- Gündem
- 17.05.2025 18:32
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ortak Yönetim Kurulu Toplantısı’na başkanlık eden İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, moral bozanlara inat yatırım ve istihdama yönelik çalışmalara devam edeceklerini söyledi
YUSUF ÇAĞIRTEKİN
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), ekonomide yaşanan dalgalanmalara karşı düzenlediği ortak yönetim kurulu toplantısını İzmir Ticaret Odası (İTO) binasında gerçekleştirdi. Toplantıda güncel ekonomik konuların yanı sıra İzmir ve Ege Bölgesi’nde hayata geçirilecek önemli projeler ve gelişim aşamaları da ele alındı. Toplantıya başkanlık eden Mahmut Özgener, “İzmir için mevcut projelerin bir an önce sağlam temellerle hayata geçirilmesi gerekiyor. Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam oluşturarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur” ifadelerini kullandı.
KÖRFEZE BAHAR ESİNTİSİ
İzmir için önemli çalışmaları olacağını söyleyen Mahmut Özgener, “Biz İzmir için bunun tam tersine inanıyor; herhangi bir ilçemize gelen bir bahar esintisinin tüm Körfez’i saracağını biliyoruz. Bu bahar bazen yatırım, bazen de başarılı bir girişim olabilir. Gerek İzmir’de gerek bölgemizde, sadece belirli merkezleri önceliğe alan, projeleri sadece bu alanlarda sınırlı tutan yaklaşımların tamamen yok olmaya başladığını, özellikle ilçelerimizde karşılığını aldığımız somut projelerle daha yakından görüyoruz. Zira şehrimiz ve bölgemiz için tarım, ticaret ve sanayide yeni vizyonlar belirlerken, ilçeleri de merkezi de bir bütün olarak algılamak, başarıyı da kaçınılmaz kılacaktır. Bugün Tire’nin tarlasındaki üreticinin derdi varsa, Aliağa’daki çok büyük bir fabrika sahibinin derdi de bundan bağımsız değildir” diye konuştu.
“TAKİP EDİYORUZ”
İzmir için mevcut projelerin bir an önce sağlam temellerle hayata geçirilmesi gerektiğini de söyleyen Mahmut Özgener, kentin hak ettiği konuma gelmesi için potansiyelinin en üstte değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Özgener, “Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam oluşturarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur. Yeni girişimler hepimizin gündeminde. İzmir’in buradaki en büyük şansı, bütün projelerin “senin, benim” ayrımı yapılmadan sahiplenilmesi. Biz İzmir Ticaret Odası olarak kentte taş üstüne taş koyacak, katma değerli ihracatı ve üretimi artıracak, kent markalaşmasına katkı koyacak, yeni nesillere daha ferah bir gelecek bırakmayı amaçlayan her projeye açık çek veriyor, desteklediğimizi bildiriyoruz. Oda olarak ter döktüğümüz her projeye, İzmir iş dünyasının tümünün paydaş olduğunun da huzuru içindeyiz. Öte yandan kente yapılan altyapı projelerinden merkezi hükümet yatırımlarına kadar her detayı 100 bini aşkın gözle takip ediyoruz. Umuyorum, bu birlikte iş yapma kültürü artarak devam eder. Türkiye’nin 2023 hedefleri ve dışarıdan gerçekleşen ekonomik baskılara karşı en büyük kalkan, bu birlik ve beraberlik şiarı olacaktır” dedi.
“DÖVİZLE BORÇLANMAYIN”
Toplantıda konuşan bir diğer isim Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar idi. Yorgancılar, firmaların döviz ile borçlanması yönünde uyarılarda bulunarak “Firmaların yaşadığı ekonomik krizin kendilerinin hatasıdır. Bildiğiniz gibi 2009 yılından itibaren döviz geliri olmayan firmaların da dövizle borçlanmalarına yasal olarak izin verildi. Ve sonuçta döviz geliri olmayanların borcu, varlıklarının önce iki katı, sonra üç katına çıktı ve bunu döndürme şansları kalmadı. Üyelerimize benim de ısrarla 'döviz geliriniz yoksa dövizle borçlanmayın' diye uyarmamın sebebi adım adım görünen bu tehlikeydi. Ve bugün reel sektörün net döviz borcu 216 milyar dolara çıktı. Devletin verdiği imkan ne yazık ki yanlış kullanılmış ve firmalarımızın kendi hatalarından bugünkü noktaya gelinmiştir. Alınan borçlar; Ar-Ge, inovasyon, markalaşma gibi alanlarda kullanılabilseydi, bir fırtınada bu sarsıntıyı belki yaşamazdık” dedi.
“HEDEF BÜYÜMEK”
Toplantıda hedeflerine de değinen Ender Yorgancılar, “Bizim hedefimiz büyümek, yol belli üretim yoksa kalkınmak hayaldir, istihdam hayaldir. Üretim yoksa kişi başına gelir oluşturmak hayaldir. Rakamlar bunu söylüyor. Bakıldığında üretim rakamları arttığı zaman büyüme artmış, düştüğü zaman büyüme azalmıştır. Yenilebilir enerji kaynaklarını artırmamız, nükleer santrallerin de ülkemiz de yapılması gerekiyor. Türkiye’nin etrafında nükleer santraller var. Eğer rekabet etmek istiyorsak, enerji konusu çözülmesi gereken en önemli konulardan biridir. Ümidimiz hiçbir zaman yitirmemiz lazım. Türkiye krizlerin hepsinin üzerinde geldi, başardı bunun üzerinden de geleceğiz. Biraz yıprandı, hasar aldı ama başaracak gücümüz de bilgi birikimiz de var. O yüzden dik durup başarmak hepimizin ortak sorumluluğu” diye konuştu.
YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM
Devreye sokulan Yeni Ekonomi Programını değerlendiren İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Işınsu Kestelli ise program ile yüksek ateşin düşüşe geçtiğini, piyasaların yeniden istikrar ortamına doğru yol aldığını söyledi. Kestelli, “Kurban Bayramı öncesinde 7 lira seviyesini gören Amerikan Doları, ekim başı itibariyle düşüş eğilimini sürdürerek 6 lira sınırının altını test etti. Bu noktadan sonra yapmamız gereken, geçmişteki hatalarımızdan ders çıkararak geleceğimizi planlamak olmalıdır. Ekonomik alanda yaşadığımız bu süreci ‘bir musibet bin nasihatten iyidir’ sözü çerçevesinde ele almalıyız. Yeni ekonomi programında üretim ekonomisine çokça vurgu yapılarak ‘yerli ve milli ekonomi’ tanımı ön plana çıkartılıyor. Kesinlikle çok doğru bir tespit. Ülke olarak artık sahip olduğumuz değerlerle büyümek, üretmek zorundayız. Üretimimizin niteliğini artırmalı, kilogram başına ihracat değerimizi yükseltmeliyiz” ifadelerini kullandı.
ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk de, deniz turizminde 2018 yılında oldukça iyi rakamlara eriştiklerinin altını çizerek, “Dikili, Çeşme, Kuşadası’nın bu anlamda büyük katkı sağlıyor. Kruvaziyer gemilerin 2021 itibariyle de gelmesi için üzerimize düşen bütün görevleri yerine getireceğiz ve hem bölgemizi hem ülkemizi tanıtmaya devam edeceğiz” diye konuştu.