Sayfa Yükleniyor...
İşe iade davalarında mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirildiğini söyleyen EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Ateş İlyas Demirkalkan, bu şekilde süreçlerin hızlanmasının hedeflendiğini söyledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İş davalarında 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle zorunlu hale gelen arabuluculuk sistemi, Ege Bölgesi Sanayi Odasında (EBSO) tüm yönleriyle ele alındı. EBSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Endüstri İlişkileri Çalışma Grubu Başkanı Ateş İlyas Demirkalkanın başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Serkan Odaman, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Alper Bulur ile Karşıyaka 2. İş Mahkemesi Hakimi Uğur Erçetin katıldı. Uzmanlar, sisteme ilişkin görüşlerini açıklarken, sanayicilerden gelen soruları yanıtladı.
SAĞLIKLI İLETİŞİM SAĞLAR
Toplantının açılışında konuşan EBSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Endüstri İlişkileri Çalışma Grubu Başkanı Ateş İlyas Demirkalkan, arabuluculuk yönteminin temelinde müzakere ve iletişim sürecinin yattığını belirterek, Arabuluculuk yöntemi tarafların kendi başlarına sağlayamadıkları sağlıklı iletişim ortamına tarafsız üçüncü kişi olan arabulucu yardımı ile ulaşmalarını hedefleyen bir araçtır. Bu sebeple arabulucunun görevi taraflar arasındaki uyuşmazlığı tarafların çözmelerine yardımcı olmaktır dedi. 12 Ekim 2017 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren işe iade davalarında mahkemeye gitmeden arabulucuya başvurma zorunluluğu getirildiğini söyleyen Demirkalkan, Artık bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurma, dava şartı haline gelmiştir. Arabuluculuğun zorunlu hale gelmesi ile davaların uzun yıllar sürmesinin önüne geçilmesi, iş ve iş uyuşmazlıklarının en kısa sürede ve daha az masraflı bir biçimde çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Çünkü bildiğiniz gibi günümüzde ortalama bir işe iade davası 2 yıl sürmekte, tazminat ve işçilik alacaklarına ilişkin davalar ise 2-3 yıldan önce sona ermemektedir. 2018 yılı itibari ile zorunlu hale gelen arabuluculukla bu sürecin hızla sonuçlanması hedeflenmektedir şeklinde konuştu.
KATILMAYAN, ÜCRETİ ÖDER
Karşıyaka 2. İş Mahkemesi Hakimi Uğur Erçetin ise, arabuluculuk konusunda yaptığı bilgilendirmede, sistemin, yargılamanın uzun sürmesinden hareketle, tarafları arabuluculuk masasına oturtmak suretiyle gerçekleştiğini belirterek, Tarafların arabuluculuk görüşmelerine katılmaları gerekir. Böyle bir zorunluluk olmamak kaydıyla katılmanın avantajı şu; eğer mazeretsiz olarak arabuluculuk görüşmelerine katılmazlarsa, görüşmeler sonuca ulaşmıyor. Aynı anlaşmazlıkla mahkemeye gidildiğinde arabuluculuk görüşmelerine katılmayan kişi davayı kazanmış bile olsa, mahkeme ücretleri tarafına kalıyor ifadelerini kullandı.
İKİNCİ KEZ BAŞVURULAMAZ!
7036 sayılı kanunda işe iade ile ilgili arabuluculuk davalarında, arabuluculuk görüşmelerine katılan tarafların iradelerinin önem taşıdığına dikkat çeken Erçetin, İşe iade davasında yasal süre içinde başvuru yapıp yapmadığı, iki hafta içinde yargıya intikal edip etmediği yargının görevidir. 1 aylık süre içinde arabulucuya başvurup başvurmamasında arabulucunun yükümlülüğü yoktur. Arabulucuya başvurmadan işe iade davası açılırsa, iş mahkemesine dava açarsa yasal düzenlemeye uygun bir iş olmadığı için usulen dava reddedilir. Resen taraflara iletilir. Ondan sonra iki hafta içinde arabulucuya başvurabilir. 2 hafta sonra arabulucuya başvurdu, peki başvurduğu zaman orada da uyuşmazlık çıkarsa ikinci kez mahkemeye başvurabilir mi? Bu, kanunda net belirtilmemekle birlikte, ben ikinci kez başvurulamayacağı düşüncesindeyim dedi.
3 NOKTAYA DİKKAT EDİLMELİ
İşe iade uyuşmazlıklarında, arabulucunun taraflarla görüşme yaparken 3 noktayı düzenlemek zorunda olduğunu söyleyen Erçetin, Görüşmeler yapıldı işveren ben işe alacağım dedi, açık olarak hangi tarihte yapacağının belirlenmesi ve arabuluculuk tutanağında yer alması gerekir. Boşta geçen süre alacak meselesi var. Onda da belli bir miktarın belirlenmesi gerekir. Örneğin 4 aylık boşta geçen sürenin tazminatını ödeyeceğim demeli. Bir de işe başlatmama durumunda, işe başlatmama tazminatını belirlemek zorunda. Bu hususlarda anlaşmaya varılıp arabulucu tutanağının imzalanması gerekir. Bunlardan birine uyulmazsa biz anlaşmanın olmadığı sonucuna varırız diye konuştu. Erçetin ayrıca, tarafların 4 ve 8 aylık işe başlatmama dava sürelerinde anlaşmaya varıp varamayacakları konusuyla ilgili bir düzenleme olmamakla birlikte, yapılan başvuruda iş kanununa bakılarak bu sürelerin altında ya da üstünde bir sürenin mahkemece verilecek bir karar olmadığı sonucuna varabileceklerini söyledi.
BAŞVURU ARTIYOR
Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Alper Bulur ise yaptığı sunumda, arabuluculuk sisteminin toplumsal barışa katkı sağlamak ve yargının yükünü hafifletmek amacını taşıdığını ifade ederek, 1 Ocak 2018 itibariyle arabuluculuk dava şartına dayandı. Arabuluculuğa katlanarak artan bir başvuru söz konusu. Arabuluculukta dava şartını ortaya koyan ilk ülke İtalya, bizde bu yıl koyduk peki amaç neydi? Yılda 15-20 bin dosya gelmiş arabuluculuk için, dünyaya göre az. Dava şartının asıl amacı, kamu spotu etkisidir. İnsanlar arabuluculuğu öğrenirler. Denemeye karar verirler, beklenti bunun üzerine kurulu. Bunun bir devlet politikası olduğunu bilmemiz lazım ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi