Öldürülen gazetecilerin aileleri panelde buluştu

SULTAN GÜMÜŞ KAYA

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Öldürülen Gazeteciler Günü kapsamında ‘Hafızanın Işığında Anmak ve Anlamak’ başlıklı panel gerçekleştirdi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele konuşmacı olarak İlhan Erdost’un kızı Alaz Erdost ile Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Başkan Dilek Gappi, “Keşke böyle bir gün hiç olmasaydı diyerek başlamak istiyorum sözlerime. Ama maalesef gerçeğin üzerindeki karabasanı iliklerimize kadar hissediyoruz bugün. Hem ülkemizde hem dünyada. Kimleri kaybetmedik ki; Hasan Tahsin’den Sabahattin Ali’ye, Cengiz Polatkan’dan Abdi İpekçi’ye, Ümit Kaftancıoğlu’ndan Sami Başaran’a, Çetin Emeç’ten Mehmet Sait Erten’e, Turan Dursun’dan İzzet Kezer’e Uğur Mumcu’dan Ercan Gürel’e, Erol Akgün’den Metin Göktepe’ye, Kutlu Adalı’dan Ayşe Sağlam Derince’ye, Hrant Dink’ten Nuh Köklü’ye… 67 meslektaşımı tek tek saygıyla, minnetle anıyorum. Ve onlara tek mesajım var. Ömürlerini adadıkları bu mücadele hiç bitmeyecek. Basın özgürlüğünün önündeki engelleri aşmak için var gücümüzle mücadele edeceğiz” dedi.

BUNLARI DİLE GETİRİRSEK…

Moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Mazlum Vesek'in yaptığı panelde konuşan Alaz Erdost, Toplumsal Bellek Platformu'ndan bahsederek neler yapıldığına ilişkin bilgi verdi. Erdost, “Platform olarak bir araya geldik ve bazı aynı insanları dava dosyalarında gördük ya da her şeyin ortada olduğunu gördük. Örneğin 1980 yılında da, 1975 yılında da olan davalarda aynı isimler var. Örneğin babamın davası, 1995’te Hasan Ocak davası, Ape Musa davası ki zaman aşımına uğramak üzere” diyerek konuşmasında öldürülen gazetecilerin davalarından örneklerle devam etti. Son olarak dayanışma vurgusu yapan Erdost, “Bunları dile getirirsek bir şeylere ulaşabiliriz. Dayanışmayla daha güçlü oluyoruz, basın emekçileri sayesinde sesimiz artıyor” bilgisini paylaştı.

GERÇEKLERE KURŞUN İŞLEMİYOR!

Metin Göktepe'nin ablası Meryem Göktepe ise konuşmasında Metin Göktepe’nin haber takibinde gözaltına alınması sürecinden başlayarak davasına ilişkin konuştu. Göktepe, “Metin 28 yaşında genç bir gazeteciydi. 4 siyasi tutuklu öldürüldüğünde cenaze törenini izlemeye gitti. 8 Ocak 1996’da da gözaltına alındı. Yasımızı tutamadan bu cinayetin nasıl işlendiğine dair bir adalet yürüyüşünde bulduk kendimizi. O şartlarda Metin gözaltında ısrarla gazeteci olduğunu söyledi. ‘Ben Metin Göktepe, gazeteciyim’ diyerek kendi haberini yaptı” diye konuştu. Gerçekleri saklamak için Metin Göktepe’yi öldürdüklerini söyleyen Göktepe, “Elbet bir gün bu davanın gerçek sorumluları yargılanacak. Gerçeklere kurşun işlemiyor. 10 Nisan Metin Göktepe’nin doğum gününde hem de ödül töreninde buluşacağız. Umutluyum. Bir gün elbet kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak” cümlelerine yer verdi.

Haber Merkezi