleri, siyasi partilerin temsilcileri, protokol üyeleri, meclis üyeleri, gaziler, efeler ve Ödemişliler katıldı. Program, Belediye Başkanlığının Atatürk Anıtına çelenk sunmasıyla başladı. Saygı duruşu ve istiklal marşının söylenmesinin ardından üç top atışı yapılarak sirenler çalındı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Ödemiş Belediye Başkanı A. Mahmut Badem yaptı.
MUTLUYUZ, GURURLUYUZ
Başkan Badem, Bugün, yok edilmek istenen bir milletin, işgalden istiklale, kanıyla ve canıyla yazdığı unutulmaz destanın yıl dönümü. Bu yıl dönümünü de o günkü coşkuyla, heyecanla yaşıyoruz ve kutluyoruz. Ödemişimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılı hepimize kutlu olsun. Yeni bir 3 Eylül sabahında sevincimiz, heyecanımız çok başka. Mutluyuz, gururluyuz. Çünkü 95 yıl önce bugün kurtuluşumuzu ilan ettik. Her geçen yıl bu coşkuyu, heyecanı arttırarak yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz. Hepimize kutlu olsun. Ödemiş, düşmana karşı organize olarak ilk kurşunu atan, sivil halk gücünden oluşan Kuvayı Milliye hareketini başlatan, işgal güçlerine karşı çıkılabileceği düşüncesinin tüm ülkede dalga dalga yayılmasını sağlayan kenttir ve Kurtuluş tarihimize altın harflerle geçmiştir. Bu sebepledir ki, Ödemişin düşman işgalinde gösterdiği direnişi ve 3 Eylül kurtuluş tarihi sadece bir kentin kurtuluş tarihi olarak değil, aziz milletimizin topyekun bir şekilde verdiği bağımsızlık mücadelesinin sona erdiği tarihlerden de birisidir dedi.
HAİNLER TARİHE GÖMÜLDÜ
Türk milleti var olduğunu günden bu yana içte ve dıştaki her tür düşman ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yok edilmek istenmiş, fakat verdiği büyük mücadelelerle düşman karşısında eğilmemiş, istikbal ve istiklal uğrunda canından geçmiş, esareti asla kabul etmemiş bir millettir diye konuşan Başkan Badem, Bunun en güzel örneği daha bir yıl önce 15 Temmuz 2016da bir avuç hain, bir üst akıldan aldıkları talimatlarla yıllarca ülkenin masum insanlarının umutları ve inançlarını kullanarak her kesimde örgütlenmiş ve kendi insanının üstüne tanklarla yürümüş, insanlarına roketatar ve uçak savar mermileri ile saldıracak kadar gözü dönmüş, aklı ve bedeni satılmış hainlerin ülkeyi işgal girişimine aynı 3 Eylülde, 9 Eylülde olduğu gibi karşı durmuş ve onları da tarihe gömmüştür. Bu hainler, ulu önder Mustafa Kemal Atatürkün Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dediği ve milletin temsil makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisine saldırmışlar ve biz milleti tanımıyoruz demek istemişlerdir. Ancak o asil millet 30 Ağustos, 3 Eylül ya da 9 Eylül ruhunu öyle bir yaşamış ki darbeci teröristlere ve onların üst akıllarına düşünemedikleri bir ders vermiştir. Milletimize bu mücadele ruhunu veren en önemli unsur; bağımsızlığa duyduğu aşk ve vatan için şehit olma arzusudur ifadelerini kullandı.
ÖDEMİŞİN YİĞİTLERİ
Badem, açıklamalarını şu şekilde tamamladı: Esaret altında yaşamaktansa ölümü tercih eden, şehitlik mertebesini kendine şeref madalyası gören ruh ve evlatlarına hür bir ülkede yaşama imkanını kazandırma düşüncesidir. 30 Ağustosta Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde özgürlüğe tutkun bir ulus, tüm yokluklara, olanaksızlıklara rağmen kurtuluşunu ilan etmiştir. 21 Ağustos 1922de taarruz emrini veren Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, aynı zamanda bu milletin en büyük özelliği olan bağımsızlığının yeniden kazanılmasının işaret fişeğini yakmıştı. Ardından 26 Ağustos 1922 tarihinde saldırıya geçen Türk Ordusu, 30 Ağustos 1922de kesin zaferini ilan etmişti. Bu arada dağılan ve İzmire doğru çekilen Yunan birliklerine karşı Mustafa Kemal Atatürkün, Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir. İleri! emri bugün bile düşünenlerin tüylerini diken diken yapan, esaretin bittiğinin ve özgürlüğünün başlangıcının simgesi ve meşalesi olmuştur. 31 Mayıs 1919u 1 Haziran 1919a bağlayan gecede, Ödemişi işgal için gelen düşmana direnen, ilk kurşunu atma onurunu kazanan onurlu Ödemişliler, 3 Eylül 1922ye kadar geçen süreçte her daim düşmanla çarpışmışlardır. Ve verilen bu büyük, onurlu mücadeleler 3 Eylül 1922de nihayete ermiştir Ödemişin yiğitleri, dedelerimiz, düşmana karşı verdikleri onurlu mücadeleleriyle bizlere unutulmaz bir miras bıraktılar. Ne mutlu bizlere ki, büyük bir gururla ve onurla, onların bizlere bıraktığı o büyük mirasın emanetçisi olmaya devam ediyoruz. Bu vatan için kanını ve canını ortaya koyan aziz şehitlerimizin bizlere emanet ettiği bu güzel vatanımızı, ay yıldızlı şanlı bayrağımız ile her geçen gün daha da güçlenen çağdaş Türkiye Cumhuriyeti için çalışmaya ve 15 Temmuzda olduğu gibi korumaya devam edeceğiz. Aziz şehitlerimizin büyük özveriler göstererek bu vatan için feda ettiği canları, şimdi bizlere, devletimize can veriyor. Bugünlerimiz için onlara minnettarız. Onların o en yüce mertebede, şehitlik makamında huzur içinde uyuduklarını biliyoruz. Mekanları cennet olsun. Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek bağımsız, onurlu, başı dik bir devlet olarak var edeceğimize söz veriyoruz. n HABER MERKEZİ